Muhteşem üçlü kabarede buluştu
Ünlü senarist ve yapımcı Birol Güven’in şirketi Mint Yapım’ın Üsküdar’da muhteşem bir yeri var...
Bir yapım şirketinden çok Birol Güven’in dergahı gibi burası...
Birol Güven’in özel bir odası var, ama pek oturmuyor orada...
Ne zaman gitsem kafeteryadaki uzun masanın başında... Senaristlerden oluşan müritleri de etrafında...
Hafta içinde şirketin çektiği “Papatyam” dizisinin başrol oyuncusu Metin Akpınar’ın bir fotoğrafını almak için uğradım Mint’e...
Baktım yine Birol Güven ve senaristleri tam kadro halinde aynı masada...
Ekstradan bir de Vural Çelik var aralarında...
Vural Çelik, Birol Güven’le İstinye Park’ta yaptıkları alışveriş üzerine espriler yaparken şirketten biri içeri girdi ve ekibin sipariş ettiği afişin çıkışını getirdi.
Modern bir tiyatro sahnesi ve altında “Bana Bunlarla Gel” diye bir yazı...
Üç komedyen aynı projede
Güven’in yanı başındaki yazı tahtasında alt alta dizilmiş skeç konularını da görünce ipuçlarını birleştirip nasıl bir proje hazırladıklarını sormak üzereydim ki, kapıdan Peker Açıkalın girdi...
Onun ardından da Günay Karacaoğlu...
Benim soru sormama gerek kalmadan Birol Güven anlatmaya başladı, yeni projelerini:
“Star TV için yeni bir işe başlıyoruz. ‘Bana Bunlarla Gel’ adlı bir kabare bu. Müfit Can Saçıntı, Yılmaz Okumuş ve Metin Açıkgöz yazacak, Bora Tekay da yönetmenliğini yapacak. Kamera arkasında da ‘Papatyam’ ekibi görev yapacak. ‘Papatyam’da işleri bitince ‘Bana Bunlarla Gel’i çekecekler.”
Çekimleri 1 Şubat Pazartesi günü Beykoz’daki bir tiyatro sahnesinde yapılacak kabarenin ilk bölümlerinin skeç konularına gelince:
Taşıyıcı anne, Tiki aldatması, Kabiliyetsizsiniz Türkiye, İlaç marketi, Kırmızı Başlıklı Kız, Rahmetlinin telefonu...
Şubat ayında Star TV’de yayınlanacak “Bana Bunlarla Gel”in başrol oyuncuları ise Peker Açıkalın, Vural Çelik, Günay Karacaoğlu, Akasya Aslıtürkmen...
Geçen hafta sonu Girne’deki Malpas Oteli’nde konser veren Zerrin Özer’i meğer Kıbrıs’a uçtuğu Türk Hava Yolları’nın hostesleri fena halde kızdırmış.
Malum cumartesi İstanbul’da kar yağışı vardı.
Özer’le birlikte Kıbrıs’a uçanların anlattığına göre havaalanındaki rüzgâr daha yerdeyken sallamaya başladı uçağı.
Kış şartlarında sorunlu bir uçuş olacağını düşünen Zerrin Özer, business class’ta yalnız oturmaktan çekindiği için aynı uçağın ekonomi bölümünde oturan Show TV muhabiri Seyhan Erdağ’ı yanına çağırdı.
O da gelip Zerrin Özer’in yanına oturdu.
Uçak kalkmak üzereyken Zerrin Özer’in yanına gelen hostes, Seyhan Erdağ’dan yerine geçmesini istedi.
Zerrin Özer, uçuş korkusu yüzünden onu yanına davet ettiğini söyleyince hostes, uçuş kuralları gereği her yolcunun bilet satın aldığı sınıfta uçması gerektiğinde ısrar etti.
Zerrin Özer, “Business’le ekonomi’nin farkı neyse vereyim, burada otursun” dedi.
Hostesin, “Bu mümkün değil” demesi Zerrin Özer’i kızdırdı.
Özer, hostese bağırmaya başlayınca bu kez yanlarına kabin amiri geldi.
Uçağın kabin amiri de hostesin söylediklerini tekrarlayınca Zerrin Özer’in öfkesi daha da arttı.
Özer, bu kez kabin amirini fırçalamaya başladı, ama sonuç değişmedi.
