Kanal D’nin, “Muhteşem Yüzyıl”a karşı “Kuzey Güney” dizisi için uyguladığı “Tekrarı yok bunun” hamlesini iyi okumak lazım...
Kanal D yönetiminin bu hamlesi bana, günü kurtarmaktan çok, yarınlara yönelik bir yatırım gibi geldi.
Niye mi?
Nedeni de şu:
Eskiden çarşamba günleri hangi dizi açık ara “bir numara” oluyordu?
Kanal D’de ekrana gelen “Yaprak Dökümü”...
“Yaprak Dökümü” bitince Kanal D, çarşamba günlerini Show TV’nin “Muhteşem Yüzyıl” dizisine kaptırdı.
Kanal D’nin eskiden olduğu gibi Çarşamba gecelerinin de “1 numarası” olma şansı var mı?
Var...
Çünkü “Muhteşem Yüzyıl” üç ay sonra Kanal D için “güçlü bir rakip” olmaktan çıkacak...
Ocak’ta roller değişir
Tims’in dizisi, yeni kanalı TVen’de yayınlanmaya başlayacak.
“Muhteşem Yüzyıl”ın mevcut izleyicisini TVen’e taşıması mümkün mü?
Değil...
Bu gidişle “Muhteşem Yüzyıl”dan boşalan yere hangi dizi yerleşir?
Şu anda onu zorlayan tek dizi olan “Kuzey Güney”...
Bu haftanın reytinglerine bakıp, “Kanal D’nin ‘Bu dizinin tekrarı yok’ taktiği de ‘Muhteşem Yüzyıl’ı geçmeye yetmedi” diye düşünenler olabilir.
Ancak olaya bir de şu açıdan bakmakta yarar var...
Kanal D yönetimi, Ocak 2012’yi düşünerek bu hamleyi yaparken, atv, Star TV ya da FOX’un çarşamba akşamlarını kazanmak için yaptığı bir hamle var mı?
Yok...
atv’nin durumu ortada...
“Dizi atv’de izlenir” gibi iddialı bir sloganı olan bir kanalın gün birincisi çıkan hiçbir dizisi olmaz mı?
Yok...
Uzun soluklu bir plan
Star TV’nin Çarşamba günleri için “Şampiyonlar Ligi” gibi bir mazereti var.
Peki Show TV, “Muhteşem Yüzyıl”ın yerine, onun kadar iddialı bir yapım koyabilecek mi? Show TV’nin “Tamamen duygusal” sebeplerden bunu yapması zor...
Kanal D, tıpkı yıllar önce “Yaprak Dökümü”nde olduğu gibi, Kıvanç Tatlıtuğ’un yeni dizisi “Kuzey Güney”e de inandığı için arkasında duruyor.
Kanaatim o ki, Kanal D - er ya da geç - “Kuzey Güney”le çarşamba akşamlarını yeniden ele geçirecek.
Kanal D, dün “Yaprak Dökümü”yle yakaladığı bu başarıyı, bugün veya yarın “Kuzey Güney”le yineleyecek.
Esra Ceyhan niye vazgeçti?
Epeydir ekranlardan uzak olan Esra Ceyhan’ın Kanaltürk’te program yapmaya başlayacağını yazmıştım geçenlerde.
Ama gerçekleşmedi bu...
Çünkü taraflar arasında son anda aşılamayan bir sorun çıktı.
Programın yapımcılığını üstlenecek olan Cebrail Mungan, kanalla sözleşmesini yaptı.
Sıra Esra Ceyhan’ın da imza atmasına geldi.
Kanaltürk, Esra Ceyhan’a altı ay için garanti verdi.
Esra Ceyhan, altı ay yerine, bir sezon garanti istedi.
Ne Kanaltürk yönetimi, garanti süresinde bir adım ileri gitti, ne de Esra Ceyhan, geri adım attı.
İş bu noktada kilitlenince Esra Ceyhan’la Kanaltürk’ün işbirliği başlamadan bitmiş oldu.
Sosyal medyanın esiri programcılar
Televizyonlarda canlı yayın yapan sunucularda son zamanlarda bir hastalık nüksetti!
Canlı yayın sunanların, Facebook ve Twitter gibi sosyal medyadan yararlanıp interaktif bir program yapmak istemelerini anlıyorum.
Ancak bu amaçla hareket eden sunuculara, canlı yayın bittikten sonra, yaptıkları programdan ekrana yansıyan görüntülerine bir göz atmalarını öneriyorum.
