Son günlerde Bergüzar Korel ile Tan Sağtürk’ün, birbirleri hakkında yaptıkları açıklamaları okuyunca hem şaşırdım, hem üzüldüm... Üzüldüm çünkü, Korel-Sağtürk aşkını temiz ve samimi sanıyordum.
Şaşırdım çünkü, ikisinden de yollarını ayırdıktan sonra bu denli kirli çamaşırlarını ortaya dökecek açıklamalar beklemiyordum.
Toplumsal belleğimizin zayıf olduğunu, en önemli şeyleri bile 20 günde unuttuğumuzu kabul ediyorum, ama Korel ile Sağtürk’ün medyaya yansıyan “âşık halleri” unutulacak gibi değil ki!
2008 yılında objektiflere yansıyan “aşk sarhoşu” Bergüzar Korel - Tan Sağtürk görüntülerini unutmak mümkün mü?
Korel ve Sağtürk, nasıl bir aşk yaşadıklarını gözler önüne sermek için Çeşme sahillerinde adeta siyam ikizleri gibiydi... “Yılın aşkı”nı yaşayan “yılın çifti”, “yılın düğünü”ne doğru gidiyordu ki, birden film koptu...
Herkesin “mutlu son”u beklediği bir anda yaşanan “kötü son” herkesi şaşırttı, bir o kadar da meraklandırdı.
Öyle ya, kim kime yanlış yaptı da “yılın aşkı” bitti?
Bu konuda aylarca sessizliğini koruyan taraflar, nedense birden bire patladı ve karşılıklı ithamlar başladı.
Tabii Korel de boş durmadı... O da bir yazılı açıklama yaptı. Korel’in yaptığı uzun açıklamadaki şu cümle dikkatimi çekti:
“Ne kadar acıdır ki, iki sene ilişki yaşadığım insan, gazete sayfalarında bu ucuz ve de hiçbir görüşe hizmet vermeyen haberlerle yer alıyor.”
Taraflardan birinin bile, biten bir ilişkinin ardından yapılan bu tür açıklamaları “ucuz” olarak değerlendirmesi önemli.
Ama Korel, bu saptamayı yaparken, Sağtürk hakkında yaptığı uzun açıklamayla aynı hataya düşmemeliydi.
İki yıl boyunca gönül verdiği bir insanın açıklamaları ya da bu konuda çıkan haberler belli ki Korel’i fena halde gerdi...
Korel, buna rağmen susma erdemini göstermeliydi.
Bunu kendine, iki yıl süren aşkına ve şu anda yaşadığı ilişkiye saygı adına yapabilmeliydi.
Korel, Sağtürk’ün salvolarına karşılık verirken, halen birlikte olduğu Halit Ergenç’in yüreğine, “Olur ya, ilişkimiz bittiğinde acaba benim de kirli çamaşırlarımı ortaya döker mi?” şeklinde bir korku yerleştirdiğini de bilmeli...
Aynı şey, Sağtürk için de geçerli...
Boşuna dememiş atalarımız, “Söz gümüşse sükût altındır” diye...
Korel madem, Sağtürk’e istediği yüzüğü çoktan iade etti, o zaman konuşarak “gümüş” kazanmak yerine susmayı tercih edip, “altın”ı hak etmeliydi.
İvedik’in son numarası!
Şahan Gökbakar’ın sinemalarda rekor kıran “Recep İvedik” tiplemesinin ikinci macerası karne tatilinde sinemalarda olacak. Ama “Karne tatilini bekleyemem, Recep İvedik bana hemen lazım” diyorsanız bunu da dert etmeyin.
Çünkü Turkcell, “Recep İvedik” fanatiklerini düşünerek sanal alemde yeni bir hizmeti servise soktu.
www.cevaplarinrecepi.com adlı internet sitesine girin, “Recep İvedik”e merak ettiğiniz her şeyi sorun, o yanıtlayıp, sizi eğlendirsin.
Siteyi tasarlayanlar “Recep İvedik”e onlarca soru yöneltip, yanıtını almış.
Siz siteye girip, sorunuzu yönelttiğinizde, soru çarkı dönmeye başlıyor.
Çark, yönelttiğiniz sorunun tarzına uygun bölümde duruyor ve “Recep İvedik” merak ettiğiniz konuda sizi aydınlatmaya başlıyor.
Ancak şunu da vurgulamakta yarar var.
“Recep İvedik” her zaman sorularınızı yanıtlamıyor.
Soru bölümüne soru yazmakta geciktiğinizde ya da oraya argo bir şey yazdığınızda “Recep İvedik”in sigortası atıyor ve sizi fırçalıyor.
‘Jemm Bey’, peki bu “promosyon” değil mi?
Başrollerini Fatih Ürek ile Aysun Kayacı’nın paylaştığı “Şeytanın Pabucu” filminin 6 haftada 6 otomobil vereceği açıklanınca sinemada promosyona ilk tepki, o günlerde “A.R.O.G” filmi vizyonda olan Cem Yılmaz’dan gelmişti.
Cem Yılmaz, “Biz de düdüklü tencere vereceğiz” diye “Şeytanın Pabucu”nun başlattığı promosyonla dalga geçmişti.
“A.R.O.G” filminin 9-10-11 Ocak tarihlerinde bilet fiyatlarında yaptığı damping eminim sizin de dikkatinizi çekmiştir.
Fida Film, vizyonda son günlerini yaşayan “A.R.O.G”un bilet fiyatını 5 TL’ye indirdi...
Şimdi “Jemm Bey”e sormak gerekmez mi?
Jemm Bey, bilet fiyatlarında bu denli indirim de bir nevi promosyon değil mi?
Demek ki boşuna dememiş atalarımız, “Büyük lokma ye, ama büyük laf etme” diye...