Okan International University’nin (OIU) açılışı için gittiğim Miami’de şov dünyasından tanıdık isimlerle de karşılaştım.
MIAMI NOTLARI
Miami’nin en meşhur yeri South Beach… Ocean Dr’ın bir yanında kafeler, barlar diğer yanında bakımlı bir yeşil alan ve sonrasında ise yıllarca dizilerde izlediğimiz Miami Plajı…
Burası dünyanın en meşhur plajlarından biri, ama girmek bedava…
Üzerinizde mayonuz varsa, istediğiniz yerden cumburlop denize…
Bildiğimiz halk plajı gibi…
Ne giriş için bedel ödüyorsunuz birilerine ne de şemsiye, şezlong parası…
Los Angeles’taki Hollywood Bulvarı gibi Ocean Dr da turistik bir cadde…
Hollywood Bulvarı’nda Hollywood yıldızlarının kaldırımlara nakşedilen isimleri ve insanlarla para karşılığı fotoğraf çektiren ‘çakma yıldızlar’ gözde, Miami’de ise içki, müzik ve eğlence…
İnsanların 24 saat oturup bir şeyler atıştırdığı, müzik eşliğinde eğlendikleri taş çatlasın 2 - 3 km. uzunluğunda bir cadde…
Günün her saatinde devasa kadehlerdeki bol buzlu içeçekleri kamışlarla yudumlayan veya müzik eşliğinde sokakta dans eden insanları görmeniz mümkün Ocean Dr’da…
Bir de Lincoln Caddesi var, kafe ve barların bolca olduğu… Burası sahildeki caddeye oranla daha az gürültülü.
Ocean’ı Beyoğlu, Lincoln’ü de Nişantaşı gibi düşünün…
Denizi, kumsalları, kanalları, belli bölgelerde kümelenmiş adeta birbirleriyle boy yarışındaki gökdelenler ve göz alabildiğince yeşil alan içindeki evler…
Miami o kadar yaygın bir şehir ki, otomobilsiz dolaşmanız olanaksız.
Otomobil de yetmez Miami’nin güzelliklerini keşfetmeye…
Tekneyle deniz kenarları ve kanalları dolaşmanız lazım ki Jennifer Lopez’den Shakira’ya; Shaquille O’Neal’dan Enrico Masias’a kadar dünya yıldızlarının malikanelerini yakından görme imkanınız olsun.
BRITISH AIRWAYS’iN DERGiSiNDE TÜRKiYE
İstanbul’dan Miami’ye British Airways’le gidip geldik. Gidiş ve dönüş yolculuğumuz Londra aktarmalıydı. Böylesine uzun yolculuklarda kitap, dergi okumak, film izlemek ve uyumaktan başka çare yok. Miami’ye uçarken gazete, kitap okuyup, film izlediğim için British Airways’in magazini ‘High Life’ın kapağını bile açmamıştım. Yanıma aldığım iki kitabı dönüşe kadar bitirdiğim için dönüşte film izlemek ve ‘High Life’a göz atmaktan başka ilgilenecek şey yoktu. Dergiyi karıştırırken bir de baktım tanıdık iki otel… Jumeirah Bodrum Palace’ın büyük bir fotoğrafının altında ‘Turkish Delights’ başlığı ve grubun bir diğer oteli Pera Palas Jumeirah’ın küçük de olsa bir fotoğrafı… British Airways gibi ünlü bir havayolunun dergisinde bir sayfa bile olsa Türkiye’den bir haber ya da reklam olması mutlu etti beni.