Optimum Alışveriş Merkezi’ndeki Robert’s Coffee’de randevulaştığım arkadaşımı beklerken bir de baktım karşımda “Muro”...
“Kurtlar Vadisi Pusu”da canlandırdığı “Muro” karakterini daha sonra sinemaya da taşıyan Mustafa
Üstündağ, meğer annesi ve oyuncu sevgilisi Roksen Lülü ile yazlık bir şeyler almak için çıkmışlar alışverişe...
En son “Muro” filminin galasında karşılaştığım Mustafa Üstündağ ile sevgilisi ve annesini masama davet ettim.
Çaylarımızı içip uzun uzun sohbet ettik.
Üstündağ’a ufukta yeni bir sinema filmi projesi olup olmadığını sordum.
Üstündağ, “Süper Ajan K 9” filminin yapımcısından bir sinema filmi için teklif aldığını söyledi. Üstündağ, “Senaryoyu çok beğendim. Anlaşırsak bu yaz o film için kamera karşısına geçeceğim” dedi. Üstündağ, Emre Kınay’la da yeni bir tiyatro oyunu için çalışmaya başladıklarını ama partnerinin özel hayatında yaşadığı sıkıntılar nedeniyle projeyi şimdilik sonbahara ertelediklerini anlattı.
‘Kurtlar Vadisi Pusu’da ‘Yıldırım’ın adı niye yok?
Epeydir bu konuyu yazmak istiyordum, ama nedense ben de Pana Film ekibi gibi unutuyordum.
Konu “Kurtlar Vadisi Pusu” ve “Muro”dan açılmışken aklıma geldi, unutmadan yazayım istedim. “Muro”, “Kurtlar Vadisi Pusu”da tek başına değil.
“Muro”nun “Çeto” ve “Yıldırım”dan oluşan bir ekibi var...
Malum Pana Film, seyirci büyük ilgi gösterince üçlünün maceralarını “Muro” filmiyle sinemaya da taşıdı.
“Kurtlar Vadisi Pusu”nun jeneriğinde “Muro”yu oynayan Mustafa Üstündağ ve “Çeto”yu canlandıran Şefik Onatoğlu var ama “Yıldırım”
rolündeki Eray Türk yok.
Haksızlık bu...
Zaten senaristler zavallı “Yıldırım”ı dizide yeterince “ezikliyor” Eray Türk’ü jeneriğe koymayarak... Onu bir de siz ezmeyin!
‘Genç Bakış’ beni yine uykusuz bıraktı
TİM Maslak Show Center’daki “Miss Turkey 2009”dan eve geldiğimde saatler 01.15’i gösteriyordu.
Televizyonu açıp turlamaya başladım. Kanal D’de “Abbas Güçlü ile Genç Bakış”ı görünce durdum.
Başkent Üniversitesi’nden yapılan canlı yayında konuk Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir’di...
O anda Özdemir’in söyledikleri ilgimi çekince kumandayı kenara bıraktım ve uykusuzluğu göze alıp izlemeye başladım.
Özdemir, Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşebilmesi ve şeffaf bir toplum olabilmesi için bugünkü kamplaşmanın ortadan kalkması gereğinin altını çiziyordu.
Özdemir, “Türkiye şu anda ikiye ayrılmış durumda. Bir taraf Ergenekon’un sonuna kadar gitmesini istiyor, diğer taraf bunun, hükümetin Atatürkçü ve laikleri yıldırma operasyonu olarak görüyor. Bu görüşte olanlar, yargının Deniz Feneri’nin üstüne gitmemesine tepki gösteriyor. Oysa Türkiye’de demokrasinin yerleşmesi hem Ergenekon’da hem Deniz Feneri’nde olayların sonuna kadar üstüne gidilmesinden geçiyor” mealinde bir konuşma yapıyordu.
Canlı yayının yapıldığı üniversite, halen Ergenekon davasından tutuklu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın kurucusu ve yöneticisi olduğu Başkent’ti.
O nedenle Özdemir, zorlu bir deplasman maçına çıkmış gibiydi.
