Bu yıl Türkiye adına Oscar’a “Yabancı Dilde En İyi Film” adayı olarak gönderilecek “Güneşi Gördüm”ün yapımcısı Murat Tokat, Mahsun Kırmızıgül için, “Mahsun’un bir gün o Oscar heykelciğini alacağını düşlüyorum. Ama bugün, ama yarın” demiş...
Hayatı sinema olan Hollywood yıldızları için bile “Oscar” ödülü bir “düş”ken, Türkiye’den birinin, hele hele de Mahsun Kırmızıgül gibi çiçeği burnunda bir sinemacıya Oscar, “düş ötesi bir şey” olmalı...
Kırmızıgül, yapımcısının dediği gibi “günün birinde” Oscar alabilir mi bilemem!
Ancak şunu söyleyebilirim, Kırmızıgül’ün sinema aşkı ve azmi gerçekten de ödüllük...
Kırmızıgül’ün sinemada sadece izleyici olduğu günlerde bir film projesi hayali vardı.
Prestij Müzik’in müzik dünyasında fırtınalar estirdiği dönemde şirketin ortağı Kırmızıgül, Sinan Çetin’in “New York’ta Beş Minare” adlı film projesine kafayı takmıştı, ama olmadı.
Önce senaryosu defalarca değişti, sonra da proje rafa kalktı. Kırmızıgül, müzik yapımcılığı defterini kapatıp sinemaya merhaba dedikten sonra “New York’ta Beş Minare”yi yine gündemine aldı.
Yazıp, yönettiği ve başrolünde oynadığı ilk sinema filmi “Beyaz Melek” gişede iyi iş yapınca sinemacı Kırmızıgül’e cesaret de geldi ve Sinan Çetin’den “New York’ta Beş Minare”nin haklarını devraldı.
Kırmızıgül, “Oscar”a gidecek ikinci sinema filmi “Güneşi Gördüm”den sonra “New York’ta Beş Minare” için çalışmaya başladı.
Filmde yıllar önce sözleştikleri gibi Mustafa Sandal’la birlikte kamera karşısına geçecek Kırmızıgül, çekimlerine Mayıs 2010’da başlayacağı “New York’ta Beş Minare”yi 2010’un sonuna yetiştirmeye kararlı.
Film, 2010’un son aylarında seyirciyle buluşacak, ama tanıtım filmi neredeyse bir yıl öncesinden hazır olacak.
Kırmızıgül, 2010’un ilk günlerinde sinemalarda dönmeye başlayacak “New York’ta Beş Minare”nin tanıtım filmi çekimleri için çoktan “Motor” dedi.
Tanıtım filminin İstanbul sahneleri bitti, şimdi sıra New York çekimlerinde.
Kırmızıgül, önümüzdeki günlerde film için sakal bırakan arkadaşı “Musti”yle birlikte Amerika’ya gidecek.
Belçim, hamileliği piyano öğrenerek değerlendiriyor
Yılmaz Erdoğan’ın eşi Belçim Erdoğan, altı aylık hamile... Belçim Erdoğan, hamilelik nedeniyle çalışmaya ara verdi, ama bu süreci boş geçirmemeye de kararlı. Hamilelik sürecinde sanat adına birikimini artırmak için de piyano dersleri almaya başladı.
Belçim Erdoğan piyano hocası olarak da, bir süre öncesine kadar yardımcı doçent olarak görev yaptığı İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan ayrılıp, özel sektöre geçen Mine Mucur’u seçti.
Kemerburgaz’daki Ege Sanat Merkezi’nde Müzik Direktörü olarak görev yapan Mine Mucur, haftada iki gün piyano dersi verdiği Belçim Erdoğan’ın hayli istekli ve başarılı bir öğrenci olduğunu söyledi.
Elçin yeni dizisine böyle hazırlanıyor
Mine Mucur’dan piyano dersi alan bir diğer ünlü de Cansel Elçin. Genç sinemacı yakında Tomris Giritlioğlu’nun yeni projesi “Benim Güzel Meleğim” için kamera karşısına geçecek.
Çekimleri kasım ayında başlayacak yeni dizisindeki rolü için yaz başından bu yana Mucur’dan piyano dersi alan Elçin de Erdoğan gibi çalışkan ve hevesli bir öğrenci.
Mucur’un söylediğine göre Cansel Elçin, Belçim Erdoğan’a göre daha avantajlı. Çünkü Elçin, küçükken de uzunca bir süre piyano çaldı.
Mucur, Belçim Erdoğan’ın evine gidip ona piyano dersi veriyor, Elçin ise piyano dersi için hocasının ayağına gidiyor.
Mohikan Tarkan’ın Megastar’la sınavı
Tarkan’ın yeni tipini beğenmedim. “Mohikan Tarkan”ı beğenenler olabilir, ama bana hiç de sempatik gelmedi. Ancak Tarkan’ı şu yönden takdir ettim.
Tarkan, hayli zamandır bir starın olmazsa olmazlarından olan radikal değişiklikler yapma cesaretini kaybetmişti.
Tarkan’ın bu anlamda özgüvenini yeniden kazanmış olması güzel.
Ama bunun şöyle ciddi bir riski var.
Starlar, yaptıkları radikal değişiklikler hayranları arasında rüzgâr estirdiği sürece zirvede sayılırlar. Şayet bir starın yaptığı yenilik, hayran kitlesinde karşılık bulmuyorsa o zaman durum ayva!
Bir dönem Tarkan’ın yaptığı her şey taklit ediliyordu. Sokağa çıktığınızda Tarkan kopyaları çıkıyordu karşınıza...
Henüz onlardan biri rastlamadı bana...