Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Müzik sektörü kan kaybetmeye devam ediyor. Bu öyle bir kan kaybı ki, dijital pazarın yarattığı kılcal damarlardan gelen taze kan, kaybı kapatmaya yetmiyor.
Müzik sektörünün son beş yılında, yıllık bazda aldığı toplam bandrol sayıları bile başlı başına acı tabloyu gözler önüne seriyor:
2004 yılı bandrol sayısı 43.934.464.
2005 yılı bandrol sayısı 28.818.097.
2006 yılı bandrol sayısı 25.801.109.
2007 yılı bandrol sayısı 20.272.489.
2008 yılı bandrol sayısı 15.000.000.
Beş yıllık bilançonun ortaya koyduğu tablo çok açık.
Kaset ve CD satışları, adeta güneşi görmüş kar gibi eriyor...
Müzik sektörünün o dev pastası, her geçen yıl biraz daha küçülüyor.
Yıllık toplam tiraj, beş yılda yüzde 60 oranında küçüldü.
O nedenle de yapımcılar, kendilerini ekonomik olarak riske sokacak “no name” şarkıcılara yatırım yapmaktan kaçınıyor.
Onun yerine yapımcılar, tanınmış, belli bir dinleyici kitlesi olan şarkıcılara albüm yapmayı tercih ediyor.
Böyle olunca da müzikte yeni bir akım yaratacak, öncülük yapacak projeler, yıla damgasını vuran hit parçalar, yeni şarkıcılar ortaya çıkmıyor.
Bu da müzik sektörünü, gittikçe çapı daralan bir çember içinde dönmeye mahkum ediyor.

Haberin Devamı

Dijitalle savaş nafile bir uğraş!
Fiziki CD satışında bu daralma yaşanırken Türkiye’de telif konusunda en örgütlü olan müzik yapımcıları, “Kurtuluş dijital pazarda” deyip, yeni açılımlar yapıyor.
MÜYAP Başkanı Bülent Forta’nın Akort dergisine yaptığı açıklamaya göre müzik sektörünün TTNET ve avea ile yaptığı anlaşmayla sektöre giren yıllık para 6-7 milyon TL civarında... Bir o kadar da Turkcell, Vodafone ve Powerclub gibi platformlardan sektöre para giriyor.
Dijital platformlardan müzik sektörüne gelen para henüz pastanın yüzde 20’sini oluşturuyor, ama bu bile kayıpları kapatmaya yetmiyor.
Çünkü müzik sektörünün, dijital pazarda kazandığından kat be kat fazla kaybı var.
Zira internet kullanıcılarına bedava müzik indirme olanağı sağlayan binlerce site var. MÜYAP’ın bir yıl içinde bu nedenle kapattırdığı internet sitesi sayısı 2.000’i aştı. Ama kapananların yerine, hemen yenileri açıldı.
10 ayda polisin yaptığı 861 korsan baskınında 4.5 milyon CD ve kartoneti yakalandı.

Haberin Devamı

Dünyanın kaybı 15 milyar dolar
Müzikteki bu darboğaz elbette ki sadece Türkiye’ye özgü bir sorun değil.
İnsanların internet sayesinde müziğe bedava ulaşması dünyanın da derdi...
Çünkü internet hâlâ, yasal eserlerin yasa dışı yollarla kopyalandığı bir mecra...
Dünya müzik endüstrisinin yıllık cirosunun 38 milyar dolardan 23 milyar dolara gerilemesi de işte bu yüzden...
Dijital pazarın nasıl baş döndüren bir hızla büyüdüğünü biliyor musunuz?
Bugün bizde hâlâ yasaklı olan görüntü paylaşım sitesi Youtube’a her bir dakikada ortalama 14 saatlik görüntü ekleniyor.
Online fotoğraf servisi Flickr.com’a her gün 6.6 milyon fotoğraf yükleniyor.
Itunes üzerinden 3.5 yılda indirilen toplam şarkı sayısı ise 6 milyar...
Bir başka çarpıcı bilgi de şu:
Tüm dünyada internet trafiğinin yüzde 44’ü, P2P adı verilen illegal dosya paylaşım programları için kullanılıyor. Bazı ülkeler ve bölgelerde ise bu rakamlar şöyle:
Amerika yüzde 33.6. Almanya yüzde 69.25. Doğu Avrupa yüzde 83.46. Batı Avrupa yüzde 63.94. Ortadoğu yüzde 48.97. Avustralya yüzde 57.19...
Peki bizde durum nedir? TTNET’in verilerine göre Türkiye’de dosya paylaşım siteleri, (Bittorert ve E-Donkey) bir günlük internet trafiğinin yüzde 85’ini oluşturuyor.

Haberin Devamı

Sibel Can, TRT’ye çıkabilir!
TRT’nin yılbaşı gecesi programına çıkmadığı için Genel Müdür İbrahim Şahin’i kızdıran Sibel Can, bundan böyle TRT’ye program yapamayacak. Çünkü Genel Müdür Şahin, bu konuda kesin kararlı.
Peki bu karar, Sibel Can’ın şarkıcı olarak TRT’ye çıkmasına engel olacak mı?
Hatırlarsanız cuma günü konuyla ilgili Sibel Can’ın savunmasına da yer vermiş ve “top artık İbrahim Şahin’de” demiştim.
Yazının çıktığı gün Şahin’in basın müşaviri Birol Uzunay aradı. Uzunay, “TRT’de tek bir yasak var, o da yasağın kendisi. Ne Sibel Can’a, ne de bir başka sanatçıya TRT’de yasak konması söz konusu değil. TRT, Sibel Can’ın sözleşmesini uzatmamaya karar verdi, hepsi bu” dedi.
Uzunay’ın söylediği gibi TRT’de Can’a karşı gerçekten de resmi bir yasak olmayabilir.
Peki bu saatten sonra TRT’ciler, Genel Müdürlerini bu denli kızdıran birini programına çıkarmaya cesaret edebilir?
Hayatın böyle bir gerçeği olduğunu da unutmamak gerekir.