‘Musti çekilmedi elendi’

Mustafa Sandal, ‘Gençlerin önünü açmak için Kral TV Video Müzik Ödülleri’ne aday olmadım’ dedi. Kral TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akbay, aday adayları arasına seçilmediğini söyledi

İsmail Cem Televizyon Ödülleri’nde ‘Gençlik Dizisi En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü Hümeyra, ‘Gençlik Dizisi En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü ise Altan Gördüm aldı. Hümeyra ve Altan Gördüm’ün dizilerindeki performanslarıyla bu ödülü hak etmediklerini iddia etmek mümkün mü? Değil, ancak şöyle de bir gerçek var. Atlarla, onların üç yaşını doldurmamış yavrularını yani tayları, aynı yarışta koşturursanız, ipi kim göğüsler? Elbette ki atlardan biri. Onun içindir ki, belli bir yaşa gelinceye kadar ‘tay’lar kendi aralarında yarıştırılır, atlarla koşturulmaz.
Hümeyra’nın ödül aldığı kategorinin adı ‘gençlik dizisi en iyi kadın oyuncu’ değil de, ‘gençlik dizisi en iyi genç kadın oyuncu’ olsaydı, doğal olarak Hümeyra devre dışı kalır, genç oyuncuların da önü açılırdı. Aynı şey Altan Gördüm’ün ödül aldığı kategori için de geçerli. Kategori böyle konulunca, ödüller de doğal olarak Hümeyra ile Altan Gördüm’e gitti.

İşte benim kraliçem!
Birçok insan da bu durumu yadırgadı. Niye? Çünkü adında ‘genç’ olan ödüller, o dizilerde oynayan en yaşlı oyunculara gitti de ondan. ‘Usta’larla ‘çırak’lar aynı kategoride yarıştırılırsa olacağı bu. Şayet amacınız gençleri ödüllendirip, onların önünü açmaksa, yapacağınız şey belli: Kategorinin değil, ödül verilecek kişinin ‘genç’ olması gerekli. Bu konuya girmemin sebebi, pazartesi akşamı sahiplerini bulacak ‘Kral TV Video Müzik Ödülleri’...
Önce Mustafa Sandal, “Gençlerin önünü açmak için aday olmadım” dedi. Ardından Kral TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akbay konuştu: “Mustafa Sandal’ın ağzından böyle bir şey duymadım. Aday adayları arasında vardı, ama jürinin belirlediği beş aday arasına giremedi. Bizi bir kişi arayıp, ‘Ne olur beni aday göstermeyin’ dedi, o da Sezen Aksu.” Helal olsun Sezen’e...
Çünkü doğrusunu yaptı. “Beni aday göstermeyin” deyip, şimdiye kadar beste vererek destek olduğu gençlerin önünü bir kez daha açtı ve ‘Popun gerçek kraliçesi’ olduğunu gösterdi. İşte benim kraliçem. Sezen’i bu denli sevmem de, işte bu türlü asil ve yürekli adımları yüzünden. Sezen’le ondan bir şarkı kapmak için kapısını aşındıran, amaçlarına ulaşınca da, “Yaşasın! Sezen Abla en güzel eserini bana verdi” diye sevinç çığlığı atıp, bayram yapanların, onunla aynı kulvarda yarıştırılması zaten eşyanın tabiatına aykırı bir durumdu.

Biri ‘Süperstar’ diğeri ‘Çaylak star’
‘En İyi Kadın Şarkıcı’ dalında finale kalan Ajda Pekkan’la Funda Arar, Sertab Erener, Sıla ve Şebnem Ferah’ın yarıştırılması da öyle. ‘Süperstar’ Ajda’nın rakibi, henüz çiçeği burnunda ‘Çaylak star’ Sıla! Diğer adayların durumu farklı mı?
Funda Arar, Sertab Erener ve Şebnem Ferah’ın yaşı kadar Ajda Pekkan’ın değil şarkıcılık, ‘Süperstar’lık geçmişi var. Her insan elbette yaptığı işin manevi karşılığı olan ödülü almak ister. Çünkü ödül, her insanın gururunu okşayan bir şey.
Ancak Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nilüfer, Emel Sayın, Muazzez Abacı, İbrahim Tatlıses, Tarkan, Mustafa Sandal gibi sanatçılar şimdiye kadar o kadar çok ödül aldı ki, belki de gururları okşanmaktan nasır tutmaya başladı! Artık ‘meslek onur ödülü’ almış sanatçılarla gençler artık aynı kulvarda yarıştırılmamalı.