Böylesine ilk kez gördüm! Normalde şarkıcılar sahne ücretlerini açıklamaz. Ama Çelik, yılbaşı ekstra ücretini günler öncesinden ilan etti. Bununla da yetinmedi, yılbaşı gecesi üç saat sürecek konseri için niye 20 bin lira istediğini gerekçeleriyle açıkladı. Çelik’in, Facebook’taki “Krizi göz ardı edemem” açıklaması hayli uzun. Çelik’in yazdıklarını, ilginçliğini bozmadan biraz kısaltıp paylaşmak istedim. İşte şarkıcılığın yanı sıra öğretim üyeliği de yapan Çelik’in ‘doktora tezi’ özeniyle hazırladığı “Yılbaşı gecesi için neden 20 bin lira istiyorum” yazısı:
“Türkiye’de yılbaşı eğlencesi düzenleyen iki tip işletme vardır. Birincisi bin kişilik salonları olan büyük otellerdir.
Bunlar eğer dolu olurlarsa 150 TL ortalama ile yılbaşı gecesi programı düzenlerler 150 ile 250 bin lira arasında kazanç sağlar. Ancak avans alınamaması, dengesiz ve kaprisli sanatçılar, arsız menajerler
“Kadınlar hep avantajlıdır”
Bütün bunları aşan sanatçılar bir de kadın sanatçı dezavantajıyla karşı karşıya kalırlar. Çünkü kadın sanatçı, her zaman çok avantajlıdır. Aslında yılbaşı gecesi program ücretleri onların fiyatları üzerinden değerlendirilir. Bu durumda yılbaşı gecesi kadın ya da erkek görünümü rekabeti de yaşanır. Bir erkek ikisi birden olamayacağından kadınlar hep bir adım önde olacaklardır. Bütün bunların haricinde, ‘Millet karnını doyuramıyor siz milyarları götürüyor bir de söylenip duruyorsunuz’ bakış açısı markalı bıçağı sanatçıya saplamaya çalışanlar olur ki kendilerince haklıdırlar, bu da sanatçının tüm moralini bozar. Çünkü kendi yaptığı üretim biçimin değeri bilinmemektedir. İneklerin bile klasik müzik dinlerken iki katı süt verdiği bilimsel bilgisi ispatlanmış olan modern dünyamızda sanatçının üretiminin değeri, ben kazanamıyorum sen de kazanma şeklinde tezahür eder.
Yılbaşı ücretim niye 20 bin TL?
Tüm bunları size düşündürdükten sonra benden ve fikirlerimden keyif alırsanız, sizi yılbaşı gecesini beraber karşılamaya ve yeni yıla bu yazdıklarımı düşünerek ve daha sonraki yıllarda bu belirlediğimiz sorunları aza indirecek düşüncelerle girmek üzere müziğime davet ediyorum. Bunun bedeli 20 bin TL. Sahnede bir saat çığırmanın bedeli değil bu bedel, tüm düşünceleri taçlandırmak üzere bir araya gelmenin bedeli. Etrafınıza bir bakın, kimden niye keyif alıyorsunuz düşünün. Bunun bedelini ve niye ödediğinizi de düşünün. Benim adım Çelik. Ben 25 senedir bu ülkede bu fikirlerle beraber bir şeyler yapmaya çalışan bir müzisyenim. Bu yazıyı yazarken şu baskı altında yazıyorum, bu ruh halini de hiç unutmayın; eğer yarın birinin sahnede bluzu omzundan düşerse, benim yazımın hiçbir yerde şans bulma olasılığı yok.”
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’a içini döken Çelik’in yazdıkları, yazımın başında da vurguladığım kadar ilginç değil mi?
Hatırlar mısınız? Erdal Çelik adlı bir pop şarkıcımız vardı. Müzik dünyasına Emel-Erdal ikilisi olarak adım atmışlar, sonra da yollarını ayırmışlardı. Hafta sonu yıllardır sesi soluğu çıkmayan Erdal’ın bir yakınıyla karşılaşınca sormadan edemedim, şarkıcının neler yaptığını, nerede yaşadığını? Aldığım bilgiler şöyle:
Erdal, dört - beş yıldır Amerika’da. ‘Türk Geceleri’nde sahneye çıkmak için Amerika’ya giden Erdal, burada kendine bir muhit edindi. Peş peşe gelen Amerika ekstralarından sonra burada yaşamaya karar veren Erdal, bir daire kiralayıp New York’ta yaşamaya başladı. Erdal, Amerika’da, ama oğulları Doğa ile Duru ve eşi Piraye burada. Amerika’da Türk lokallerinde sahne alarak yaşamını sürdüren şarkıcı, eşi ve iki oğlunu görmek için yılda birkaç kez geliyor İstanbul’a. Yeditepe Üniversitesi’nde okuyan milli yüzücü oğlu Doğa, Amerika’dan burs kazanınca onu da yanına aldı. Erdal’ın DMC müzikten çıkaracağı prestij albümü de yolda.