Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Boşuna söylememiş adam   “Tanrı’yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset” diye...
Tarkan’ın konserini izlemek için Diyarbakır’daydım, cep telefonum çaldı.
Arayan Sezen Aksu’ydu...
Tarkan’ın bile kliplerinin Kral TV’de parayla yayınlatılmasına ilişkin kaleme aldığım eleştiri yazısı nedeniyle aradı.
Dünyanın tüm medeni ülkelerinde müzik kanalları klipleri, eser sahiplerine telif ödeyerek yayınlatırken

Mavi Tur’dan mateme
Türkiye’de bunun tam tersi bir uygulama yapılmasının yanlışlığını anlatıp, çok doğru bir konuya parmak bastığımı söyledi.
Keyfi yerindeydi... Çünkü İzmir’de annesinin evindeydi...
Sonra konu “Minik Serçe”nin konserlerine geldi.
Aksu, “İstanbul’da son konserim 22 Ağustos’ta Kuruçeşme Arena’da, gelsene” dedi. 22 Ağustos akşamı Kuruçeşme Arena’da görüşmek dileğiyle telefonları kapattık.
Önceki gün, Aksu’nun canı kadar sevdiği köpeğinin öldüğünü öğrenince iki cep telefonunu da aradım, ama ulaşamadım.
Biri çaldı çaldı, cevap veren olmadı, diğeri kapalıydı, onun mesaj kutusuna üzüntülerimi ileten bir mesaj bıraktım.
Akşama doğru bıraktığım mesaja yanıt geldi ama Sezen Aksu’nun üzüntüden konuşacak hali yoktu. Belli ki sakinleştiriciler bile onu yeterince sakinleştirememişti.
Hayvan beslemeyenler ya da hayvan sevgisi olmayanlar bilemez, bir hayvanın evin bir ferdi gibi büyütüldükten sonra kaybedilmesinin yarattığı acıyı...
Hele hele de Cano gibi sahibinin sahneden yaptığı anonsu kulisten duyup sahneye çıkan, sonra da müziğin ritmine uygun danslar yapan bir hayvanı kaybetmek, sahibi için kolay unutulacak bir acı olmasa gerek. Aksu’nun 10 yıl evin bir ferdi gibi gördüğü Cano’nun ihmal sonucu ölmesi acıya biraz da öfke kattı.
Anlaşılan o ki Sezen kapıdan çıkınca evdekiler de bacadan kaçmış. Bu da Cano’nun canına mal olmuş. Aksu, Bodrum’dan çıkacağı Mavi Tur için havaalanına gitmiş. Şoförü, Aksu’yu havaalanına bıraktıktan sonra Kanlıca’daki yalıya dönüp arabayı park etmiş.
Tam o sırada şoföre, eşinin rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığına dair bir telefon gelmiş. O da Cano’nun arka koltuğunda uyuduğu otomobili orada bırakıp başka bir araçla hastaneye gitmiş. Şoför, Cano’yla evdekilerin, evdekiler de şoförün ilgilendiğini sanmış olmalı ki zavallı hayvan ortada kalmış.
Şoför üç gün sonra yalıya gelip otomobilin kapısını açtığında Cano’nun cansız bedeniyle karşılaşmış.
Haberi alır almaz çıktığı Mavi Tur’u noktalayıp gelen Aksu, olayda ihmali olan şoförünü ve evdeki görevli kadını göndermiş.
Aksu, bu akşam Kuruçeşme Arena’da konser verecek ve doğal olarak orada Cano da gündeme gelecek. Çünkü oraya gelen herkes Aksu’nun bu konuda neler söyleyeceğini merak edecek.
Şimdilerde öylesine duygusal, dramatik sahneleri kaldıracak mecalim, halim yok.  O nedenle konsere gitmek yerine firar etmeyi tercih ettim, hem de planlarımdan Tanrı’ya hiç ama hiç bahsetmeden.


Bir radikal karar da FOX’tan
Ana Haber’i 22.00’ye aldılar

Tüm programlar ve dizileri kaldırıp, film ve haber yayınlayan bir kanal haline gelen Kanal 1’inki kadar radikal olmasa da bir ilginç karar da FOX’tan.
Türkiye’de hâlâ Amerika’nın dünyaca ünlü bir medya devine yakışır reytinglere ulaşma konusunda sıkıntı yaşayan FOX, prime time kuşağının başlangıç saatlerinde ekrana gelen ana haber bültenini prime time’ın göbeğine kaydırma kararı aldı.
Şimdiye kadar saat 19.00 sularında başlayan FOX Ana Haber, 1 Eylül’de başlayacak yeni yayın dönemiyle birlikte saat 22.00’ye kayacak.
Saat 22.00’de ana haber bülteni yayınlamak FOX’un yayın yaptığı bazı ülkelerde uygulayıp başarılı olduğu bir yöntem.
Türkiye gibi alışkanlıklarına bağlı seyircinin ağırlıkta olduğu bir ülke için ilginç bir karar.
FOX’un bu taktiğinin işe yarayıp yaramadığını zaman gösterecek.
Bunun “nafile bir çaba” mı, yoksa “cin gibi bir fikir” olup olmadığı eylül ayında herkes görecek.