Pazar akşamı “İbo Show”da İbrahim Tatlıses ile konuğu Yıldız Tilbe arasında yaşananlar, şov dünyasında ilişkilerin hangi düzlemde yürüdüğünü tüm çıplaklığıyla bir kez daha gözler önüne serdi.
O gece Tatlıses, Tilbe ile arasına giren şarkıcıyı, “Sana ne? Bizim aramıza girme” diye tersledi.
Adım gibi eminim, bu kavgada taraflardan birini tutanlar da yarın, Tatlıses ile Tilbe barışıp kucaklaştığında aynı duruma düşecekler.
Başkasına önermediğimi kendim yapacak halim yok.
Ama bu demek değildir ki bu konuda görüşlerimi dile getirmekten kaçınacağım.
Tatlıses-Tilbe kavgasında olan biteni programı izleyen herkes gördü.
Herkesin izlediği bir filmi bir daha anlatmaya gerek var mı?
Yok...
Öyle ya da böyle, herkesin olay hakkında bir kanaati oluştu.
Kim haklı, kim haksız belli...
Benim dikkat çekmek istediğim konuysa şu:
Tatlıses, yıllardan beri televizyonlarda şov programı yapıyor ve karşılığında da bir para alıyor.
Programa davet edilen şarkıcılar, şayet albüm PR’ı için oraya gelmiyorlarsa haliyle Tatlıses’in aldığı paradan pay istiyor. Kimi bunu açıkça dile getiriyor, kimi de ima ediyor.
Tatlıses’in Sacit Aslan’a yaptığı açıklamadan anlıyoruz ki Yıldız Tilbe de “İbo Show”a çıkmak için 20 bin TL, üç elbise ve bir de beşibiryerde istedi.
Tatlıses de, Tilbe’nin isteklerini yerine getirdi.
Belli ki Tatlıses de canlı yayına, özel konuğunun özel isteklerini yerine getirmiş olmanın rehavetiyle çıktı. Tatlıses’in amacı belli:
Tilbe’yle birlikte şarkılar söyleyip, coşup eğlenmek ve bu sayede “İbo Show”a reyting getirmek. Tilbe, Tatlıses’in istediği reyting getirecek şarkılar yerine, zevkine göre bir repertuvar seçince ipler gerildi.
Çünkü Tilbe’nin amacı Tatlıses gibi reyting meyting değildi...
Onun tek hedefi gönül repertuvarından şarkılar söylemekti.
Bu “küçük” çıkar çatışması sonunda böylesi “büyük” bir kavgaya neden oldu.
Eski defterler açıldı, işin şirazesi kaçtı.
‘Bizimkiler’in ‘Özge’si DSP’den aday olduŞov dünyasının ünlüleri eskiden aktif siyasetle bu denli ilgilenmiyordu. Ama ne olduysa şimdi işler değişti.
Levent Kırca, DSP’den Üsküdar Belediye Başkan adayı oldu.
CHP sanatçılığının yanı sıra eski bir milletvekili olan Arif Sağ’ı Sancaktepe’den belediye başkan adayı yaptı.
Yönetmen ve oyuncu Gani Rüzgar Şavata ile tiyatrocu Esra Acun, aktif siyaset için Saadet Partisi’ni seçti. Şavata, SP’nin Esenyurt Belediye Başkan Adayı, Esra Acun ise SP’nin Çankaya Belediye Başkan adayı oldu...
DP, manken ve oyuncu Şebnem Schaefer’ı Şişli Belediye Meclis üyeliğine aday gösterdi.
Mazhar Alanson’un eşi Biricik Suden de AKP Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyeliği’ne adaylığını açıklayarak aktif siyasete “yerel ölçek”ten soyunanlar kervanına katıldı.
DSP, ünlü müzisyen Ali Kocatepe’yi Şişli Belediye Meclis Üyeliği’ne aday yaptı.
DSP’nin yerel siyasetçi yaptığı bir başka ünlü de televizyon izleyicilerinin “Bizimkiler” dizisindeki “Özge” rolüyle tanıdığı Nesrin Akkoç oldu.
DSP’nin Sarıyer Belediyesi Meclis Üyeliği için dördüncü sıradan aday gösterdiği Akkoç, “Şimdiye kadar çok teklif aldım, ama siyaseti hiç düşünmemiştim. Bu kez taşın altına elimizi sokmamız gerektiğine karar verdim ve DSP’den gelen teklifi kabul ettim” dedi.
Sandal’ın evi var, özel mi özel!Mustafa Sandal’la ilgili son okuduğum haber beni yıllar öncesine götürdü. Haber şöyleydi:
Mustafa Sandal ve eşi Emine Türkcan’ın oğulları Yaman dünyaya geldikten sonra taşındıkları, Astoria Kempinski Residence’daki daire Tuğba Erbil’in çıktı. Sandal, daire için ayda 10 bin dolar kira ödüyor.
Malum “Musti” artık tek başına değil. Bir eşi, bir de oğlu var.
Sandal, ailenin her ferdine 100 metrekare kullanım alanı düşsün diye Tuğba Erbil’in dairesini kiraladı.
Hatırlar mısınız bilmem?
Mustafa Sandal’ı şöhrete kavuşturanlardan biri de “Araba” şarkısıydı.
Sandal o şarkıda, “Onun arabası var, ama maalesef ruhu yok” diye arabasıyla hava atanları eleştiriyordu.
Ne diyelim? Kader...
Ya da hey gidi günler hey...