Mahsun bu kez, aşk filmi çekecek

Mahsun Kırmızıgül, sinemacılıkta emin adımlarla yol almaya kararlı... Yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı “Beyaz Melek”ten sonra “Güneşi Gördüm”le de hem sinemaseverlerin, hem de film eleştirmenlerinin beğenisini kazanan Kırmızıgül, üçüncü sinema filminin çekimlerine Temmuz ayında başlayacak.

Kırmızıgül’ün üçüncü sinema filminin adı “Gece’nin Kanatları” olacak.
Kırmızıgül’ün bu filmi de “Beyaz Melek” ve “Güneşi Gördüm” gibi yazıp, yönetecek...
Ama Kırmızıgül’ün filmde oynayıp oynamayacağı ise önümüzdeki günlerde netleşecek. Kırmızıgül, üçüncü filminde tutkulu bir aşkı beyazperdeye taşıyacak.
Filmin öyküsü, 400 metre koşucusu bir gençle, bir tekstil firmasında çalışan “Gece” adlı kızın aşkı üzerine kurulu...
Ama “İmkansız bir aşk” bu!
Filmin önemli rolleri için görüşme yapılan isimler arasında Murat Ünalmış ve Erkan Petekkaya gibi oyuncular var.
Şayet taraflar anlaşırsa Ünalmış filmde, bir yandan 400 metre koşusunu birinci tamamlayıp bu yarıştan kazanacağı parayla ekonomik darboğaz içindeki ailesini kurtarmaya çalışırken, bir yandan da “Gece”ye tutkulu bir aşkla bağlanacak genci oynayacak.
Filmin en önemli karakteri “Gece”yi canlandıracak kadın oyuncunun kim olduğu ise henüz belli değil. O da birkaç güne kadar netleşecek.
Kırmızıgül’ün hedefi “Gece’nin Kanatları”nı yazıp çekip 11 Aralık’ta vizyona sokmak.

Mine Koşan popçu oldu! 
Arabesk müziğin ünlü isimlerinden Mine Koşan’ın yeni çıkardığı albümün şarkılarını ilk kez Kemer’deki “6. Altın Nar Festivali”nde dinledim.
Mine Koşan’ın festivalde playback olarak yorumladığı üç şarkının da bende hayal kırıklığı ve şaşkınlık yarattığını söylemeliyim.
Mine Koşan da tıpkı Müslüm Gürses gibi popçu oldu.
Yıllarca güçlü sesiyle yorumladığı “damardan şarkılar” sayesinde kendine özgün bir yer edinen Mine Koşan gitmiş, yerine pop şarkılar söyleyen bir Mine Koşan gelmiş.
Popla tekno karışımı cıstak cıstak bir müzik üzerine, arabeskle pop karışımı bir yorum...
İlginç bir deneme...
Ama Mine Koşan gibi yılların arabesk yıldızına göre mi?
Bence değil...
Mine Koşan, 20’li yaşlarda olsaydı belki!
Görünen o ki arabeskçiler, “Müslüm Baba”dan sonra Mine Koşan’ı da kaybetti.
Mine Koşan’ın albümünde arabeske en yakın şarkının söz yazarı ve bestecisi kim biliyor musunuz?
Sezen Aksu...
Koşan’ın cıstak cıstak albümünde keman sesinin duyulduğu tek şarkı var. O da; Sezen Aksu’nun “Perişanım”ı...
Şaka gibi...
Mine Koşan’ın şarkıları o kadar “pop”laşmış ki, “Popun kraliçesi” Sezen Aksu’nun yaptığı beste bile onların yanında arabesk kaçmış...
Varın siz hesap edin artık Koşan’ın müzik adına durduğu yeri...

Leman Sam ve kızları 15 Ağustos’ta Arena sahnesinde
Cumartesi akşamı Cine 5’teki “Her Şeyi Konuşalım”a konuk ettiğimiz Şevval Sam, pazartesi akşamı da yazla birlikte TRT 2’de yeniden başlayan “Boğaziçi’nden” programındaydı...
Tuluhan Tekelioğlu’nun sunduğu programın konuğu Şevval Sam, bir soru üzerine annesi Leman Sam ve ablası Şehnaz Sam’la birlikte ilk kez 15 Ağustos’ta Kuruçeşme Arena’da sahne alacaklarını söyledi.
“Karadeniz” albümü sayesinde önce Kral TV’den, ardından da Hürriyet’ten “Yılın En İyi Halk Müziği Sanatçısı” olarak “Altın Kelebek” ödülü kazanan Şevval Sam, “Ailece ilk kez birlikte konser vereceğiz” dedi...

