Bir dizi ve film yapımcısının ofisine gittiğimde masasının yanı başında üç koli dolusu senaryo gördüm. Yapımcıların ofislerinden senaryo eksik olmaz, ama hiçbirinde de bu kadar çok senaryo bir arada bulunmaz. Kiminin masasının üstünde dizilidir senaryolar, kiminin dolabında. Beğenilmeyenler ya da işleri bitenler de çöpe gider.
O nedenle en çok iş yapan dizi yapımcısının önünde biriken senaryo sayısı 20’yi geçmez.
Koliler dolusu senaryoyu görünce izin isteyip, bir göz atınca anladım ki hiçbiri dizi senaryosu değil.
Hepsi sinema filmi senaryosu ve hepsinin kapağında Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu’na hitaben ‘ıslak imzalı’ yazı.
Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu’nda görevli yapımcıya, bu senaryoların hepsini okuyup okumadığını sordum, güldü.
Çünkü kendilerine verilen değerlendirme süresince hepsini okuması eşyanın tabiatına aykırı.
Belli ki o kurulda görev yapanlar, kredi için başvuran projelerin sinopsislerini okuyor, merak ettiklerinin de senaryolarına göz atıp, kararlarını da öyle veriyor.
Başka türlü olması da olanaksız.
Sinema Destekleme Kurulu’nun 13 Temmuz’daki toplantısında 5 milyon 381 bin TL’lik krediyi hangi projeler arasında paylaştırdığına baktım. Şu şekilde dağıtılmış:
Kredi çıkan uzun metrajlı filmler
1. Ustaoğlu Film Reklam; Araf - 450 bin TL.
2. Lacivert Film Prodüksiyon; Daire - 300 bin TL.
3. Perişan Film Yapım; Babamın Sesi - 280 bin TL.
4. Tılsım Dizayn Prodüksiyon; Çınar Ağacı (Adviye Hanım) - 400 bin TL.
5. Mavi Film- Zeki Demirkubuz; Yeraltı - 350 bin TL.
6. Odak Film ve Sinemacılık; Bİr Medenİyet Rüyası - 250 bin TL.
7. Kara Film Prodüksiyon-Mustafa Kara; Kalandar Soğuğu - 300 bin TL.
8. Statü Prodüksiyon Reklam; Taş Mektep - 350 bin TL.
9. Atıf Yılmaz Stüdyo Derneği İktisadi İşletmesi; Bir gün Tek Başına - 450 bin TL.
10. 24 Kare Film; Mahmut İle Meryem - 400 bin TL.
İlk filmini çeken yönetmen kredileri
1. Filiz Alpgezmen’e ‘Yabancı’ için 250 bin TL.
2. Kaf Film-Ali Aydın’a ‘Poşet’ için 250 bin TL.
3. Burak Sesli’ye ‘Novaroma’ için 250 bin TL.
4. Hasan Tolga PulAT’a ‘Güzel Günler Göreceğiz’ (Kaybedenler) için 250 bin TL.
5. Aysun Şahin Frisch’e ‘Selma’ için 250 bin TL.
6. Ares Basım Reklam Prodüksiyon’a ‘Kahraman’ için 101 bin TL.
7. Çiğdem Vitrinel Özcan’a ‘Suç Mahalli’ için 250 bin TL.
8. Kuzey Film Reklamcılık Yapım’a ‘Aşk ve Devrim’ için 250 bin TL.
Geri ödemesiz krediler
1. Artı Film Yapım - ‘Kavşak’ - 60 bin TL.
2. Arım Film Yapım Reklam - ‘Paramparça’ - 60 bin TL.
3. Yeni Sinemacılık - ‘Çoğunluk’ - 60 bin TL.
Ödül alan krediyi ödemiyor
Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu, yılda iki kez toplanıp bu şekilde kredi dağıtıyor. Peki Kültür Bakanlığı’ndan kredi alarak çekilen filmlerden kaçı borcunu ödeyecek kadar para kazanıyor?
Şayet film, Kültür Bakanlığı’nın tüzel kişiliğini tanıyıp, onayladığı bir festivalden ödül almışsa, ‘geri ödeme koşuluyla’ alınan kredi ‘bakanlık ödülü’ne dönüşüyor, yapımcı da o parayı ödemekten kurtuluyor.
Kültür Bakanlığı’nın tanıdığı festivallerden ödül almayan filmleri ise zor günler bekliyor.
Çünkü yapımcıların, bakanlıktan aldıkları kredinin birkaç katı daha harcama yaparak çektikleri filmlerin çoğu gişede çakılıyor.
Tablo ortada.
2010 yılında şu ana kadar 38 yerli film vizyona girdi. Bunlardan 10’u - ki geçmiş yıllara oranla çok iyi bir oran bu - kendini kurtardı ya da yapımcısına para kazandırdı. 28 film ise yapımcısına ‘zarar’ ettirdi. Bakalım Kültür Bakanlığı’ndan kredi alan projelerin akıbeti ne olacak?
‘Psikopatım’ diyor, ama kadınlar peşini bırakmıyor
Beşiktaş’ın eski futbolcularından Pascal Nouma’nın, Kanaltürk’te yayınlanan ‘2. Sayfa’da yaptığı açıklamaları duydunuz ya da okudunuz mu?
Nouma diyor ki, “Kadınımı o kadar çok kıskanırım ki, ona biri yan bakarsa gözümü kırpmadan öldürürüm. Evet; psikopatım. Hatta kolumda ‘Psikopat’ dövmesi var.”
Bitmedi, ‘Psikopat Nouma’nın bu konuda söylediği başka şeyler de var: “Bir kızla çıktığımda gözlerden uzak bir restoranın en ücra köşesini seçerim, en kötü masasında otururum. Kıza, eğer paparazzilere haber verirsen seni keser, öldürürüm diye gözdağı veririm ki yakalanmayayım.”
Normalde kadınların böyle bir ‘psikopat’tan uzak durması gerekmez mi?
Ama öyle olmuyor.
Nouma, “İstanbul’da gittiğim kulüplerde kadınlar peçetelere cep telefonlarını yazıp veriyor ya da kartvizitlerini uzatıyor” dediğine göre bazı kadınlar, ‘erkeğin psikopatından’ hoşlanıyor.