Mobil Etiket Araştırması mobil cihazların kullanıcılar için vazgeçilmez olduğunu da ortaya koydu. Mobil cihazını bırakmamak için bir haftalığına nelerden vazgeçebilecekleri sorulan kullanıcıların yüzde 52’si ‘çikolata ve tatlı’, yüzde 23’üyse ‘çay ve kahve’ yanıtını verdi
Intel’in mobil cihazların hayatımızdaki yerleri üzerine yaptırdığı araştırma çarpıcı bir tablo çıkardı ortaya. Türkiye’nin de aralarında olduğu 16 ülkede 12 bin 761 kişiyle yapılan araştırma, cep telefonu ve dizüstü bilgisayar kullanım alışkanlıklarının yanı sıra, bu cihazların kullanımıyla ilgili en fazla rahatsızlık duyulan konuları da belirledi. Ortaya çıkan tablo şu:
Her 100 kişiden 67’si sabah kalkıp çayını veya kahvesini içtikten sonra kapıdan çıkmadan önce ilk iş olarak epostalarını kontrol ediyor ya da ilk Tweet’ini atıyor.
Hatta araştırmaya katılanların yüzde 23’ü artık yataktan çıkmadan ilk iş olarak bunu yaptıklarını belirtiyor. Mobil cihazını kontrol etmek, Türk kullanıcıların da sabah ilk işleri arasında yer alıyor.
Türkler’in yüzde 31’i sabah daha yataktan çıkmadan, yüzde 27’si kahvaltı sırasında, yüzde 25’iyse işe gittikten sonra cep telefonunu ya da dizüstü bilgisayarını kontrol ettiğini söylüyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 84’ü yolda mesaj atmaya çalışırken dalgınlıkla kendisine çarpan biri olduğunda hoşgörüyle yaklaşabiliyor. Kullanıcıların sadece yüzde 7’si yatak odalarında mobil cihaz kullanmayı reddediyor. Arkadaş ortamında Facebook’a göz atmak da ankete katılanların sadece yüzde 7’si tarafından sorun olarak görülüyor. Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı (yüzde 46) arkadaş ortamında da cihazlarını kullanmaya devam edeceklerini belirtiyor. Yatak odasına giderken mobil cihazını yanına alanların oranı da aynı şekilde yüzde 46.
İstesem de vazgeçemem!
‘Mobil Etiket Araştırması’ mobil cihazların kullanıcılar için ne kadar vazgeçilmez olduğunu da ortaya koydu. Mobil cihazını bırakmamak için bir haftalığına nelerden vazgeçebilecekleri sorulan kullanıcıların yüzde 52’si ‘çikolata ve tatlı’, yüzde 23’üyse ‘çay ve kahve’ yanıtını verdi.
Her 100 kişiden 11’iyse mobil cihazları yerine tatil günlerinden ya da iş dışındaki zamanlarından feragat ediyor.
Bundan daha fazlasından vazgeçenler de var:
Eşlerinden ya da sevgililerinden.
Türk kullanıcıların yüzde 37’si çikolata ve tatlıdan, yüzde 26‘sı çay ve kahveden, yüzde 17‘si eşinden ya da sevgilisinden, yüzde 14’ü de tatil günlerinden vazgeçiyor.
Etiketlemeden bir sor!
Türk sosyal medya kullanıcıları, sosyal medyada en fazla insanların izin almadan kötüleyici fotoğraf veya bağlantılarda etiketleme yapmalarını (yüzde 78), kişisel veya özel bilgilerin paylaşılmasını (yüzde 75), izin almadan başkalarının yerinin etiketlenmesini (yüzde 63), tanımadıkları kişilere arkadaşlık isteği gönderilmesini (yüzde 63), şaka mesajı yayınlamak için başkasının kişisel hesabının kullanılmasını (yüzde 61) görgü kuralları açısından uygunsuz buluyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 61’i mobil cihaz kullanımına bazı kurallar getirilmesi gerektiğini savunuyor. İnsanlar artık yemek masasında akıllı telefon ya da dizüstü bilgisayarları görmeyi istemiyor.
Hem kızıyor, hem yapıyor!
Şaka niyetine bir başkasının hesabından bir paylaşım yapmak, arkadaşların fotoğraflarını onların izni olmadan etiketlemek ya da onlar hakkında gereğinden fazla bilgi vermek, kullanıcıların en kızdıkları konuların başında geliyor.
Araştırmaya katılan her 3 kullanıcıdan biri bu konulardan ciddi rahatsızlık duyduğunu ve mobil cihazların halka açık yerlerde yasaklanması gerektiğini söylüyor.
Bu konuda Türk kullanıcılar yüzde 81’le başı çekiyor.
16 ülkede 100 kişiden 67’si araç kullanırken mesaj yazmak ve klavye kullanmakla halka açık alanlarda yüksek sesle telefonla konuşmaktan yana şikayetçi.
100 Türk’ten 75’inin mobil cihazların kullanımıyla ilgili en önemli şikayetiyse halka açık alanlarda telefonda yüksek sesle konuşulması.
‘ÜNLÜLERiN FOBiLERi’ YAZIM, ARAP BASININDA
İlginç bir e posta aldım Abir Zaki’den. Yazdıkları özetle şunlardı:
“Merhaba Ali Bey, ‘Ünlülerin fobileri’ yazınızı çok beğenmiştim.
Makalenizin bir kısmını yani Arapların tanıdığı isimlerin fobilerini çevirip mbc.net sitesine gönderdim.
Yönetim bu yazımı çok beğendi ve bildik magazin haberlerinden farklı olduğu için anında yayınladı.
Güzel yazılarınız dünyanın öbür ucunda bile okunup, çevriliyor.
Size teşekkürlerimi ve minnetlerimi sunuyorum.”
Abir Zaki’nin verdiği linki tıkladım, karşıma Orta Doğu ve Arap ülkelerinde gözde olmuş Türk dizi oyunculara ait fotoğrafların süslediği Arapça bir haber çıktı.
Abir Zaki, Arapça Milliyet ve Ali Eyüboğlu yazan yerleri renklendirip gönderdi.
Yazımın başka bir dile çevrilip, başka bir dünyanın insanlarına sunulmuş olması hoşuma gitti.