Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pana Film’den bir aşk dizisi

Pana Film’in çektiği dizilerden hiçbiri “Kurtlar Vadisi” gibi uzun soluklu olmadı... Şirketin “Kurtlar Vadisi” dışında çektiği işlerden en uzun soluklu olanı “Eşref Saati”ydi... Onun da ekran macerası bitti...
Pana Film şimdi yeni bir proje için hazırlıklara başladı.
Pana’nın Star TV için çekeceği “Makber” dizisi şirketin Kurumsal İletişim Direktörü Şebnem Aksoy’un projesi...
Aksoy’un senaryosunu iki yılda yazdığı “Makber”, aslında bir “Love Story” uyarlaması...
Dizinin çekimleri bu ay içinde başlayacak ve aralık ayında da Star TV ekranında olacak.
Kemal Uzun’un yöneteceği dizide başrolleri Devrim Nas ile Seda Bakan paylaşacak.
Dizide Nas ve Bakan’ın yanı sıra Ekrem Bora, Funda İlhan, Soydan Soydaş, Şener Şen’in kız kardeşi İnci Şen, Gaye Gürsel ve Gamze Karaman gibi isimler oynayacak.
Aşk hikâyesi “Makber”de, Seda Bakan, yetimhanede büyümüş ve ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç kızı, Devrim Nas da onunla müthiş bir aşk yaşayacak genci canlandıracak.

Haberin Devamı

Aşk, ölümden büyük müdür?

Pana Film’den bir aşk dizisi

Pana Film’in “Yılın aşk hikâyesi” olarak tanımladığı “Makber”in konusu şöyle:
Seda Bakan’ın canlandıracağı kimsesiz büyüyen genç kızın hayattaki en önemli varlığı ailesi yerine koyduğu çocuk yuvasıdır. Yuvanın bulunduğu araziyi satın alan şirketin varisi de (Devrim Nas) en büyük düşmanı... İki genç arasında nefretle başlayan ilişki, zamanla büyük bir aşka dönüşür. Genç adam ailesinden ve tüm sahip olduklarından vazgeçmeyi göze alarak aşkının peşinden gitmeyi seçer. Aşkları hayata meydan okuyan gençlerin önüne son bir engel daha çıkar. Bir de ölüme meydan okumaları gerekecektir.

Dilek Öncü’nün içindeki cevher
Flash TV’nin Genel Müdürü Adnan Atilla ile televizyonda hayata geçirmeyi planladığı programlar üzerine sohbet ediyorduk...
Bir program için sunucu arayışında olan Atilla, bana da fikrimi sordu.
Ben de, sizin kanalda gece yarıları ekrana gelen bir yarışma var... Hani şu izleyicilerin, “Arayın kazanın” diye gaza getirilip kaz gibi yolunduğu... “O programın sunucusunda iyi ekran ışığı var” dedim.
Adnan Atilla birkaç gün sonra aradı ve “Büyükşehir çalışıyor... Söylediğin sunucu bizde programa başladı, vakit bulursan izle” dedi.
Onu izlediğim yarışmada sunucuların adı yazmadığı için kim olduğunu öğrenememiştim...
Meğer Dilek Öncü’ymüş adı...
İşletme eğitiminin yanı sıra oyunculuk, sunuculuk ve mankenlik eğitimi almış genç bir sunucu...
Şimdiye kadar da “Denizciler Geliyor”, “Elif Ana”, “Şehnaz Tango”, “Arka Sokaklar”, “Gece Gündüz” gibi dizilerde rol almış.
Dilek Öncü, henüz 22 yaşında ama “Her Cevhere Altın”ı yapanlar öyle abiye kıyafetler giydiriyor ki ona, sanırsınız 30’unda...
Öğlen vakti ne gerek var böyle genç bir sunucuyu tuvaletlerle seyirci karşısına çıkarmaya?
Bırakın yaşına uygun kıyafetler giysin, “abiye giymiş ağır ablalar” gibi değil, yaşına uygun spor kıyafetlerle kıpır kıpır olsun...
Ahu Tuğba ve Yalçın Çakır gibi jüri üyelerinin yaşları gereği “ağır” takılmasında hiçbir sakınca yok.
Genç bir sunucuyu da “ağır”laştırmanın ne alemi var?
Bırakın kendini bulsun, içindeki cevher açığa çıksın...

