Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayli zamandır böyle bir tartışma izlememiştim televizyonlarda... Pazartesi akşamı TRT 2’de “İşin Doğrusu” adlı programın canlı yayınında Ankara’daki Akay Kavşağı’yla ilgili tartışma vardı.
Taraflardan biri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, diğeri ise TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı ve ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. Tarık Şengül’dü...
Canlı yayının başında Şengül, “Ankara’da yaptığınız kavşaklara harcadığınız parayla 15 km metro yapardınız” deyince Gökçek, “Doğru değil” diye itiraz etti:
Şengül, “Nasıl değil? Bu rakamı söyleyen sensin” deyince Gökçek, geri vitese taktı:
“Tam 15 kilometre değil. 12 - 15 arası.”
Şengül, Gökçek’i “kendi silahları”yla vurmaya devam etti.
Yanındaki dosyalardan birini çıkarıp, Gökçek’in kavşakların ve üst geçitlerin projelerini kendisinin çizdiğine, sonra da mimarlara verip “Alın detayları çözün” dediği haberi gösterip, “Senin mesleğin ne? Mimar mısın, plancı mısın?” diye sordu.
Gökçek, “20 yıldır belediye başkanıyım” deyince Şengül, fırsatı kaçırmadı:
“20 yıl bir beyin cerrahının yanında çalışan biri beyin ameliyatı yapabilir mi? Yaparsa hapse atarlar onu.”
Şengül’ün Gökçek’i sıkıştırdığı bir başka konu da, Ankara’nın Ulaşım Ana Planı yapmaması oldu. Şengül, Belediye Kanunu’nu gösterip, “Ulaşım Ana Planı’nı yapmak senin görevin, niye yapmıyorsun?” deyince Gökçek, kendini şöyle savundu:
“Noktasal planlama yapıyorum. Ulaşım Planı yapmıyorum. Çünkü yaptığım zaman mahkemeye verip, iptal ettiriyorsunuz onu.”
Programın sunucusu, tartışmaya davet edilen diğer konuk ve seyircilerden gelen e-postaların tümü Gökçek’ten yana olmasına karşın Şengül, “deplasman maçı”nı kaybetmedi. Şengül, bilim ve kanunlara dayalı tezleriyle Gökçek’i köşeye sıkıştırmasını bildi.
TRT 2, reyting ölçümünde değil.
Ama reytingi ölçülen kanallardan biri Gökçek’le Şengül’ü çıkartıp, Ankara’nın ulaşım sorununu tartıştırsın, o program kesin reyting rekoru kırar.

Haberin Devamı

Saba’nın hızına yetişilmiyor!
“Kimse merak etmesin Saba’ya bir şey olmaz” başlıklı yazımın çıktığı gün aradı Saba Tümer... 16.00 sularıydı...
Habertürk yöneticilerinin kendilerinden izin almadan Star TV’de jüri üyeliği yapmasına sıcak bakmadıklarını, ama kanalla bir sorun yaşamadığını anlattı.
Cuma günü Stelyo Pipis’le menajerlik anlaşması yapan Tümer, ardından da, yeni yayın dönemi için Habertürk’ten henüz bir ses çıkmadığını, ama öte yandan Star TV ve CNN Türk’ten teklif aldığını ve karar aşamasında olduğunu söyledi.
Aradan birkaç saat geçti, baktım Tümer, “Orada konuk jüriydim” dediği “Süperstar Aile”nin canlı yayınında... Yine kurulmuş jüri koltuğuna...
Salı sabahı da Tümer’in Habertürk’le yollarını ayırıp, CNN Türk’le anlaştığına dair haberler vardı internet sitelerinde...
“Kimse merak etmesin Saba’ya bir şey olmaz” başlıklı yazımı şöyle noktalamıştım:
Habertürk’ün “Buraya kadar” deyip, teşekkür ettiği gün, Tümer’i kapacak çok TV yöneticisi var kuyrukta...
Tümer’in hızına yetişemedim, ama onunla ilgili tespitimde yanılmadım...

Haberin Devamı

Onları tartıştıran reytingleri toplar
Göksel Demirpençe’yi nasıl bilirsiniz?
Cine5’te Şengül Balıksırtı ile yaptığımız “Her Şeyi Konuşalım”ın 13. bölümüne şarkıcı Göksel’i konuk ettik.
Şov dünyasından söyleşi yapmadığım çok az ünlü var...
Onlardan biri de Göksel...
Nedense şimdiye kadar yolumuz hiç kesişmedi kendisiyle...
O yüzden cumartesi akşamı canlı yayında Göksel’e soru hazırlamak için saatlerce sörf yaptım, ama çıkardığı albümler, yaptığı şarkılar, çektiği klipler ve Alper Erinç’le biten evliliği dışında hiçbir şey yok Göksel hakkında internette...
Bırakın, meslektaşlarının çoğu gibi, her albüm çıkardığında rakipleriyle söz düellosuna girmeyi, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Felsefe eğitimini tamamlayıp, tamamlamadığına, soyadının ne olduğuna dair bile tek satıra rastlayamadım.
Yeri gelmişken Göksel’in soyadının Demirpençe olduğunu, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Felsefe eğitimini de yarıda bıraktığını belirteyim.
Göksel, 12 yıldır sadece işini yaparak gündemde kalmayı başardı.
Demek oluyor ki, bir yıldızın gündemde kalabilmesi için ille de rakipleriyle söz düellosuna girmesine, “seviyeli ilişkiler”le adından bahsettirmesine gerek yok.
Bir şarkıcının sadece işini iyi yapması, onu bir yıldız olarak ayakta tutmaya yetiyor.