Dalaman Havalimanı’ndan İstanbul’a döneceğim, ama ne mümkün… Çünkü Türk Hava Yolları olmuş Rötar Hava Yolları! Uçak önce 40, ardından 20 dakika daha rötar yaptı. Otur otur bir yere kadar. Yapacak başka iş kalmayınca mecburen başlıyorsun turlamaya…
Yolcu salonunun tam ortasında BNG’nin sahibi Gülen ailesi çıktı karşıma. Dokuz yıl önce Bülent ve Nilgün Gülen’in baş harflerini kullanarak oluşturdukları kadın giyim firmasını, bugün kendine ait 10 mağazası olan ve ünlü mağazalarda satılan marka haline getiren Nilgün Hanım’la ayak üstü sohbet ettik.

“BNG gibi birçok giyim markası var Türkiye’de. Bu firmayı niye yazı konusu yaptın?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Haklısınız.
O zaman lafı uzatmadan bunun sebebini izah edeyim.
Çünkü BNG’nin Meksika’dan Güney Amerika’ya yayılan bir Türk markası olmasının hikayesi ilginç de ondan bu yazı. İşte Nilgün Gülen’in anlatımıyla tamamen tesadüf sonucu oluşan bir başarı hikayesi:
“Yurt dışında Amerika Birleşik Devletleri ve İtalya olmak üzere 25 farklı ülkede 100’e yakın seçkin butiklerde ürünleri satılan bir markayız. Japonya’da ise Isetan ve Takashimaya’da Gallery konseptinde satılan dünyadaki üç markadan biriyiz. Ayrıca Milano Moda Haftası’na kabul edilen Türk markalarından biri olma özelliğimiz de var. Ama Meksika’da mağaza açmamızın hikayesi çok ilginç.
Dolar milyarderi Bodrum’da
Meksika’nın en zengin dördüncü adamı Ricardo Salinas’ın eşi Maria Laura Salinas, Bodrum tatilinde mağazamızı ziyaret etti ve 45 parça ürün satın aldı. Mağazanın satış raporlarında bu satış miktarını görünce, markamıza bu kadar ilgisi olan bir müşterimle tanışmak istedim ve kendisini bir kahve içmeye davet ettim.
Bodrum’a geldikleri dev yatla Türk medyasında bayağı yankı uyandıran Salinas’la buluştuğumuzda BNG’nin ürünlerini çok sevdiğini ve böyle bir markayı Meksika’daki kadınlarla buluşturmak istediğini söyledi. Bu teklif, yüzde 100 Türk markası olarak bizleri çok gururlandırdı ve mutlu etti. Tatil dönüşü Maria Laura Salinas benimle tekrar iletişime geçerek bu konuda ne kadar ciddi ve istekli olduğunu gösterdi. Böylelikle iş birliğimizin adımları atıldı.
Meksika’da üç BNG mağazası
Salinas, dünya dekorasyon ve mobilya markalarını bir arada buluşturan Meksi-ka’nın en ünlü markası Esencial’in sahibi. İş birliğimizin sonunda yurt dışında ilk konsept mağazamızı Meksiko City Park Plaza’da açtık. İkinci mağazamızı Guadajalara’da, üçüncüyü de Polanco’da.
Maria Laura Salinas’ın hedefi şimdi Miami’de de mağaza açıp Amerikan pazarına girmek. ABD’de başka şehirler ve Güney Amerika ülkelerinin başkentlerinde mağazalar zinciri oluşturmak da var.”
2006’da ilk butiğini Galata’da açan bir Türk firmasının bir ülkenin en zengin ailelerinden biriyle iş birliği yaparak Meksika jet setinin gözde giyim markası haline gelmesi, tamamen tesadüf sonucu da olsa alkışlanacak bir başarı.
Dünyanın 37’nci zengini
Forbes’ın açıkladığı ‘Dünyanın En Zenginleri’ listesinde 37’nci olan Ricardo Salinas’ın genç ve güzel eşi Maria Laura’nın Instagram hesabına baktım. Maria Laura Salinas, adeta BNG’nin modeli… Salinas’ın Instagram hesabı, üzerinde BNG kıyafetleriyle çektirdiği fotoğraflarla dolu.
Elektronik, beyaz eşya, bankacılık, GSM gibi farklı alanlarda Meksika’nın önde gelen şirketlerinin sahibi olan Salinas ailesi, ülkenin önemli kanalı TV Azteca’nın da sahibi.
