Düne kadar Oscar, Golden Globe, Cannes ve Emmy ödüllü oyuncu Paul Newman’ın Türkiye’den ithal ettiği kayısıları ABD’de paketleyip organik olarak sattığını bilmiyorduk.
Bunu “vatandaş gazeteciliği”nin en güzel örneğini sergileyen oyuncu Fadik Sevin Atasoy’dan öğrendik.
Satın aldığı kayısı paketinin fotoğrafını çekip, “Film yıldızı deyip geçmeyin, Paul Newman’ın gıda sektöründeki markası; Türk kayısılarını Amerika’ya satıyor, biz de 5 dolara alıp yiyoruz” notuyla paylaşınca haberdar olduk bundan.
Atasoy’a, kayısıların Türkiye’den geldiğine dair bir vurgu var mı diye sordum sosyal medya aracılığıyla. Oyuncunun yanıtı şu oldu bana:
“Ali Abicim, Paul Newman kayısılarını haberci titizliğiyle inceledim. Fotosunu da yolluyorum. Sağ alt köşede Türk malı yazıyor.”
2008 yılında ölen sanatçının miras bıraktığı markanın Türk kayısısını alıp, ABD’ye pazarlaması, Türkiye açısından pazarlanması gereken bir şey değil mi?
EVLİLİK BAHANE ŞÖHRET ŞAHANE
Evlilik programlarının geldiği noktadan şikâyet eden çok ama başta devlet olmak üzere üstüne düşeni yapan yok...
Alo RTÜK Hattı’na şikâyet yağınca, RTÜK bunları inceleyip, zaman zaman bu programlara ceza yağdırıyor ama sonuç ortada...
Ekrandaki her şey yasalar ve yönetmenliğe uygun hale getiriliyor gibi görünse de aslında asıl numara arka planda...
Devletin ilgili birimleri işin perde arkasını araştırsa, bu programlardan bazılarının izleyicileri nasıl kandırdığını ortaya çıkaracak ama nerede o irade?
Devlet bir müfettiş görevlendirse, bu programlara sözüm ona “eş bulmak için” çıkanlardan bir kısmının yapımcılar tarafından maaşa bağlandığı, o nedenle taliplerini sudan bahanelerle reddettikleri bir haftada çıkar gün ışığına...
Bir programdan bir sezon boyunca ayda 2 bin lira alanların ikinci sezon, rakip program ekibince 5 bin lira maaşla transfer edildiği de...
İş öyle bir noktaya geldi ki Türkiye’nin evlilik programlarından tanıdığı “müzmin gelin adayı”, geçenlerde bir menajere gidip, şöyle dedi:
“Evlilik programlarında yeterince tanındım ama kazandığım para çok az. O yüzden evlilik programlarını bırakıp, daha fazla para kazanmak için dizilerde ve reklamlarda oynamak istiyorum. Senin gibi menajerlere ihtiyacım var benim.”
Hafta içi her gün 4 milyondan fazla insanın yapılan kurgulardan, numaralardan habersiz izlediği “evlilik programları”nın kadrolu elemanlarından bazıları, “Evlilik bahane, şöhret şahane” diyorsa, gerisini siz düşünün.
MNG SHOP’TU, TV8,5 OLDU
Bir süre önce TV8’in patronu Acun Ilıcalı’nın spor kanalı açacağı şeklinde haberler çıktı. Önceki akşam Türkiye ile Ukrayna arasındaki maçın yayını sırasında o kanalın adını kamuoyu ilk kez duydu.
TV8,5 bu kanalın adı.
Acun Ilıcalı, gerçekten yazıldığı gibi yeni bir spor kanalı mı kurdu?
Olayın aslını TV8’in Genel Müdürü Aslı Çini’ye sordum. Anlattıklarından anladığım şu:
Acun Ilıcalı, TV8’i MNG Holding’den aldığında şirket, alışveriş kanalı MNG Shop TV’yi de sattı.
İşi sadece ürün pazarlamak olan kanal, zaman içinde cazibesini yitirdi.
Çünkü bu tür alışverişler internete, hatta sosyal medyaya kaydı.
Bunun üzerine Acun Ilıcalı ve ekibi, interaktif TV kanalının adını ve içeriğini değiştirmeye karar verdi.
TV8,5 sadece Acun Ilıcalı’nın yayın haklarını satın aldığı spor karşılaşmalarını değil, elindeki diğer programların da tekrarlarını yayınlayan bir kanal olacak.
Kanal D için TV2 neyse, TV8 için de TV8,5 o olacak.
GÜNÜN SÖZÜ
“Yazdıklarımı sildiğim olmuştur. Lakin, sildiklerimi yeniden hiç yazmadım.”