Evet, itiraf ediyorum. ‘Cümbür Cemaat Aile’ dizisinin tutacağını tahmin etmiştim, ama yanıldım. Ahmet Gülhan, Mustafa Üstündağ, Mahir İpek, Nihal Yalçın, Gülden Avşaroğlu, Gülümser Gülhan, Ecem Özkaya gibi oyuncuların başrollerini paylaştığı dizi, istenilen reytingi bir türlü yakalayamadı.
Aslında dizi salı akşamları PT2’de iyi reyting alıyordu. Sonra Star TV yönetimi ‘Cümbür Cemaat Aile’nin gününü değiştirip ‘Hanımın Çiftliği’nin karşısına koyunca dizi, mevcut izleyicisinin de çoğunu kaybetti. Bundan sonra yapılan senarist, yönetmen, saat ve gün değişikliği gibi hamleler, giden seyirciyi geri getirmeye yetmedi.
‘Cümbür Cemaat Aile’, ekrana veda edip ‘dizi mezarlığı’na doğru giderken, hayırlı bir işe de vesile oldu.
‘Kurtlar Vadisi Pusu’ fanatiklerinin ‘Muro’ karakteriyle tanıyıp, sevdiği Mustafa Üstündağ, ‘Cümbür Cemaat Aile’ye altıncı bölümde katılan ve senaryo gereği peşinden koştuğu ‘Zeynep’i oynayan Ecem Özkaya’ya gerçek hayatta da gönlünü kaptırdı.
‘Cümbür Cemaat Aile’nin 15’nci bölümünde hayal sahnesi gereği nikah masasına oturan ve ilk nikah provasını dizinin cumartesi akşamı ekrana gelen bölümünde yapan çift, 4 Ağustos’ta Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde nikah masasına oturacak. Üstündağ ve Özkaya, Polonezköy’deki Beyaz Bahçe’de kır düğünü yapacak.
Üstündağ, 400 kişinin katılacağı kır düğününden önce sevgilisini baba ocağı Safranbolu’ya götürecek.
Çünkü Üstündağ, önümüzdeki ay dünya evine gireceği Özkaya’ya Safranbolu’da kına gecesi yaptırıp, gelin hamamına sokacak.
Sen hiç aşk için dans ettin mi?
Sinan Biçici,‘Hayatımın Dansı’nın öyküsünü ise şöyle açıkladı:
“Film, televizyonda yayınlanan bir dans yarışmasında yaşananları anlatıyor. Farklı çevrelerden gelen, hayalleri, özlemleri, umutları olan bir grup gencin hem eğlenceli hem de zorlu mücadelesi var filmde.
Yarışma, tüm büyük ödüllerine, vaat ettiği şöhrete ve kazanmanın verdiği hazza rağmen tek başına bir yarışma değildir. Medya, renkli hayatlar, paranın gücü... Gözleri kamaştıran bir şöhret ve kazanma arzusu... Her biri hayatını koyar ortaya. Ailelerini, gelecek kaygılarını... Her şeyi bir kenara bırakıp hayallerini gerçekleştirmek için amansız bir rekabete girerler.
O son dans, belki de hayatlarında karşılarına çıkan en büyük fırsat olacaktır.
Hayat sonunda onları bir tercih yapmaya zorlar. Bir yanda para ve şöhret bir yanda, aşk ve gurur.”
Bilseydik Apo’ya ışıkçı gönderirdik
Abdullah Öcalan’ın kaldığı İmralı’daki cezaevinde incelemelerde bulunan Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi, Apo’nun yeni hücresinin, eskisine oranla daha karanlık bulup, iyi ışıklandırılmadığını rapor etmiş.
AB heyeti, Apo için nasıl bir ışıklandırma istiyor acaba?
Hazır Türkiye’nin bu konuda en iyilerin çalıştığı diziler yaz tatiline girmişken, onların da en iyilerini seçip İmralı’ya gönderirdik.
Ancak Apo’nun karanlık geçmişinin mi, yoksa geleceğinin mi aydınlatılacağını bilmemiz lazım.