Yunanistan’ın 227 adasından şimdiye kadar gittiklerim bir elin parmaklarını geçmez. O yüzden gitmediğim adalarla bizim turizm beldelerini fiyat olarak mukayese edemem.
Ekonomik olarak iflasın eşiğine gelen Yunanistan’ın gözde adalarından Rodos’ta geçirdiğim dört günde, gün sonundaki kanaatim şu:
Turistin temel ihtiyacı olan konaklama, yiyecek, içecek hatta oto kiralama ve benzin bizden ucuz…
İstanbul’dan Rodos’a hava yoluyla gitmek bugüne kadar Atina aktarmalıydı. O yüzden çileli ve pahalıydı. 16 Haziran’dan itibaren Borajet, her salı, perşembe ve pazar İstanbul Sabiha Gökçen’den Rodos’a karşılıklı seferlere başladı. 100 - 237 euro arasında değişiyor Borajet’le Rodos’a gidiş - dönüş uçak biletinin fiyatları…
27 Eylül’e kadar şirketin filosuna kattığı yeni nesil Embraer jetlerinden birine bindiğinizde Sabiha Gökçen’den, 1 saat 15 dakikada Rodos’tasınız.
Yunanistan’ın 12 adasından Girit, Levis ve Midilli’den sonra dördüncü büyük adası olan Rodos’un tek gelir kaynağı turizm. O nedenle her şey turistlere göre adada. Nisandan ekime kadar ortalama 2.5 milyon turist ağırlayan Rodos’ta her bütçeye uygun tatil yapmak mümkün.
Krizin inlettiği Yunanistan
Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik kriz ne kadar sürer, nasıl sonuçlanır bilemem.
Ama anlatılanlardan anladığım, Yunanlılar için en azından şimdilik durum vahim.
Çünkü krizden önce 200 bin euro olan konut fiyatları 80 - 100 bin euroya düştü. Asgari ücret 751 eurodan 480 euroya geriledi.
Artan işsizlik ve düşen gelirler nedeniyle geçim sıkıntısı çeken Yunanlılardan bir kısmı kiradan çıkıp aileleriyle birlikte yaşamaya başladı.
Binlerce Yunanlı, başta Avustralya, Kanada, Amerika ve Avrupa’ya göçtü… Yunan hükümeti, AB ile anlaşıp vergileri artırana kadar Bodrum veya Antalya’da muadili bir tesiste tatil yapmak yerine Rodos’u tercih edenlerin ekonomik olarak kârlı çıkacakları kesin.
Sıcak sizi bunaltmıyor
Rodos’un bana göre en güzel yanı şu:
Ne kadar sıcak olursa olsun sürekli püfür püfür esen bir havası var… Nem oranı yok denecek kadar az…
Nüfusunun yüzde 4’ü Müslüman olan ve çok sayıda Türk’ün yaşadığı Rodos’ta kendinizi yabancı hissetmezsiniz.
Ayrıca Türkiye, hemen yanı başınızda.
Örneğin ben bu satırları konakladığımız Sheraton Oteli’nin balkonundan Datça sahillerinin silüetini izleyerek yazdım.
Rodos’un birçok yerinde telefon şebekenizi değiştirmeden Türk hattıyla konuşmanız da mümkün…

ANTHONY QUINN’İN RODOS’TAKI MİRASI
İngiliz - Amerikan yapımı aksiyon, savaş ve dram filmi ‘Navaro’nun Topları’nı (The Guns of Navarone) izlediniz mi?
1961’de çekilen, vizyona girdiği 1962’de ‘Altın Küre’de ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Müzik’ ödüllerine layık görülen filmin konusu özetle şöyle:
“2. Dünya Savaşı’nda bir komando takımı, Ege adalarından birine bomba imha etmek üzere gönderilmiştir. Alman birlikleri burada bir kanalın kontrolünü elinde tutmaktadır. Komandoların amacı topları imha edip İngilizler’in bölgeye girmesini sağlamaktır, ama bu kolay olmayacaktır. Çünkü karşılarında güçlü bir düşman vardır.”
Gregory Peck, David Niven ve Anthony Quinn gibi ünlü yıldızların oynadığı filmin çekildiği koyları gezdik BoraJet’le birlikte gittiğimiz Rodos’ta. Müthiş koyları sadece gezmekle kalmadık, 2001 yılında ölen Anthony Quinn’in mirasçılarıyla Yunan devleti arasındaki hukuk savaşını da öğrendik.
Anthony Quinn, filmin çekildiği koylardan birini çok beğenmiş. 1961’de Yunan yetkililer bu koyu ünlü bir otel zincirini getirmek koşuluyla ünlü aktöre tahsis etmiş. Aralarında bu amaçla bir protokol tanzim edilmiş. Rehberimizin söylediğine göre Quinn, Rodos’a ve çok beğendiği koyuna bir daha gelmemiş, ama avukatları sürekli gelip haklarını takip etmiş. Hatta ünlü aktörün son eşi bu koyun müptelasıymış, her yıl mutlaka tatile gelirmiş.
Anthony Quinn öldükten sonra torunları Anthony Quinn Beach’in de içinde bulunduğu koyu sahiplenip, burada bir otel yapmaya kalkınca Yunan yetkililer “Olmaz. Çünkü dedeniz zamanında taahhütünü yerine getirmediği için mülkün üzerindeki hakkı kaybettiniz” demiş.
Bunun üzerine Anthony Quinn’in varisleri Yunanistan devleti hakkında dava açmış. Yunan yetkililer de dava sonuçlanıncaya kadar Anthony Quinn Plajı’nı halka açmış.
Anthony Quinn’in ‘Navaro’nun Topları’ sayesinde 54 yıl önce elde ettiği koyun akıbeti hakkında acaba hukuk ne karar verecek?
ADADAKİ OSMANLI İZLERİ VE LİNDOS
Sosyal medyada Rodos’tan fotoğraflar paylaştıktan sonra birçok takipçimin tavsiye ettiği tek yer vardı. Hepsinin yazdığı şey şuydu:
“Lindos’u görmeden dönme.”
Bizi Rodos hattını tanıtmak için davet eden Borajet yetkililerinin, adaya gitmeden yaptıkları gezi planında Lindos da vardı.
Önce bölgenin en lüks otellerinden Aquagrand Deluxe’e gittik. Konumuna ve dekorasyonuna bayıldığım beş yıldızlı butik otelin fiyatlarını sorduğum patronu Mary Kaburopolus, 17 yaşından küçükleri almadıkları otelin iki kişilik oda fiyatlarının 200 euro, özel havuzlu villaların ise 600 euro civarında olduğunu söyledi. Ardından Rodos’un güney doğusundaki Lindos köyüne geçtik. Adaya gelen herkesin mutlaka ziyaret ettiği, M.Ö. 1200’lü yıllarda yapılan bir kalenin de bulunduğu köy, gerçekten müthiş.
Plajları da öyle… Özellikle de bizim deniz sezonunu açtığımız Agios Pavlos…
Rodos’ta sadece turistik mağazaların ve restoranların bulunmadığı, halen yaşamın sürdüğü eski şehir, buradaki cami, Türk okulu ile Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi görülmesi gereken yerler.
Rodos’ta birkaç cami var. Bunlardan bir kısmı kapalı, ama açık olan da vardı ve Ramazan olduğu için minareleri geceleri ışıl ışıl yanıyordu.