Yıllardır her yaz tatil için mutlaka Altınoluk’a gelirim. Bunca yıldır burada böyle bir sıcak görmedim. Eskiden buralarda ne kadar sıcak olursa olsun Kaz Dağları’ndan gelen rüzgâr, insana doğal klima gibi gelirdi.
11. Zeytinli Şenliği’nde Nilüfer’in sahne aldığı gün “rüzgâr meleği” galiba tatildeydi.
Allah’tan öğlene doğru Sezen Aksu arayıp, güzel şeyler söyledi de, hiç değilse içim serinledi!
“Başka Nilüfer yok” başlıklı “yürekli yazım” nedeniyle tebriklerini ileten “Minik Serçe”, beni cumartesi akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserine davet etti.
“Vallahi geç kaldın, ben Zeytinli’ye Nilüfer’i dinlemeye geldim” diyerek Sezen’e hava attım, ama doğrusunu söylemek gerekirse aklım biraz da Harbiye’de kaldı.
Konserden önce durum böyleydi...
Ancak, Nilüfer’in nefis şarkıları önce sıcağı, sonra da Harbiye’yi unutmamı sağladı.
Edremit Zeytinli’de sıcak bir yaz akşamı... “11. Zeytinli Şenlikleri”nin “ağır topu” Nilüfer, Zeytinli’de ilk kez sahnede...
Lila renkli straplez bir kıyafetle sahneye çıkan Nilüfer ‘Yeniden Sev’le başladı konsere...
Onu; ‘Böyle Ayrılık Olmaz’, ‘Yolcu Yolunda Gerek’, ‘Namussuz Akşamlar’, ‘Haram Geceler’, ‘Kavak Yelleri’ ve yeni albümünden ‘İncir Çekirdeği’ izledi...
Nilüfer, her şarkısında konser alanını dolduran binlerce hayranının vokal yaptığını görünce, “Burası bugün çok sıcaktı, siz de çok sıcaksınız” dedi.
Vokalisti Demet’e sahneyi teslim edip kulise giden Nilüfer, bu kez bembeyaz bir kıyafetle döndü ve 70’li yıllardaki şarkılarını söylemeye başladı.
1973’te TV’ye çıkıp ilk söylediği ‘Kalbim Bir Pusula’yı ‘Dünya Dönüyor’ takip etti ve Nilüfer, yıllara nasıl meydan okuduğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Bu şarkılar yaşımı ele veriyor, ama olsun. Yaşımı hiç saklamadım. Yüzüm kırışmış, hiç umurumda değil. Önemli olan sağlıklı ve dimdik ayakta olmak. Böyle oldukça da sizlerin karşısında olacağım.”
Power Türk’ü halka şikâyet etti
Nilüfer, repertuvarda sıra klibi yasaklı ‘Bir Bilseydin’e gelince Power Türk’ü Zeytinlililere iki kez şikayet etti.
Şarkıyı okumadan önce Power Türk için, “Kırgın olduğum kanal” diyen Nilüfer, sözleri şöyle sürdürdü:
“Onlar yayınlamadı, ama diğer kanallar, sizin oylarınızla klibi taçlandırdı. Şarkı listelerde 1 numara oldu.”
Nilüfer, şarkıyı söyledikten sonra da Power Türk’e sitem etmeyi sürdürdü:
“Klibimin orada yayınlanması çok da önemli değil. Ancak her yerde konser veremiyoruz. Oradaki insanlara ulaşmak için de klip çekiyoruz. Bu da televizyonlarla mümkün oluyor. Eskiden de şarkılarımız TRT denetiminden geçiyordu. Yine eski günlere dönüş oldu. 2009 yılında da böyle şeylerin olması bana anlamsız geliyor.”
Üniversite diplomasının bikini kadar değeri yok mu?
Nazan Öncel’in, Newport Üniversitesi Davranış Bilimleri Bölümü’nden mezun olduğuna dair haberi gazetelerde okudunuz mu? Bunu sormamın sebebi şu:
Çünkü haber çok az gazetede yer aldı, çoğu da haberi Öncel’in kepli vesikalığı kadar kullandı.
Yaptıklarıyla pop müziğin önemli kilometre taşlarından biri olmayı başarmış Nazan Öncel’in 53 yaşında Newport Üniversitesi’nden diploma alıp, kep giymesinin “haber değeri” bu mu?
Öncel, dört sene dirsek çürütmeyip, bir defa Türkbükü’ne gitse ve bikinili güneşlenirken yakalansa (!), gazetelerde üniversite diploması kadar yer kaplamaz mıydı?
Magazin programları o görüntüyü döne suyunu çıkarana kadar yayınlamaz mıydı?
Newport Üniversitesi’nden “Engellilerin Toplumla Bütünleşmesinin Sosyal Analizi” konulu lisans teziyle mezun olan Öncel’in diploması mı yoksa giyeceği bikini mi daha önemli?
Bikini herkesin alıp, giyebildiği bir şey... Üniversite diploması ve mezuniyet kepi öyle mi?
Çuvaldızı hep başkalarına batıran bizlerin ara sıra da olsa, iğnenin acısını tatması şart!
Tabii “Eğitim şart” sözü, Cem Yılmaz’ın reklam repliğinden ibaretse o başka!
Not: Nazan Öncel’le, değil arkadaşlık, tanışıklığım bile yok...