Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son yıllardaki her ‘Miss Turkey’in ardından yapılan eleştiriler aynı:

‘Türkiye’nin en güzel kızları bunlar mı?’

Gittikçe de artıyor bu eleştirinin dozu…

Peki bu eleştiride haklılık payı yok mu?

Var…

Çünkü güzelliğine güvenen kızların çoğu ‘Miss Turkey’i şöhrete giden yol için ideal bir sıçrama tahtası hatta basamak bile görmüyor.

Gerek aileler, gerekse de genç kızlar, ‘Miss Turkey’e katılmak yerine ajanslara başvuruyor.

Buna rağmen ‘Miss Turkey’i eskiden olduğu gibi Türkiye’nin hatta yurt dışında yaşayan Türklerin en güzellerinin yarıştığı arenaya çevirmek mümkün mü? Bence mümkün.

Haberin Devamı

Peki nasıl olacak bu?

Yarışmanın yayın hakkını alan kanal, günler öncesinden “Dereceye giren üç güzel, şu şu dizilerde başrol oynayacak. Bir güzeli de sunucu yapacağız” diye duyuru yapacak. Güzelliğine güvenen genç kızlar da yarışmaya bu amaçla başvuracak.

Jüri masasında bu yılki gibi güzellere bakmak yerine gece boyunca cep telefonundan mesaj çekenler değil, kanalın çalıştığı 3 - 4 yapımcı oturacak. Yeşilçam’ın starları hep böyle seçildi.

‘Miss Turkey’de dereceye girenlerin hayatlarının bir yılda nasıl değiştiğini görenler, bir sonraki yarışmaya rekor başvuru yapar mı yapmaz mı?

‘Miss Turkey’in eskisi gibi Türkiye’ye yeni TV yıldızları kazandırabilmesi için sunucularının da işinin ehli olması şart. Yarışmanın sunuculara değil, sunucuların yarışmaya değer katması lazım.

ÇİĞDEM ANAD’IN ‘YALNIZLIK BİLMECESİ’

Televizyoncu Çiğdem Anad, 7 Haziran seçimlerinde CHP milletvekili olarak TBMM’ye giremedi, ama yeni bir kitapla çıktı karşımıza…
Anad’ın kitap yazarlığı serüvenine baktım, şimdiye kadar dört kitap çıkardı.
İlk kitabı ‘Aklın Nereye Gidiyor, Ellerim Nereye?’yi 1996’da çıkaran Anad, ‘Hayat Geçiyor Sen Neredesin?’i 2004’te, ‘Sen Kimsin?’i ise 2013’de yayınladı.
Anad, Everest’ten çıkan yeni kitabında, ‘Gettolara bölünmüş Türkiye’de CIA Ortadoğu sorumlusuyla evlenen bir kadının istemeden daldığı siyasi sularda rüşvet skandalının başrol oyuncusu olmasını’ anlattı.
İlk kitabını 19 yıl önce çıkaran Anad’ın 2013’ten bu yana yayın sayısını ikiye katlamasının tek sebebi var, ekranların ona kapanmış olması.
Anad, 25 yıllık mesleki birikimini ifade edecek kanal bulamayınca, kendine bulduğu tek alan olan roman yazarlığına sardı.
Nehir söyleşi ve biyografileri severim, roman pek tarzım değil, ama Anad’ın ‘Yalnızlık Bilmecesi’ni bir solukta okudum.
İyi ki şartlar Anad’ı ‘seri’ romancı yaptı.
‘BENİ OKU’ DİYEN KİTAPLAR
Okumam gereken bir yığın kitap var, ama iş yoğunluğundan onlara ayıracak zaman yok.
Hızlı okumayı bilmediğim için ben bir kitabı bitirene kadar birkaç tane daha giriyor sıraya…
Bakar mısınız masamda “Beni oku” diye bekleyen kitaplara:
Afiyetle Diyet Tarifleri - Dilara Koçak * Kösem Sultan - Ayça Atçı * Beyaz Atlı Prensi Öldür - Pınar Toker * Devir - Ece Temelkuran * Belgelerle Türkiye - Asım Arslan
* Hüzün Yanığı - Sinan Yağmur * Yakarım Canını - Can Tanrıyar * Zevce -
Hande Ertekin Tümen * 3 Kadın 1 Ölüm 1 Sır - Lütfiye Pekcan * İsyan ve Aşk - Halil Bezmen * Gitmek Gerek Bazen - Özgür Aras…

Haberin Devamı

TARTIŞMALI BİR KONU
Gazetecilerin adlarına açtıkları sosyal medya hesaplarından paylaştıklarının çalıştıkları kurumu bağlayıp bağlamadığı tartışmalı bir konu. Bu nedenle çalışanlarına yasak koyanlar da var, basın mensuplarını özgür bırakanlar da…
Bunu yeniden tartışmaya açacak değilim, ama son günlerde tanık olduklarım nedeniyle başka bir konuyu ele almak istiyorum.
Yazı işlerinde editör olarak çalışan biri, ertesi gün piyasaya çıkacak gazetede kullanılsın diye ajanstan parayla aldığı fotoğraf ve bilgiyi sosyal medyadaki özel hesabından paylaşırsa bu; etik midir, değil midir?
Çarpıcı bir başka örnek daha vermek isterim.
Kişi, Türkiye’nin önemli müzik şirketinin patronu, hissedarı değil, profesyonel yöneticisi.
O kişinin, sosyal medyada kurumu adına açılan hesaplardan değil de, birey olarak açtığı hesaplardan sanatçılarına dair ‘haber’ niteliği taşıyan bilgileri paylaşması etik midir, değil midir?
Bir şeyin ‘etik’ olup olmadığını belirleyen tek etken ‘maddi kazanç’ mıdır?
Takipçi sayısını artırmak ya da hava atmak da ‘manevi bir kazanç’ olduğuna göre bu da ‘etik’ bir ihlal sayılır mı?