Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şahan Gökbakar’ın 4.5 milyon izleyiciyle Türk Sinema tarihinin gişe rekorunu kıran “Recep İvedik” filminin ikincisi de yolda. Çekimleri yeni başlayan film 12 Şubat 2009’da vizyonda... Yani tam da karne tatilinde...
Hedef kitle çocuklar olduğuna göre iyi bir zamanlama...
Şahan Gökbakar’ın, senaryosunu Sertan Altuniğne ve filmin yönetmenliğini de üstlenecek kardeşi Togan Gökbakar’la birlikte yazdığı “Recep İvedik”in kadrosu da belli.
“Recep İvedik”i Şahan Gökbakar, “Babaannesi”ni Gülsen Özbakan, “Amcaoğlu Hakan”ı Efe Babacan, Ali Kerem’i de Çağrı Büyüksayar oynayacak.
Peki “Recep İvedik 2”nin konusu ne? Şahan Gökbakar ve ekip arkadaşları “Recep İvedik 2”nin konusunu sır gibi saklıyor...
Ama bunu öğrenmek için 2 Şubat 2009 tarihini beklemenize gerek yok. Kamuoyuna o hizmet bendenizden...
“Recep İvedik” bu kez iş hayatına atılacak. Daha doğrusu babaannesinin baskısıyla bu yola baş koyacak. Gülsen Özbakan’ın canlandıracağı “Babaanne” ya da “Nene”, genç yaşta işadamlığına soyunup, müthiş başarılar elde eden kuzeni “Hakan”ı örnek gösterip, “Bak Hakan nasıl da başarılı bir işadamı oldu. Sen bu yaşa geldin, hâlâ bir baltaya sap olamadın” diye “Recep İvedik”e gaz verecek.
“Hakan” da kuzenini kurtarmak için, “Burası senin de yerin sayılır” deyip, işi öğrenmesi için işyerine davet edecek. Patrondan torpilli “Recep”, bir yandan işyerinde terör estirirken, bir yandan da işi öğrenecek.
“Recep” işyerinde önce Fashion TV’yi kaldırtıp, yerine at yarışlarını izlettirecek. “Recep İvedik”, kiminin saçına - sakalına, kiminin de kıyafetine müdahale edip, kuzeninin işyerine kendince bir düzen yerleştirecek. Çok geçmeden işi öğrenen “Recep”, kimsenin inanmadığı bir anda kendi yöntemleriyle Japonları bir güzel kafaya alıp, müthiş bir iş anlaşması yaparak rüştünü ispat edecek.

Haberin Devamı

Bu karar magazin gazeteciliği için yeni bir milat olacak
Teknede güneşlenirken fotoğraflarını çekip Posta’da haber yapan Ahmet Cumalı hakkında mahkemenin verdiği 1 yıl 3 ay hapis cezası çok tartışılacak.
Ve bu karar Türkiye’de magazin gazeteciliği için yeni bir milat olacak
“Özel hayata dair haberler” için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Yerel mahkemenin verdiği kararı temyiz bozsa dahi sonuç değişmeyecek.
Varsayalım ki, yerel mahkemenin verdiği karar temyizde bozuldu ve finalde Sezen Aksu kaybetti... Aksu, iç hukuk yolları tükendiği için davayı AİHM’ye götürse büyük bir ihtimalle de kazanır... Çünkü AİHM’nin bu konuda yıllar önce verdiği bir karar var.
Monaco Prensesi Caroline, denize girerken, arkadaşlarıyla yemek yerken, çocuklarıyla eğlenirken fotoğraflarını çekip yayınlayan Alman dergisini, “Özel yaşamıma tecavüz ettiler” diye Almanya’da mahkemeye vermişti.
Dava, Alman Anayasa Mahkemesi’ne kadar gitmiş ve oradan da şöyle bir karar çıkmıştı:
“Özel yaşam ancak evde ve ev dışında, gözden uzak, kimse tarafından görülmek istenmediği ücra köşelerde söz konusu olabilir. Başka yerlerde, önemli olan basın özgürlüğü, halkın bilgi edinme hakkıdır.”
Alman Anayasa Mahkemesi, basının lehine karar verince Caroline de davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürmüştü. AİHM de de Caroline’i haklı bulmuş ve Alman Anayasa Mahkemesi kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel yaşama ilişkin 8. maddesini ihlal ettiği sonucuna varmıştı.
Nasıl ki bu karar Avrupa’da milat oldu, bu karar da bizde milat olacak.
O tür haber ve fotoğraflar artık “kamu merakı” değil, “kamu yararı” gözetilerek yapılmak durumunda...
Bir tarafta “özel yaşamın gizliliği”, diğer tarafta “basın özgürlüğü”...
AİHM’nin özel hayatın sınırına çektiği o kalın çizgi o zaman Avrupa’da çok tartışılmıştı.
Galiba tartışma sırası şimdi bizde...