ONLINE MEDYA VE TÜRKLER
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 42 ülkede faaliyet gösteren Interactive AdvertisingBureau’nun DigitalSCOPE 2014 Raporu’nu yayınladı. Buna göre;
1- Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 73’ü TV izlerken aynı anda internete bağlanıyor. Aynı anda iki ekranı kullananların yüzde 47’si TV karşısında sosyal medyada geziniyor, yüzde 21’i TV’de gördüğü insanları, yüzde 19’u da TV’de gördüğü markaları internette araştırıyor.
2- Bilgisayardan internete bağlananların yaklaşık yüzde 70’i e-postalarını kontrol etmek ve markalar hakkında bilgi toplamak için kullanıyor. Cep telefonlarında en fazla
harita gibi lokasyon bazlı hizmetler ve sosyal medya (yüzde 64) kullanılırken, tabletlerde ise daha sıklıkla makale takibi (yüzde 39) ve video izleme (yüzde 38) ön plana çıkıyor.
3- İnternet kullanıcılarının yüzde 63’ü her gün online oluyor, yüzde 60’a yakını ortalama bir günde 2 saatten daha fazla süresini internette geçirirken yüzde 21’i için ise bu süre 5 saatten daha fazla. İnternette günde 30 dakikadan az vakit geçirenlerin oranı ise yüzde 8’de kalıyor.
4-İnternet kullanıcılarının TV izleme alışkanlıkları incelendiğinde 2 saatten fazla TV izleyenlerin oranı yüzde 39’da kalırken sadece yüzde 7’si 5 saatten fazla TV izliyor.
5- Türkiye’de yaşayan akıllı telefon sahiplerinin yüzde 82’si her gün akıllı telefon aracılığıyla online oluyor. Türkiye’de bilgisayar sahiplerinin yaklaşık yüzde 70’i bilgisayarlarından her gün internete bağlanıyor. Türkiye’deki tablet
sahiplerinin ise yüzde 57’si her gün internete giriyor.
6-İnternet kullanıcılarının tüketim alışkanlıklarının da incelendiği araştırma bir ürün/hizmet almadan önce en çok internetten araştırma (yüzde 68) yapılıyor. İkinci olarak başvurulan kaynak ise yüzde 47’yle tanıdıkların tavsiyesi. Öte yandan en güvenilir olarak görülen kaynaklar uzman görüşleri ve tanıdıkların verdiği tavsiyeler.
7- Katılımcıların yüzde 56’sı araştırdıkları ürün/hizmetlerden ilk defa internet aracılığıyla haberdar oluyor. Online tüketicilerin yüzde 76’sı yeni ürünler bulmak, yüzde 75’i en iyi fiyatı bulmak, yüzde 65’i ise alışveriş yapmak için internetten faydalanıyor.
Digital gerçekler bunlar…
Sadece bu da değil.
Dünyanın pek çok ülkesinde ölçüm yapan reyting şirketlerinin açıkladığı verilere rağmen hâlâ Türklerin 5 saatle dünyada en çok TV izleyen millet olduğunu zanneden ve yazanlar var… O yüzdendir ki hiçbiri “kaynak kişi” olamayıp, digital dünyada kaynayıp gidiyor.
BEYHUDE BİR BEKLENTİ

Siren Ertan, Gökhan Çarmık-lı’yla evliliklerinin biteceği haberini yalanlamış. Bu amaçla Kelebek’ten Gökhan Kimsesizcan’ı arayan Ertan, şöyle demiş:
“Biz her zaman tartışır, didişiriz. Bunu tüm yakınlarımız bilir. Ama birbirimizi çok sevdiğimizden ve ayrılmayı hiç düşünmediğimizden yaşananlar gelir geçer. Yine öyle bir dönemdeyiz. Bu boşanma haberlerinin ne yazık ki bize hiç faydası olmuyor.”
Siren Ertan’ın daha önce eşini, kendi anne ve babasından bile daha çok sevdiğini söylemesini özümseyememişken, bu kez de boşanma haberlerinden ne gibi bir ‘fayda’ beklediğini vallahi de billahi de anlayabilmiş değilim!
‘SULTAN’IN EN BÜYÜK DERDİ!
‘Yılanı Öldürseler’den tam 34 yıl sonra kızının yapımcı ve oyuncu olduğu film için yeniden yönetmen koltuğuna oturan Türkan Şoray’ın en büyük derdi ne biliyor musunuz? Mevsimin en sıcak günlerinde Muğla’da film çekmek değil, Türkan Şoray adına sosyal medyada açılan sahte hesaplar. Sanatçı, ‘Sosyal medya kullanmıyordum. Sahte hesapların hiçbirini kapattıramadım. Sonunda turkansoray1’i açtım” dedi.