Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), FOX’un ‘Kalbimdeki Deniz’, Show TV’nin ‘Çukur’ ve Kanal D’nin ‘Siyah Beyaz Aşk’ dizilerine verdiği cezalar enteresan. ‘Çukur’a ceza verilmesinin sebebi şu: “Alkol kullanımı, yoğun öpüşme ve sevişme sahnelerine yer verilmesi.”

‘Kalbimdeki Deniz’deki Diyar’ın, “Kadın bizim oralarda bildiğin mal. Babamın ahırdaki atı kadar bile değerim yok. Ha konağın iti, ha ben” demesi cezanın sebebi. Çünkü RTÜK bu sözleri, “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde” gördü!

Haberin Devamı

RTÜK, ‘Siyah Beyaz Aşk’taki Ferhat’ın Dr. Aslı’yı alıkoyması, yalvarmalarına kulak asmaması ve tehdit edip evlenmeye zorlamasına ise şu gerekçeyle ceza kesti: “Kadına yönelik şiddeti destekleyen söz, görüntü ve olay örgüsüne yer verildi. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden, kadını istismar eden program olmaz.”

RTÜK’ÜN DİZİ CEZALARI TELEVİZYONLARIN HALİ

RTÜK, kanunlarla belirlenen kuralları açıkça ihlal edenlere hak ettikleri cezaları versin, ama kanunları yorumla esnetip, kanalları idari para cezalarıyla hizaya getirmeye çalışmasın. Türkiye, dizi ihracatından yılda 250-300 milyon dolar döviz kazanmasına rağmen, eğlence kanallarının hepsi zararda. Dizi ihracatından kazanan Türkiye, Cannes’daki son TV ve format fuarında tek dizi satamadı. Çünkü dünya televizyonlarına cazip gelen yeni Türk dizisi yok. Birçok sebebi var bunun. RTÜK, kestiği cezalar ve sansürle bu sorunun bir parçası olmak yerine, açık ihlallere göz yummadan sektörün büyümesine katkı sağlamalı. Aksi halde çekilen yeni dizi sayısı azalacak, RTÜK sansüründen kurtulmak isteyenler de internet televizyonuna kayacak.

Reklamdaki animasyonu Cem Yılmaz’dan ucuz mu?

RTÜK’ÜN DİZİ CEZALARI TELEVİZYONLARIN HALİ


“İş Bankası, Cem Yılmaz’la, animasyonu Cem Yılmaz’a aynı parayı ödüyorsa, müfettişler harekete geçsin.”

Stratejik pazarlama, reklamcılık, araştırma, PR ve medya planlama gibi alanlarda uzman Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in Twitter’da gündeme getirdiği tartışmaya değer bir konu bu. Bir reklamda Cem Yılmaz’ın kendisiyle, seslendirdiği animasyonun oynatılması arasında ‘kaşe’ farkı olabilir mi? İş Bankası yönetimi veya bankanın reklam ajansı bunu ister de, bunun kararını verecek olan Yılmaz, olaya nasıl bakar? Sanatçı, bizzat oynayacağı reklamdan çok, yüzünü daha az eskitecek animasyonun kullanılacağı kampanyadan daha az para ister mi? Komedyen, İş Bankası’yla daha uzun soluklu çalışma adına böyle bir jest yapabilir belki, ama Ali Atıf Bir’in göreve çağırdığı müfettişler, sanatçı şayet iki kampanyadan da aynı parayı istemişse, buna nasıl bakar bilemem.

Eleştiriler Okan’da timsah derisi yaptı!

RTÜK’ÜN DİZİ CEZALARI TELEVİZYONLARIN HALİ

Şovmen Ali Biçim’in şöhret yolculuğunu ve şov dünyasına dair gözlemlerini yazdığı ‘Bu Ne Biçim Hikaye Böyle’ kitabını okudum. Kitabın ön sözünü; Biçim’in şov dünyasındaki ilk işvereni ve bir dönem aynı evi paylaştığı Okan Bayülgen yazdı. Kitapta, Bayülgen’in sert ve acımasız eleştirilere karşı nasıl ayakta durduğunun ipuçları da var. İşte Bayülgen’in Biçim’e bu konudaki tavsiyeleri:

Haberin Devamı

“Kim ne derse desin, umrumda değil. Kafaya taktığın an, karşındakini kale almış olursun. Bırak, iyi bir şey söylediklerinde kale al. Kötü bir şey söylediklerinde de kulak asma; ‘He’ de geç! Bu eleştiriler, kötü yorumlar; bana timsah derisi kazandırdı. Ne kadar kötü şey söylerse söylesinler, hiçbir zaman benim postumu delemeyecekler. Çünkü umrumda değil. Onları iyiliklerimle yeneceğim.”

GÜNÜN SÖZÜ

Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık, ölünce yıkanmazdık. (Necip Fazıl)