Konuk olarak gittiğim ‘Canlı Hayat’ programında Oya Germen’e damadı Ali Taran’ın mal varlığını neden araştırdığını sordum “Bunu yayında sorarsan stüdyoyu terk ederim” dedi
Dün sabah TNT’de ekrana gelen ‘Canlı Hayat’ programının konuğuydum. Elif Aktuğ’la Oya Germen’in sundukları programa, ‘Canlı Hayat’ ekibinin ağırlıklı olarak geceden çektiği magazin işleri üzerine yorum yapmak için davet edildim.
TNT’nin servis aracı Ataşehir’den beni 07.00’de aldı, Yenibosna’daki Ata Stüdyoları’na gittiğimizde saatler 08.15’i gösteriyordu.
Kuliste beklerken program ekibi, canlı yayında ekrana getirecekleri yayın bantlarında hangi magazin haberleri olduğuna dair bilgilendirdi beni.
Bantlardan en ilginci, programın sunucularından Oya Germen’in Kenan Erçetingöz’ün programında damadı Ali Taran’a dair yaptığı açıklamalardı.
Çünkü Oya Germen, şimdiye kadar konu hakkında konuşmamıştı. Oya Germen, ilk kez Ali Taran’ın tüm mallarını ayrıldığı eşi üzerine yaptığını açıklamıştı.
Konulara ‘Fransız’ kalınca
Canlı yayın ilerledikçe ve Oya Germen’in Ali Taran’la ilgili yaptığı açıklamaların tanıtımı döndükçe stüdyoda ortam gerildi.
Stüdyoda ortamın gerilmesinin sebebi de Oya Germen’di. Germen’in sinirlenmesinin iki sebebi vardı.
Birincisi, reji odasından kulaklığına sağlıklı bilgi akışının gelmemesi. Yönetmenin sıradaki bantlar konusunda hep Elif Aktuğ’u bilgilendirip, onu yok sayması haklı olarak gerdi onu.
Ekrana getirilen bantlara birkaç kez ‘Fransız’ kalınca sinirleri iyice gerildi ve tepkisini gösterdi.
Bunun üzerine bir de Ali Taran’la ilgili yaptığı açıklamanın sunuculuk yaptığı programda masaya yatırılacak olması daha da gerdi onu. Reklam arasında Germen’e, damadının mal varlığını niye merak edip araştırdığını sordum, daha da gerildi.
“Stüdyoyu terk ederim”
Germen, “Bunu bana canlı yayında sorarsan vallahi terk ederim stüdyoyu” dedi.
O zaman şimdi söyle de gider merakımı deyince şunları söyledi:
“Ali Taran’ın oturduğu sitede arkadaşım Semiramis Pekkan oturuyordu ve ben sıkça ona gidip geliyordum. Ali’yle Ayşe’nin ilişkileri başlamadan haftalar önce sitede konuşuluyordu, eşi Selma’nın Hülya Avşar yüzünden Ali Taran’dan boşanmak istediği. Ali Taran’ın, işyeri hariç tüm malvarlığını eşinin üzerine yapıp, 20 bin TL nafaka ödemeyi kabul edip, boşandığı. Kızımın, ‘yuva yıkan insan’ gibi gösterilmesi bir anne olarak kanıma dokunduğu için de açıklamak zorunda kaldım bunları. Ali Taran, boşandıktan sonra işyerinde yaşıyordu, şimdi de Ayşe’nin Nişantaşı’ndaki evinde. Nişantaşı’ndaki ev de Ayşe’nin değil, kira.”
KÜFÜR YAZISINA DOLARLI YANIT!
Polisin yaptığı bir operasyonda gözaltına alınan manken-oyuncuyla ilgili anlatacağım bu olay yeni değil.
Polisin para karşılığı erkeklerle birlikte olan ‘kısmen ünlü’lere yaptığı operasyonun ardından yaşanan bir şey bu.
Olay da şu:
Polisin operasyonda gözaltına aldığı oyuncu, beraberindeki bir kız arkadaşıyla Boğaz’da bir kafeye gider.
Kafe oldukça kalabalıktır ve o kalabalık arasında bu oyuncuyu çok iyi tanıyanlar da vardır.
İki arkadaş çaylarını, kahvelerini içtikten sonra artık ihtiyaç molası için mi, yoksa makyaj tazelemek için mi bilmiyorum, tuvalete gider.
Birkaç dakika sonra masasına dönen oyuncu ve arkadaşı masanın üzerinde gördükleri yazının şokunu kısa sürede atlatır.
Oyuncu, kafede oturan müşterilerden hangisinin bu küfrü yazmış olabileceğini görmek için bir yandan etrafı kolaçan ederken, diğer yandan elini çantasına atar ve bir tomar dolar çıkarır.
Onların tuvalette olmasını fırsat bilip, kaşla göz arasında masanın camına rujla kocaman harflerle yazılmış “O....u”nun üzerine dolarlarla bir güzel kaplar.
Oyuncu, dolar demetinden kalan paranın bir kısmını da bahşiş olarak bırakıp, arkadaşıyla birlikte kafeden çıkıp gider. O yazıyı oraya yazanın ve arkadaşlarının, oyuncunun kıvrak zekası karşısında ağzı açık kalır.
Düzeltme: Dünkü, “Harley’cilerden Gazilere Moral” başlıklı yazımda eksik bir bilgilendirme yapmışım. Harley’ciler Ankara’da cumartesi toplanacak, ama gazilerle atacakları Başkent turu cumartesi değil, pazar günü saat 12.00’de.