Cindy Crawford, Claudia Schiffer, Tyra Banks, Eva Herzigova, Laetitia Casta, Adriana Karembeu, Naomi Campbell gibi dünyaca ünlü 30 kadar top modele bikini ve mayolarının modelliğini yaptırmayı başarmış Zeki Başeskioğlu’nun yaşamını anlatan kitabı, bir solukta okudum.
Çünkü Antalya Aksekili ilkokul mezunu bir gencin, 12 yaşında “sıfır sermaye” ile yola çıkarak oluşturduğu Zeki Triko’nun markalaşma serüveni bile başlı başına bir başarı öyküsü.
Şafak Altun’un yayına hazırladığı “Zeki Başeskioğlu’nun Yaşamı” adlı kitap, Başeskioğlu’nu zirveye taşıyan öylesine “Zekice cinlikler”le dolu ki!
Bir insanın toptancıdan 7 kuruştan aldığı balonları, önce içlerini, sonra da fiyatlarını şişirerek 25 kuruşa satmak için Zeki Başeskioğlu gibi “cin fikirli” ve girişimci olması gerek...
Otobüsle dolmuşçuluk yaptığı dönemde, sefer sayısını artırıp, daha fazla para kazanmak için, boş koltukları görünce, “Yer var nasılsa, sonra binerim” diye düşünen yolcuları, cam kenarlarına yerleştirdiği “sahte yolcularla” gaza getirmek “Sülün Osman”ın bile aklına gelmeyecek bir fikir olsa gerek...
Pazarda alışveriş yapan insanların üstüne elektrik direğinden çorapların tekini fırlatmak suretiyle dikkat çekmek de Zeki Başeskioğlu’nun ilginç satış yöntemlerinden biri...
Bir insanın, “Naomi Champbell gelmeyince yerine podyuma annesi çıktı” haberinden, Naomi’yle annesini birlikte defileye çıkarıp, dünya medyasının ilgisini çekecek bir fikir yaratması için, Zeki Başeskioğlu gibi 24 saat işinden başka bir şey düşünmemiş olması lazım.
Profesörün gurur duyduğu adam
Zeki Başeskioğlu gibi sıfırdan tırnaklarıyla kazıya kazıya zirveye çıkanların başarı öykülerini anlatan çok fazla kitap, araştırma yok... Bizde nedense üniversiteler, akademisyenler bu konulara hep uzak durur. Oysa bu başarı öykülerinden alınacak o kadar çok ders var ki...
Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Baybars Tek, Zeki Başeskioğlu’nun sadece bir televizyon programında söylediklerinden yola çıkarak bakın neler yazdı?
“...Bu zat, bizim yıllardan beri derslerimizle, kitaplarımızla öğrencilerimize anlatmaya çalıştığımız bazı bilimsel gerçekleri, bunun hiçbir eğitimini görmeden, üstelik de 1945-46 yıllarından itibaren fiilen uygulaya gelmişti.”
Prof. Dr. Tek, 03.04.1997 tarihinde Dünya gazetesindeki “Zeki Başeskioğlu ve Gestalt Psikolojisi” başlıklı yazısında özetle, Başeskioğlu’nun kendince geliştirdiği satış stratejileriyle Gestalt psikolojisinin üç ilkesini aynı anda uyguladığını vurguladı.
Kapital’den çıkan kitabı yayına hazırlayan Şafak Altun ile “Zeki Başeskioğlu’nun Yaşamı”nın editörlüğünü yapan Gülen Çetin Tankut’a da küçük bir sitemim olacak. Sektörle uzak yakın alakası olmayanlar “koreografi”yi “kareografi” yapabilir. Aynı yanlışa sizin de düşmeniz hiç şık olmadı.
Yaşar Holding, “Pınar Süt” Gülben’e teklif götürür mü?
Türkiye’nin en meşhur bebeği “Atlas”a kısa bir süre önce ikiz kardeş getiren Gülben Ergen, lohusalık sonrası ilk konserini Kıbrıs’ta verdi.
Gülben Ergen’in, burada yaptığı bir açıklamada, “Sütüm hiç eksik olmuyor, bu yüzden evde bana Pınar Süt diyorlar” demesi bana ilginç geldi.
Öyle ya, onca süt markası varken Gülben Ergen niye Pınar Süt’ü adres gösterdi?
Gülben Ergen gibi “cin fikirli” birinin, bu atışı boşuna yapmadığına eminim.
Nilüfer’i boş ver, sen şarkılarını söyle “Usta”!