Ruhat Mengi “Her Açıdan” haklı ama... 
Star TV’de Pazar günleri canlı yayınlanan “Her Açıdan”ı hazırlayıp sunan Ruhat Mengi, Can Ataklı’nın “Herkes ödül aldı, bir tek sen almadın” demesi üzerine patladı:
“Kendimi haksızlığa uğramış hissediyorum. Benim programım bütün ödüllü programlardan daha fazla izleniyor. Biz haber - tartışma programları içinde açık ara öndeyiz, bize yetişmekte zorlanıyorlar.”
“Altın Kelebek Ödülleri” programların reytinglerine göre dağıtılıyor olsa diyeceğim ki, Ruhat Mengi, “Her Açıdan” haklı.
Ama tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim.
Bu tür ödülleri belirleyen şey, sadece reytingi ve başarı değil.
Kişiler, programlar, hatta kurumlar arası ilişkiler ve dengeler de sonuca etki ediyor.

“Altın Kelebek” niye CNN Türk’e hiç konmadı? 
Hürriyet’in bu yıl 36’ncısını düzenlediği “Altın Kelebek Ödül Töreni”nde bir şey dikkatimi çekti. Hürriyet okurlarının oylarıyla belirlenen “Altın Kelebek”lerden biri bile CNN Türk’e gitmedi.
Kanal D, Star TV, Show TV ve atv’de majör kanallarda ekrana gelen birçok yapım ve televizyoncu “Altın Kelebek” kazandı.
NTV gibi tematik bir kanal bile “majör kanallar” arasından sıyrılıp üç ödül aldı.
Hürriyet okurları; NTV’de ekrana gelen “90 Dakika” ve “Sade Vatandaş” ile NTV’nin ana haber spikeri Banu Güven’i “
Altın Kelebek”le ödüllendirdi.
Ancak NTV ile aynı kulvarda yarışan CNN Türk’ün “Altın Kelebek”te adı bile geçmedi.
CNN Türk’ü yönetenlerin yerinde olsam, “Bizim niye NTV gibi bir haber yüzümüz yok? Biz niye ‘Altın Kelebek’ ödülünü hak edecek programlar yapmıyoruz?” diye kendi kendime sorar ve bunun cevabını arardım.
Ama CNN Türk’ü yönetenler, “Biz, ‘Altın Kelebek’ gibi ödülleri önemsemiyoruz ki” diyorsa o başka!

Karadağlı’dan seslendirme yönetmenine vefa
Hafta başı TRT’de karşılaştık Tamer Karadağlı ile... Bir cenaze için gittiği Ankara’dan yeni geldiğini söyledi. Karadağlı, cenazesine katıldığı emekçisi hakkında bir şeyler yazmamı da özellikle istedi. TRT’nin seslendirme yönetmenliğinde efsane olmuş isimlerinden Ahmet Körükçü’nün cenazesi için Ankara’ya gittiğini anlatan Karadağlı, şunları söyledi:
“Film ve dizi dublajı benim ilk göz ağrım... Hâlâ onca işimin arasında iyi bir film olduğu zaman gider, hiç para bile almadan dublaj yaparım... Bir filmin, dizinin sevilmesinde dublaj yönetmeninin önemi o kadar büyük ki... Dizilerin, filmlerin gizli kahramanlarıdır onlar... Ahmet Abi de onlardan biriydi. TRT’de yıllarca birlikte çalıştık. O yıllarda TRT’nin dublajında efsane bir takım vardı. O takım yavaş yavaş eksilmeye başladı.”
“Şov dünyası için ‘vefa’, İstanbul’da bir semtten ibarettir” derler...
Karadağlı’nın yaptığı gösterdi ki, herkes için geçerli değil bu.