Özdemir, hatipliği sayesinde maçı kayıpsız atlatmayı bildi.
Özdemir, gerçekleri kırmadan, dökmeden bir güzel dile getirdi.
Gelelim “Abbas Güçlü ile Genç Bakış”ın saatine...
Bu konuda kaç kez yazı yazdığımı hatırlamıyorum.
Ama bir kez daha “Genç Bakış”ta konuşulanların hepimizin geleceği adına, Kanal D’de yayınlanan bütün dizilerin konularından daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Aydınlık Türkiye’nin, prime time kuşağında insanlara senaristlerin uydurduğu senaryoları izletmekten değil, ülkenin gerçeklerini masaya yatırıp çözüm yollarını aramaktan geçtiğine olan inancımı bu vesileyle bir kez daha yinelemek istiyorum.
Bülent Bilgiç’in ‘Sütlü Kahve’si
Şimdiye kadar 72 sinema filmi ve 14 televizyon dizisinde oynayan Bülent Bilgiç, iş adamlığına bir kez daha “merhaba” dedi.
Yıllar önce Arnavutköy’de açtığı tatlıcı dükkanına bir yıl sonra kilit vuran, ardından kurduğu yapım şirketini ise “Naciye’yi Kim Sevmez” ve “Hacı” dizilerini çektikten sonra kapatmak zorunda kalan Bülent Bilgiç, şimdi de Bebek’te “Sütlü Kahve”yi açtı. Dizi ve film çekimlerinden arta kalan zamanını artık Küçük Bebek’te açtığı “Sütlü Kahve”de geçireceğini söyleyen Bilgiç, “Burası, sinema, televizyon ve medya dünyasından arkadaşlarımızla bir araya geleceğimiz yeni bir adres olacak” dedi.
Bülent Bilgiç’in bir arkadaşıyla ortaklaşa açtığı “Sütlü Kahve” daha resmi açılışı yapılmadan sinema dünyasının ünlülerinin uğrak yeri oldu.
‘Ah Kalbim’ TRT’de başlıyor
Tamer Karadağlı, Emre Kınay, Fadik Sevin Atasoy, Sezin Akbaşoğulları ve Arzu Balkan’ın başrollerini paylaştığı Plato Film’in yeni komedi dizisinin adı ve kanalı belli oldu.
Daha önce dizinin adını “Geçmiş Olsun” olarak planlayan Plato Film, TRT 1 ile anlaştı ve adını da “Ah Kalbim” yaptı.
Plato Film, müzikseverlerin Bilgen Bengü’den dinleyip sevdiği Atilla Özdemiroğlu’nun şarkısını satın alıp, dizinin jenerik müziği yaptı.
“Ah Kalbim”in ilk bölümü 8 Mayıs’ta TRT 1 ekranında olacak.
Otistik çocuklar için söyleyecekler
Emiralem Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi atölyelerinde Atölye Şefi olarak görev yapan öğretmen Ayhan Arslan’dan bir e-posta aldım. OÇEM’in Atölye Şefi Arslan, şunları yazdı gönderdiği e-postada:
“106 eğitimci ve 160 kayıtlı öğrenciyle birlikte 2001 yılından bu yana Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı hizmet veren resmi bir okuluz. Sırada bekleyen 450 öğrencinin olması ve okul kapasitesinin yetmemesi bizleri yeni arayışlara itti.
Merkezimiz yararına 6 Mayıs’ta İzmir Karşıyaka Mavişehir Kapalı Spor Salonu’nda bir konser düzenlemeye karar verdik. Bu konserde sahneye çıkacak Murat Boz, Asya, Demet Sağıroğlu, Faruk Demir, Murat Evgin, Gülay Eralp gibi değerli şarkıcılar bizden hiçbir ücret almayacak.
Onların ulaşım ve otel masraflarını da İzmir’de bulduğumuz sponsorlar karşılayacak. Etkinliğimize köşenizde yer verirseniz, sesimizi daha geniş kitlelere duyurmuş oluruz.”
Ben üstüme düşeni yaptım, şimdi sıra yardımseverler ve İzmirlilerde...