Ali Küçükbalçık eşi Kibariye’nin hamileliği için “Yanlış istihbarat” demişti. Geçen hafta bugün; yani 16 Kasım Pazartesi akşamı... TRT Müzik’in açılışından sonra Billur Kalkavan’ın Türkmax’teki programına katılacaktım. TRT’nin kokteylindeyken bir arkadaşım aradı, “Galatasaray’da bir kafedeyiz, vaktin olursa gel” dedi.
Kokteylden çıkıp kafeye uğradım. Sohbet sırasında masadakilerden biri Kibariye’nin hamile olduğunu söyledi. Bu konuda haberler de çıkmıştı. Madem ki bu kadar dillendiriliyor bu konu, bari arayıp doğrusunu öğrenelim dedim. Kibariye’yi aradım, telefona eşi Ali Küçükbalçık çıktı. Kendimi tanıtıp, “Hayırlı olsun, Kibariye Hanım hamileymiş, doğru mu değil mi?” diye sordum. Ali Bey, kendinden gayet emin bir ses tonuyla soruma şu yanıtı verdi: “Yok öyle bir şey. Yanlış istihbarat.” Haber kaynağımın sağlam olduğunu ve bu konuda medyada da haberler çıktığını vurgulayıp üsteleyince de bu kez şöyle dedi:
“Benden daha sağlam bir kaynak olabilir mi? Eşimin hamile olup olmadığını kim benden iyi bilebilir ki?”
Masadaki üç kişi de tanığıdır bu görüşmenin.
O yaştaki adam yalan konuşacak değil ya. Bu konuda çıkan haberler ve aldığım istihbarat doğru değilmiş demek ki diye bir şey yazmadım.
Aradan altı gün geçti, bu kez şöyle bir haber yansıdı medyaya:
“Üç aylık hamile olduğunun müjdesini geçtiğimiz haftalarda veren şarkıcı Kibariye, çocuğunu düşürdü. Kibariye yaptığı açıklamada düşüğün normal bir düşük olduğunu ve olayın iki gün önce gerçekleştiğini söyledi ve ekledi:
“Kızım Birgül’e bir kardeş istiyorduk. Allah’tan ümit kesilmez. Çalışmalara devam edeceğiz.”
Ne diyeyim?
Allah onlara kolaylık, bize de sabır versin!
Seray Sever’in seyahat oyunu; “Tek mi çift mi?”Cine5’in yeni yayın döneminin tanıtım kokteylinde turizmci bir dostumla karşılaştım. Epeydir görüşemiyorduk kendisiyle. “Nerelerdesin?” diye sorunca Kıbrıs’tan yeni geldiğini söyledi. Kıbrıs casinolarında şansının yaver gidip gitmediğini sorunca şu yanıtı verdi:
“Vallahi Seray Sever’deki şansın binde biri bende olsa iyi para kazanırdım. Bizimkisi de kör talih işte.”
“Seray Sever’in konumuzla ne alakası var?” diye sorunca da şunları söyledi: “Dönüşte uçakta yan yana düştük onunla. Yol boyunca ha bire tek mi çift mi oynadı yanındaki erkek arkadaşıyla. Öyle sanıyorum ki, Yeşilköy’e ininceye kadar dolar kalmadı arkadaşında.”
Kıbrıs’a gidip de casinolara uğramayan, içeri girince şansını denemeyen insan azdır.
Seray Sever’in “İş için gittim” dediği Kıbrıs’ta şansını deneyip denemediğini bilmiyorum.
Hiç değilse uçakta, paradaki rakamların son hanesi üzerine oynanan “Tek mi çift mi?” kumarından ne kadar kazandığını öğreneyim dedim.
Seray Sever hiç değilse Kibariye’nin eşi gibi var olanı inkar yerine, işi gırgıra döktü.
Sever, “Yanımdaki sevgilim değildi. Bir dergiye söyleşi için gitmiştim Kıbrıs’a. Dönüşte de uçakta öylesine gırgır yaptık arkadaşlarla” dedi.
Gencebay’ın şarkısı Ece’de hayat bulduÖzel hayatına dair haberler yapıldığında, “Bu benim özelim. Özelimden size ne?” diye magazincilere ahlak dersi verenlerden biri olan sunucu Ece Erken, boşanma haberini canlı yayında ATV izleyicileriyle paylaşınca Ahmet Kaya’nın şarkısı geldi aklıma.
Rahmetli Yusuf Hayaloğlu’nun yazdığı ‘Hani Benim Gençliğim’ şarkısında, “Bu ne yaman çelişkidir anne” diyordu Kaya.
Özeline girilmesini istemeyen birinin, özel hayatının bizzat kendisi tarafından gözler önüne serilmesi sadece ‘yaman’ değil, kocaman bir çelişki değil mi?
Ece Erken ‘boşanma’ haberini verirken cümlenin sonunu getiremiyor ve ağlamaya başlıyor. Erken’in ruh halini Orhan Gencebay’ın ‘’Severek Ayrılalım’ şarkısı çok iyi anlatıyor:
“Severek ayrılalım, aşka hasret kalalım, eğer mutlu olursak, yeniden barışalım.”