Haberin Devamı

TRT, elindekileri bile satmayı beceremiyor!
TRT’nin “Bir Kelime Bir İşlem” adlı yüz akı bir yarışması var...
Bu yarışma geçenlerde TRT tarihinin en büyük ikramiyesini verdi...
Show TV’deki “Var Mısın Yok Musun?”un büyük ikramiyesi olan 500 bin lirayı ilk kez bir yarışmacıya verdiği hafta TRT 1’in “Bir Kelime Bir İşlem”i de bir yarışmacısını ilk kez 280 bin lirayla evine gönderdi...
“Var Mısın Yok Musun”da yarışmacı 500 bin lirayı bilgisiyle değil, şansıyla kazandı...
Ama TRT 1’in yarışmacısı öyle değil...
O, bu parayı bilgisi sayesinde elde etti...
Show TV, bir yarışmacıya kazandırdığı 500 bin lira sayesinde müthiş bir reklam yaptı.
Ama gel gör ki, TRT, elindeki malı pazarlamada yine sınıfta kaldı.
TRT, yarışmacısına o ödülü verirken bile başrolü Türk Dil Kurumu’na (TDK) kaptırdı.
“Bir Kelime Bir İşlem”i yapan ve 280 bin lirayı veren sanki TDK’ymış gibi yöneticisi geldi, stüdyoda başrolü kaptı, TRT’ye de “yardımcı rol” kaldı.
TRT, bırakın 280 bin lira ödül vermenin cakasını yapmayı, TDK yöneticisinin plaketlerle ödüllendirdiği “Bir Kelime Bir İşlem”in yapımcısını ve yönetmenini bile seyircisine tanıtamadı.
Oysa devir “pazarlama devri”...
Artık bir şeyi ne kadar iyi yaptığınız değil, ne kadar iyi pazarladığınız önemli...
TRT eline geçen bu müthiş fırsatı bile değerlendiremedi...
Televizyonculuk, “İyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir”in geçerli olduğu bir alan değil ki...
Televizyon sihirli bir kutu...
Sadece kutuyu değil, kutunun içindekileri de cilalayıp satmak gerekli!
Bilmem anlatabildim mi?

Haberin Devamı

Namık Kemal için yazılan şarkı
Bahçelievler Belediyesi’nde yıllardır “Basın Danışmanı” olarak görev yapan Mustafa Holoğlu, telefon açıp “Berrin’in ‘Bir Varmışsın Bir Yokmuşsun’ albümünde Namık Kemal’e ithafen bir şarkı yazdım. Bir dinlemeni isterim” dedi...
Holoğlu’nun dediğini yaptım. Albümü alıp dinledim... Özellikle de Namık Kemal’e ithafen yazdığı şarkıyı...
Namık Kemal malum, yazılarıyla sultanlığa başkaldırdığı için gazeteleri sürekli kapatılan, ha bire hapse ve sürgüne mahkum edilen Türk milliyetçiliğinin öncülerinden olan önemli bir yazar ve şair... Sürgüne gönderildiği Sakız Adası’nda ölen Namık Kemal’in “Vatan Şairi” olarak anılmasında yazdığı şiirler ve “Vatan, Yahut Silistre” gibi tiyatro eserlerinin de önemli bir payı var.
Holoğlu, Berrin’in albümüne adını veren Namık Kemal için yazdığı “Bir Varmışsın Bir Yokmuşsun”u, Türk Babıali’sine, Türk edebiyatına, sanat müziği tutkunlarına ve yurdunu seven herkese adadığını söyledi.
İktidardakilerin hoşuna gitmeyen yazıları nedeniyle yıllarca Fizan ve Magosa zindanlarına hapsettiği, ülkesinin özgürlüğünü savunan yazılar yazdığı için de ha bire sürgüne gönderdiği Namık Kemal’e ithafen bu şarkıyı yazan Holoğlu’nu ve eseri çok güzel yorumlayan Berrin’i kutluyorum.