Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

RTÜK Başkanı tarafsız olmalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’ya uçmadan önce havaalanında düzenlediği basın toplantısında “Açılım bitmiştir” diyen DTP’liler için, “Herkesin taşları eteğinden dökülüyor, kiminin de paçalarından dökülüyor” dedi.
Erdoğan’ın bu benzetmesi durup dururken aklıma gelmedi...
Bunu aklıma düşüren Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun’un, “Şu toplumun milli ve manevi değerleriyle Etiler’de oturanların değerleri aynı mı?” açıklamasından sonra, Yeni Şafak’a verdiği söyleşideki şu sözleri oldu:
Dursun, söyleşide “Televizyonda ‘izlemem’ dediğiniz programlar ya da kişiler var mı?” sorusuna şöyle bir yanıt verdi: kişinin kanaatini merak ediyorsam o kişiyi mutlaka izliyorum. Mesela; Ruhat Mengi’nin programını hiç izlemiyorum. Onun konukları ilgimi çekmiyor. Çünkü ne diyeceklerini tahmin ediyorum.”
Gazeteci, Dursun’a şöyle bir soru daha yöneltti:
“Peki kimleri izliyorsunuz?” Türköne’nin milliyetçilikle ilgili yorumunu merak ediyorum ve izliyorum.”
RTÜK Başkanı’nın, televizyonlarda yayınlanan her programı beğenmek gibi bir mecburiyeti yok...
Ancak her televizyon kanalına ve her programa eşit mesafede durmak gibi bir sorumluluğu var...
Etiler’de oturan herkesi aynı kefeye koyan RTÜK Başkanı’nın Ruhat Mengi’den ve onun programına çıkardığı insanlardan hoşlanmamasının sebebi aynı.
RTÜK Başkanı’nın bu söylemi aslında karşı fikre olan tahammülsüzlüğün zirve noktası...
Dursun, Mengi ve programına çıkardığı konukları “Atatürkçü ve laik” olmaları nedeniyle sevmeyebilir...
Ama bu RTÜK Başkanı’na, her hafta o programı izlemek için Star TV karşısına geçenlere saygısızlık yapma, onları “ötekileştirme” hakkı vermez, vermemeli...
Dursun’un, ekranlara çıkan onca “milliyetçi ve muhafazakar insan” arasından sadece Mümtazer Türköne’yi beğendiğini söylemesi de, bir o kadar yanlış.
RTÜK Başkanlığı, tarafsızlık gerektiren bir makam...
Ancak anlaşılan o ki altı aydır Dursun hala bunun farkına varamadı.

Haberin Devamı

Manhattan’ı ‘Suç Bölgesi’ ilan etti!

RTÜK Başkanı tarafsız olmalı

Bu haftanın ilk iki gününü İstinye Park Sinemaları’ndaki galalarda geçirdim.
Pazartesi akşamı “Gecenin Kanatları”nın galası vardı İstinye Park’ın AFM Sinemaları’nda, salı akşamı ise Amerika Devlet Başkanı’yken Bush’ın baş belası olan ünlü belgeselci Michael Moore’un “Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi” filminin gösterimi...
Filmi Türkiye’ye getiren R Film’in sahibi Ömer Rıza Çam, özel gösterime aslında ekonomi basınını davet etti...
Michael Moore, iyi bir belgeselsi olabilir, iyi konulara parmak basıyor olabilir, ama çalışma tarzını beğendiğim biri değil...
“Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi”nden önce Digitürk’te birkaç belgeselini seyretmiştim.
Michael Moore, belgeselciden öte, eylemci gibi çalışıyor...
Karşı tarafı taciz etmekten, provakatörlük yapmaktan çekinmiyor...
Adeta belgesel için her yolu mübah sayıyor...
Ünlü belgeselci bu kez “sanık sandalyesi”ne; iflasıyla Amerika’da binlerce insanın işsiz kalmasına sebep olan General Motors’u ve insanları evlerinden eden bankalar ile finans şirketlerini oturttu.
“Kapitalizm”i “Bir aşk hikayesi”ne benzeten Moore, başta çok masumane gözüken bu aşkın, yalanlar, istismarlar ve ihanetler sonunda ne denli dramlar yarattığını uzun uzun anlattı... Salonun sıcaklığı da üstüne eklenince bana afakanlar bastı.
Moore, 60 dakikada anlatılabilecek olayları 127 dakikaya yaydı, ama Allah’tan sonunu iyi bağladı.
Moore’un, Manhattan’ı, girilmemesi gereken “Suç bölgesi” ilan edip etrafını güvenlik şeridiyle çevirmesi süperdi...