Zerrin Özer, business class’ta tek başına uçmak zorunda kaldı.
Recep İvedik’e reklam cezası
Hafta içinde Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk dizileri ve filmleriyle yurtdışında Türk ürünlerini nasıl pazarlanabileceğine dair bir toplantı yaptı İstanbul’da...
Sinema ve dizi sektöründen birçok yetkilinin katıldığı toplantıdan Birol Güven’in şöyle bir açıklaması yansıdı medyaya:
“Papatyam dizisinde Metin Abi’ye (Akpınar) giydirdiğimiz kazakların üstünde markalar oluyor. Bu markaları elektrik bandıyla kapatmak zorunda kalıyoruz. Utanç duyuyorum bundan. Kapatmazsam ve bu nedenle televizyon kanalına ceza kesilirse yapımcı olarak 1 milyon dolar ödemek zorundayım.”
Sadece Birol Güven’e özgü bir sorun değil bu... “Gizli reklam” konusu televizyonla iş yapan herkesin başındaki “Demokles’in kılıcı” gibi...
“Gizli reklam” yasağı konmadan önce birçok yapımcının da bu işi acayip suistimal ettiği de bir gerçek.
Televizyon kanallarından habersiz, yaptıkları işlerdeki “gizli reklam”lardan müthiş para kazanan yapımcılar da vardı.
Maliye için “Kayıt dışı” bir kazançtı bu...
Yasak gelince herkes mağdur oldu.
Nasıl mı?
İşte Birol Güven’in anlattıkları:
“Yapım şirketleri, sırf bu işi takip eden ekipler oluşturdu. ‘Aman gözümüzden bir şey kaçmasın da, ceza yemeyelim’ diye herkes tetikte. Gizli reklam yasağı yaptığımız işin estetiğini de bozdu. Senarist olarak reklam yasağı yaptığım işin dramatik yapısını da bozdu. Dizileri tenha yerlerde çekmeye mecbur olduk, görüntüye sağdan soldan reklam tabelası girmesin diye. Bir senarist olarak otobüs durağında geçen bir sahne yazamıyorum. Oysa dünyada sadece otobüs durağında geçen filmler var. Çünkü insan hayatı için otobüs durakları önemlidir. Biz duraklarda çekim yapamıyoruz, çünkü reklam var duraklarda. Caddelerde yürütemiyoruz oyuncuları tabela var diye.
Sadece televizyonlarda yok bu yasak. Sinemada bile var. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’la yaptığımız toplantıda yapımcı Mehmet Soyarslan söyledi. ‘Recep İvedik’ filmine bile ‘gizli reklam’ cezası kesmişler; Atlas Jet ve Susiho nedeniyle.”
Bakalım Devlet Bakanı Zafer Çağlayan sözünü tutup, ekranların “buz deryası”na dönmesinin önüne geçebilecek mi?
Resim altı ekibi, ceza yememek için Metin Akpınar’ın kazağındaki markayı bantla böyle kapatıyor.
Cep telefonları uçağı etkilemiyor
Uluslararası havacılık kuralları gereği uçakta cep telefonu kullanmak yasak...
Bu yasağın nedeni cep telefonlarının uçağın uçuş aletlerini etkilemesi...
Peki bu doğru mu?
Discovery’de Adam Savage ve Jamie Hyneman adlı iki adamın hazırlayıp sunduğu “Mythbusters” adlı bir program var. İkili “Efsane Avcıları” adlı programda bu tür ‘mit’leri test edip doğru olup olmadıklarını ortaya koyuyor.
Geçen gün izledim bu ikiliyi...
Cep telefonlarının uçağın uçuş güvenliğini etkileyip etkilemediğini test ettiler.
İkili, o güne kadar çıkan tüm cep telefonlarını test ettiler ve hiçbir telefonun uçaktaki cihazları etkilemediğini belgeledi.
Peki buna rağmen uçaklarda cep telefonu niye yasak?
Onlar da bu soruyu hava yolu şirketlerinin yöneticilerine sordular.
Aldıkları yanıt şu oldu:
“Şu ana kadar çıkan cep telefonları etkilemiyor olabilir. Ancak ileride çıkacak bir telefonun etkilemeyeceğinin garantisi yok. O yüzden uçuş güvenliğini riske atmak gibi bir lüksümüz yok.”