Bu yayın dönemine kadar, katılan yarışmacıların kaderini sadece Orhan Gencebay, Bülent Ersoy, Ebru Gündeş ve Armağan Çağlayan’ın verdiği oylar ve Star TV izleyicilerinin gönderdikleri SMS’ler belirliyordu.
Programın yapımcısı ve sunucusu bu sezon “Popstar Alaturka”ya “Halk Jürisi”ni de ekledi. O nedenle “Popstar Alaturka”da artık her hafta kimin eleneceğinin kararını üç oylamanın sonucu ortaya koyuyor.
Girne’ye gidinceye kadar “Popstar Alaturka”nın 7. sezonunda Kuzey Kıbrıs’lı bir yarışmacının olduğunu bilmiyordum.
Kuzey Kıbrıs’ın etkin gazetelerinden Kıbrıs’ta okudum “Popstar Alaturka”ya Kıbrıs’tan katılan Dilara’nın elenme tehlikesini atlatmak için Kıbrıslıların gönderecekleri SMS’lere ihtiyaç duyduğunu.
Müzik eğitimini Ankara’daki Devlet Konservatuvarı’nda alan Dilara Gülderen, önceki hafta yarışmada son
ikiye kalınca, Kıbrıs gazetesi “Oylar Dilara’ya” başlığıyla bir haber yaptı.
Bu haberin Kuzey Kıbrıslılar üzerinde ve dolaysıyla da yarışmacının kaderini belirlemede etkili olup olmayacağını görmek için pazar akşamı “Popstar Alaturka”yı seyrettim.
Pazar akşamı ya Dilara gidecekti ya da Berna. Çünkü son ikiye kalan isimler onlardı. Gördük ki “Popstar Alaturka” izleyicilerinin çoğu “Dilara kalsın” dedi. Oyların yüzde 55.5’ini alan Dilara, pazar akşamı sadece yarışmada kalmayı başarmadı, gecenin üçüncüsü de oldu. Berna, hakkında “Oylar Berna’ya” diye kampanya düzenleyenler olmadığı için yüzde 44.5’le son haftanın elenen ismi oldu.
Son hafta sergiledikleri performansla “Starlar Jürisi”nden, “Halk Jürisi” ve izleyiciden yüzde 12 oy alan Hakan birinci, yüzde 10 oy alan Hakan ikinci, Dilara da yüzde 10 oyla haftayı ikinci tamamladı.
Daha önce de yazmıştım.
Bu tür yarışmalara artık öylesine az SMS geliyor ki, her hafta birkaç bin YTL’lik kontörü gözden çıkaranların finale kadar gitmeleri hatta birinci olmaları bile mümkün.
Hele hele de Dilara’da olduğu gibi iş böyle “milli mesele”ye dönüşünce ses ve yetenek hikâye...
İstanbul’un kurtuluş gününde “İstanbul Şarkıları”yla Enbe Şef Behzat Gerçeker yönetimindeki Enbe Orkestrası 6 Ekim’de İstanbul’da anlamlı bir konser verecek. İstanbul’un kurtuluşunun 85. yıldönümü etkinliği nedeniyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşecek konserde Behzat Gerçeker yönetimindeki Enbe Orkestrası sadece “İstanbul Şarkıları”nı seslendirecek. 45 kişilik ekibiyle İstanbulluların karşısına çıkacak Enbe’ye konserde dansçılar da eşlik edecek.
İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenleyeceği konserde grubun seslendirecekleri şarkılardan bazıları şunlar:
“Kız sen İstanbul’un Neresindensin”, “Kalamış” , İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Kapalı” , “Üsküdar’ a Gideriken”, MFÖ’den “Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’ da” ve Sezen Aksu’dan “Yarim İstanbul” ve “İstanbul İstanbul Olalı”...
İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 85. yıldönümünü Enbe Orkestrası’nın seslendireceği “İstanbul Şarkıları”yla kutlamak isteyenler için kaçırılmayacak bir konser...
Sizde hiç ‘kaldırım mühendisi’ yok mu?Siz hiç, yaya ve insan trafiğine açık, ama kaldırımı olmayan bir cadde gördünüz mü? Ben gördüm, hem de Girne’de...
Girne’nin şehir merkezinde bir uçtan bir uca uzanan Ziya Rıfkı Caddesi var.
Büyük bir bölümü tek yönlü trafiğe açık, müthiş araç ve insan trafiği olan bir cadde Ziya Rıfkı.
Bu caddeden otomobille geçtiğiniz zaman bir sorun yok, ama cadde boyunca yaya olarak yürümeye kalktığınızda vay halinize.
Doğa yürüyüşüne çıksanız bu kadar engelle karşılaşmazsınız. Her evin kendine göre bir kaldırımı var, ama kiminin asfalttan yüksekliği bir metreye yakın, kimi yerle bir...
Kot farkı çok ama basamak yok. Yayalar oradan oraya atlayarak geçiş yapıyor.
Kimi evler, mağazalar ise asfalta sıfır... Kaldırım falan hak getire... Oralar da sağlı sollu park etmiş otomobillerin işgalinde... Gel de slalom yapmadan ilerle...
Sağlıklı bir insanın bile slalom yapmadan ilerleyemediği bir caddede tekerlekli sandalyeyle inen engellilerin ise vay haline!
Girne, bu şehircilik anlayışıyla mı girecekti Avrupa Birliği’ne? Bir caddenin birkaç yüz metrelik bölümünde yayalara yürüyebilecekleri kaldırım yapmak bu kadar mı zor?
Sorumlular, “Caddenin o bölümünde kaldırım yapacak yer bile yok” diyebilir.
O zaman hiç değilse otomobillerin oralara karşılıklı park etmesini engelle! Yoksa sizde, bu işleri havale edebileceğiniz yeteri kadar “kaldırım mühendisi” mi yok?
Yoksa hemen Anavatan’a haber verin. Bizde çok, istediğiniz kadarını hemen gönderelim!
Erbil, Kıbrıs’a niye küstü?Yıllardır; “Kıbrıs’ta casino ve eğlence” denince şov dünyasından akıllara gelen ilk isimdi o...
Özellikle de Rocks Otel denince... Bu yıl baktım şov dünyasından herkes var Kıbrıs’ta ama bir o yok...
Aynı mekânda yıllardır birlikte sahne aldıkları Seda Sayan yine Rocks’ta, Erbil yok şimdi programda. Çünkü kara kedi girdi eski dostların arasına...
Kıbrıs’ta bulamadığım Mehmet Ali Erbil, Yunanistan’ın başkenti Atina’da çıktı.
Hayrola dedim, verdiği yanıt, “Şimdi orada herkes üst üstedir. Atina’ya kafa dinlemeye geldim” oldu. Bu bayramı eşi ve oğluyla Atina geçiren Erbil’in söylediği bana çok da inandırıcı gelmedi.
Çünkü onun Kıbrıs’ta sahne aldığı her bayram, her yılbaşında tablo böyleydi.
Yıllardır olduğu gibi bu bayram da Girne’de olması gerekirken Yunanistan’ın başkentini seçen Erbil’i Kıbrıs’tan birileri fena halde soğutmuş demek ki...