Türkiye’nin, Star TV’de yaptığı dini programlardan tanıdığı Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun gurbetçilere dini konularda bilgiler vermek için Almanya’ya gideceğini yazmıştım.
Sözünü ettiğim etkinlik, geride bıraktığımız pazar günü gerçekleşti.
Berlin’deki sohbet gününü organize eden Ayhan Aydın’ın gönderdiği fotoğraflar, Almanya’da yaşayan Türklerin, Nihat Hoca’ya bir hayli ilgi gösterdiğini gözler önüne serdi.
RTÜK, SES TV’ye ne ceza verecek?
Adeta Melih Gökçek’in sesi gibi yayın yapan SES TV, nihayet RTÜK’ün gündeminde.
Bayram tatili boyunca her akşam Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i canlı yayınına konuk edip ona “İcraatın İçinden” gibi program yaptıran SES TV’ye RTÜK’ün ne gibi bir yaptırım uygulamayacağını merak ediyorum.
Dün bu satırları yazarken bir de baktım SES TV’nin gündeminde bu kez Murat Karayalçın var.
Ama ilginç bir şekilde.
SES TV’nin “Sizce” adlı program için bir muhabir ve bir kameraman çıkmış Ankara sokaklarına... Muhabirin Ankaralılar’a sorduğu soru şu:
“Murat Karayalçın denilince ilk olarak aklınıza ne geliyor?”
Onlarca Ankaralı da bu konudaki görüşünü açıkladı.
Ama hepsi de Karayalçın’a karşı...
Sadece bir kişi, “Karayalçın denince aklına dürüstlük” geldiğini söyledi.
Tabii bu yanıt SES TV muhabirinin işine gelmedi.
Muhabir, Karayalçın için “Dürüst” diyen adama, “Üç tane başlayıp da bitirdiği proje sayabilir misin?” dedi.
Tek taraflı yayınları nedeniyle RTÜK’ün gündeminde olan bir kanalın aynı yayıncılığı ısrarla sürdürmesi bana ilginç geldi.
Türk şarkıcılar Azeri Azerin kadar olamadı
Anakhanım Takhiyeva ya da bilinen adıyla Azerin... Bu isim tanımayanlar için çok şey ifade etmeyebilir... Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin’in yaptığını okuyunca eminim siz de benim gibi “Helal olsun kadına” deyip, alkışlayacaksınız onu...
Genelkurmay Başkanımız Orgeneral İlker Başbuğ, Kasım ayında Azerbaycan’a gittiğinde Azeri sanatçı, Türk askerine olan hürmet ve sevgisini göstermek için gönüllü Türkiye’ye gelip askerlere konserler vermek istediğini iletti.
Başbuğ da, Azeri sanatçının bu isteğini memnuniyetle kabul edip, onu Bayram’da Türkiye’ye davet etti.
Azerin, Kurban Bayramı’nda Mehmetçiğe moral konserleri vermek için Türkiye’ye geldi.
Azeri sanatçı, Diyarbakır, Siirt ve Şırnak’ta vatani görevini yapan Türk askerlerine söylediği şarkılarla coşkulu bir bayram yaşatıp, ülkesine döndü. Türkiye’de elini sallasan şarkıcıya değiyor... Ama hiçbiri Azeri Azerin gibi yapmıyor.
Bizimkiler, slogan atmaya sıra geldi mi, “En büyük asker bizim asker” derler, ancak iş icraata geldi tüyerler...
Hepsi de kendince bir mazeret icat eder...
Dizi zenginleri bugünleri çok arayacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk günlerde, “Bize teğet geçti” deyip global ekonomik krizi hafife aldı ama sonradan anlaşıldı ki aslında kriz Türkiye’ye tam da göbeğinden daldı.
Ekonomik krizin ilk faturası da televizyonlara çıktı.
Birçok televizyon kanalı, dizilerin maliyetlerini aşağıya indirmek için düğmeye bastı. Oysa Amerikalı televizyoncular krizden sonra şunu yaptı:
Adamlar, prime time kuşağındaki yapımları bütçelerini azaltarak onları kalitesizliğe mahkum etmek yerine dizileri toptan kaldırdı.
Amerikalı televizyoncular, onlardan doğan boşluğa da gece yarıları ekrana getirdikleri talk şovları kaydırdı.
Niye?
Çünkü bu tür programların maliyetleri, dizilerle mukayese edilemeyecek kadar düşük.
Amerika’yı yeniden keşfetmeye ne gerek var?
Adamlar onca zahmete katlanıp, o işi çoktan yaptı.
Şimdi bize düşen de onları taklit etmek.
Amerikalılar prime time kuşağını talk şovlarla doldurdu ama bizde o kadar talk şovcu yok.
Sağdan say Beyaz, soldan say Okan...
O zaman biz de prime time kuşağını reality şovlar ve yarışmalarla doldururuz olur, biter!
Mesela Show TV, “Yemekteyiz” diye bir program yaptı.
Ve kanal, neredeyse aylık maliyeti bile bir dizinin bir bölümü kadar olmayan “Yemekteyiz” ile müthiş reytingler aldı.
O zaman gelsin devamı...
atv, “Komşu Komşu” adlı yeni bir programla bu yarıştaki yerini alacak.
Star TV de, “Yabancı Gelin” ile bu yarışa katılacak.
Görünen o ki “Esra Erol’la İzdivaç” gündüz kuşağından çıkıp prime time’a uzanacak.
Çok yakında ekranlar, düşük maliyetli ve bol muhabbetli programların istilasına uğrayacak.
Demem o ki dizi yapımcıları ve burunlarından kıl aldırmayan dizi zengini oyuncular bugünleri çok arayacak.
Al Gore bile kafayı popüler kültüre taktı
Küresel ısınmanın iklim değişikliği üzerindeki etkileri üzerine yaptığı alışmalarla 2007 yılında Nobel Ödülü’ne layık görülen ABD’li siyasetçi ve bilim adamı Al Gore’un Polonya’daki bir konferansta söyledikleri bana o kadar tanıdık geldi ki!
Çünkü Al Gore da, insanların hayatlarını ilgilendiren iklim değişikliğiyle değil de, Paris Hilton ve O. J. Simpson gibi magazinel konularla ilgilenmesinden dert yandı.
Al Gore, “İnsanlar, Paris Hilton ve O.J. Simpson gibi magazinsel konularla ilgileniyor ama iklim değişikliği konusuyla ilgilenmiyor” dedi.
Adam Amerika’da Başkan Yardımcılığı yapmış ama işi öğrenememiş demek ki.
Mister Gore!
Baktın ki insanlar küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi ciddi konularla ilgilenmiyor, o zaman sen de Paris Hilton’u yanına çekmeyi dene...
Yap Paris Hilton’u çevreci, ondan sonra bak keyfine...