Yeni yıla Paris’te girecek...

RTÜK Başkanı tarafsız olmalı

Bu yayın döneminde Kanal D’de yaptığı programlarla istediği reytingi bir türlü tutturamayınca ekrana ara veren Seda Sayan’ın günleri, dinlenerek ve format izleyerek geçiyor.
Önceki gün konuştuğum Seda Sayan , “Gelen formatlar arasında çok güzel işler de var... Onların dışında da gelecek program formatları var. İçlerinden biri içime sinerse ve “İşte aradığım bu” dersem 15 Ocak’tan itibaren yeniden ekranlarda olacağım. Şayet dört dörtlük bir program formatı bulamazsam bir sene ekrandan uzak kalmayı düşünüyorum” dedi.
Yılbaşına kadar bir yıllık reklam anlaşması yaptığı Lay’s’in fotoğraf ve reklam çekimlerini tamamlayacak olan Sayan, 2010’u yurtdışında karşılayacak. Sayan ve eşi Onur Şan, yeni yıla Paris’te girecek.

Haberin Devamı

‘Sıla’nın faturasını ‘Adanalı’ya kesmek!
Oyuncu Mehmet Akif Alakurt, dizi setinde kostüm sorumlusu Özlem Çakır’a tokat attığı gerekçesiyle yargılandığı davada 3 bin 500 lira para cezasına çarptırıldı.
Bakırköy 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği bu kararı “Adanalı’ya tokat cezası” diye haberleştirenler oldu.
Oysa bu olayın Alakurt’un başrolünü Oktay Kaynarca ile paylaştığı “Adanalı” dizisiyle uzak yakın hiçbir alakası yok.
Olay, Alakurt’un başrolü Cansu Dere ile paylaştığı “Sıla”nın setinde oldu.
“Sıla”da yaşanan bir olayı “Adanalı”ya mal etmenin, “akıl tutulması” ya da “kasıt”tan başka bir açıklaması var mı?

Haberin Devamı

Hepimize böyle ‘Yaşam koçu’ olsa!
ShowMax’te perşembe akşamları yayınlanan “İnci Yeşilyurt’la Evlilikler Bitmesin” adlı bir program var.
Yeni bir program bu... Henüz dört haftadır yayında...
“İnci Yeşilyurt’la Evlilikler Bitmesin”i Digitürk’te zaping yaparken tesadüfen gördüm ve izlemeye başladım.
Allah’a şükür evliliğimle ilgili bir sorunum yok, “Evlilikler Bitmesin”in bu denli ilgimi çekmesinin sebebi, İnci Yeşilyurt’un partneri “Yaşam koçu” Rüzgar Türkoğlu’nun söyledikleri...
“Yaşam koçu” Türkoğlu’nun, Konfüçyüs ve Mevlana’ya atıf yaparak kurduğu her cümle bana antidepresan ilacı gibi geldi.
“Yaşam koçları”nın seansları kaç lira bilmiyorum, ama bu program bedava!
O nedenle ShowMax’te perşembe akşamları 22.30’da yayınlanan programı, birkaç saatliğine de olsa daha relaks bir hayat yaşamak isteyenlere tavsiye ederim.