Bazıları elenecek ama!
RTÜK’ün yapmak istediği değişiklik hakkında, Star gazetesine açıklamalarda bulunan RTÜK Başkanı Davut Dursun’un şu sözlerine dikkatinizi çekmek isterim:
“Türkiye’deki radyo ve televizyon sayısı kabul edilebilir sayıdan daha fazla. Birçok sorunun sebebi de bu. Ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde 250 düzeyinde televizyon, bin civarında radyo var. Yabancı ülkelerde bu sayıları söylediğimizde herkesin ağzı açık kalıyor. Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ve reklam pastası belli. Yaklaşık bir buçuk, iki milyar dolar civarında bir reklam pastası var. Bu pastayla bu kadar yayıncının ayakta durması mümkün değil. Sıkıntı burada. Yeteri kadar reklam bulamayan yayıncı, prodüksiyonların istihdamın kalitesini düşürüyor. Hesaplamak lazım.
Reklam pastası için uygun yayıncının kalması diğerlerinin sektörden çekilmesi gerek. Ama bir yayıncıya, ‘Sen çekil’ demek sanıldığı kadar kolay değil. Kimse de çekilmek istemiyor. Yasa çıkar, karasal yayın frekanslarını ihale aşamasına gelirsek bir plan yapıp şu kadar ulusal, şu kadar bölgesel, şu kadar yerel yayıncı olabilir, demek zorunda kalacağız. Sıkıntı olabilir fakat artık sadece karasal yayın söz konusu değil, uydu yayını var, kablolu yayın var, IP yayın konsepti gelişiyor.
Frekans alamayan uydudan, kablolu ya da IP yayın yapabilir. Bence bu kadar bedava televizyonun da olmaması gerek. Çoğunun şifreli olması, ödeyenin o yayını izlemesi lazım. Yoksa bu kadar kanalı ayakta tutmak zor.”
İşverenler denetlenmeli
Frekans bedellerini yüksek tutup, bazılarını eleyince Dursun’un dikkat çektiği sorun çözülecek mi? Sanmıyorum! O yüzden başka tedbirler de gerekli. Frekans almaya parası yeten bir şirketin, çalışanlarını ya da iş yaptırdıklarını mağdur etmeden kaliteli yayıncılık yapacağını kim garanti edebilir?
O yüzden RTÜK, hazır yasasında değişiklik yaparken yayıncı kuruluşun sermaye sorunu nedeniyle kadrosuz eleman çalıştırma, çalışanlarına maaş vermeme, yapımcılara sürekli borç takma, reklam vermeyenler aleyhinde yayınlar gibi ciddi meseleleri de dikkate alınmalı. Örneğin yayıncı kuruluşların sermaye ve aldıkları frekans büyüklüğüne göre asgari olarak belli sayıda ‘telif’li değil, kadrolu personel çalıştırma mecburiyeti getirilmeli.
O kurumun çalıştırdığı elemanların maaşlarını düzenli olarak ödeyip ödemediği, SSK primlerini yatırıp, yatırmadığı, KDV, stopajı ve gelir vergisini ödeyip, ödemediği iş yaptırdığı şirketleri mağdur edip etmediği de denetlenmeli.
‘Teşekkürler Nejat İşler’ başlıklı yazım üzerine sanatçının basın danışmanı Ayşe Barım, kısa bir açıklama gönderdi. Barım, Nejat İşler’in ‘Parmaklıklar Ardında’ adlı dizide iki ya da en fazla üç bölüm oynayacağını vurguladı ve ekledi:
‘’Nejat İşler, ‘Parmaklıklar Ardında’ dizisinde Ziynet karakterinin hikayesinde önümüzdeki bölümlerde kısa süreli bir karakter çıkacak. Karakterin hikayedeki önemi nedeniyle dizinin yapımcısı Ayşe Durukan, senaristi Feride Çiçekoğlu ve yönetmeni Nisan Akman, İşler’e kısa süreli konuk oyunculuk teklifi yaptı. İşler, bu sezon dizi yapmayacağını ama senaryoyu okuyup cevap vereceğini iletti. Hikayesi yalnızca birkaç bölüm sürecek olan bu rolü kabul etmesinin sebebi hem üç sezondur süren dizinin içeriği hem de rolün onu heyecanlandırmasından dolayı olmuştur.”