Çünkü şöyle bir tablo yansıyor ekrana... Canlı yayına davet edilen insanlar, kendilerine yöneltilen soruya, bütün samimiyetiyle yanıt vermeye başlıyor, ama sunucu onu dinlemiyor.
Zira o “fırsat bu fırsat” deyip, önündeki lap top ya da IPad’den gelen izleyici yorumlarını veya sorularını okumakla meşgul...
Hal böyle olunca da konuk, kendi kendine konuşuyor.
Kimi sunucu, ara sıra bilgisayardan başını kaldırıp konuğuna, benim internette sörf yapmama aldırma, gözüm burada, ama kulağım sende dercesine başını sallayıp “Evet...”, “Hı hı...” gibi sözler sarf ediyor, kimileri de konuğu resmen unutup “sosyal medya”ya dalıp gidiyor.
Bu canlı yayınlardan da ekranlara samimiyetsiz görüntüler yansıyor. Televizyonlarda canlı sohbet ve tartışma programı yapanlar elbette ki “sosyal medya”dan yararlanmalı.
Ama bunu “sosyal medya”nın esiri olmadan yapmalı.
‘Her Şeye Rağmen’ sürecekti, ne oldu?
Yıllar önce Ali Taran’ın reklamlarda yarattığı tiplemelerden birinin ağzımıza pelesenk ettiği, “Ağzı olan konuşuyor” diye bir laf var...
Televizyon ve medya dünyasında da durum aynı:
Ağzı olan konuşuyor, bilgisayar bulan bir şeyler yazıyor...
Bu öyle bir kaotik ortam ki, söylenenlerden ya da yazılanlardan hangisi “gerçek”, hangisi “yalan” ayırt etmek için işinin ehli olmak şart...
Aksi taktirde siz de kaptırırsınız kendinizi bu “yalan denizi”ne...
Gelelim bu mevzuya niye girdiğime?
Alice’yi takip edenler hatırlayacaktır, ben, geçen sezon atv’nin ekrana getirdiği iddialı dönem dizisi “Her Şeye Rağmen”in tutmadığı için biteceğini yazdıkça, yayıncı kuruluşun yöneticileri aksini söyledi:
“Dizimiz devam edecek.”
Peki “günün sonu”nda ne oldu?
Dizinin tanıtımlarında “Final” yazan atv, “Her Şeye Rağmen”in son bölümünü “Sezon Finali” yazısıyla ekrana getirdi.
Arkasından, “Her Şeye Rağmen’ dizisi yeni sezonda da devam edecek” diye yazanlar oldu.
Sonuç?
Ne yazıyorsak o!
İstanbul’daki bilboardların çoğu atv’nin yeni yayın döneminde ekrana getireceği dizilerin tanıtımlarıyla dolu.
İçlerinde “Her Şeye Rağmen”i gören var mı?
Ya da atv’nin internet sitesinde “Her Şeye Rağmen”in izine rastlayan?
Yazın Şerif Gören’in film çekimi için Ayvalık’taydım.
“Her Şeye Rağmen” orada çekilen bir diziydi.
Dizinin çekildiği dekorlar sizlere ömür.
Çünkü tarihe karıştı o dizi...
Artık bir özür bekliyorum, yazdıklarımı yalanlamak için “Her Şeye Rağmen devam edecek” diye yazanlardan.
Oya, oğlunu yanına aldı!
Beyaz TV’de Emel Müftüoğlu ile “Şekerli Kahve” programını sunan Oya Aydoğan’a Ramazan’da konuk olduğumda oğlu yoktu ortalıkta.
Müftüoğlu ve Aydoğan, bu hafta da konuk ettiler beni “Şekerli Kahve”ye.
Canlı yayın bitti, yerimden kalktım, Oya Aydoğan, boyu 1.85’in üstünde bir gençle geldi yanıma.
“Tanıştırayım, oğlum Gurur.”
Son gördüğümde bebekti, bu kez kirli sakal bırakmış genç bir delikanlı...
Ayak üstü biraz sohbet ettik Oya Aydoğan’ın “Gurur”la taktim ettiği Gurur Demirbağ’la...
23 yaşındaki Gurur, annesinin isteğiyle bir gün önce, Beyaz TV’nin gündüz kuşağında ekrana gelen bütün programları yapan Sinevizyon’da işe başladığını, “Şekerli Kahve”nin yanı sıra Zuhal Topal’ın programı için çalıştığını söyledi.