SABRi’DEN NE iSTiYORSUNUZ?

Digitürk’ün tematik kanallarından Türkmax’ta yayınlanan ‘Heberler’in ekibi, salı günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Kuştepe Kampüsü’ndeydi.
Öğrenciler ‘Heberler’le ilgili akıllarına geleni sordu, Levent Kazak, Memet Ali Alabora, Serhat Kılıç, Mahir İpek ve Elif Dağdeviren de cevap verdi.
Konuklar renkli, öğrenciler meraklı olunca keyifli bir sohbet çıktı ortaya.
Oyuncularla öğrencilerin eğlenceli sohbetinden önce salondaki ortamı anlatmam lazım.
İstanbul Bilgi Üniversitesi özel, yani paralı bir okul.
Bu okulun öğrencileri, paralı bir platform olan Digitürk’e uygun profil olduğunu düşünüyorsanız, yanılırsınız.
Nedeni de şu:
Oyuncular, öğrencilere önce şunu sordu:
“Heberler’i bilen var mı?”
400 civarındaki öğrenciden 15-20’si el kaldırdı.

Sanatçı muhalif insandır
Ardından şu soru geldi:
“Bizi internetten de olsa izleyen var mı?”
El kaldıranların sayısı bu kez daha da düştü.
El kaldırmayan öğrenciler başka bir galakside yaşamadığına göre demek ki biz, başta sosyal medya olmak üzere çok abartıyoruz bazı şeyleri.
Gerçek hiç de öyle değil çünkü.
Galatasaray taraftarı bir öğrenci, GS’li milli futbolcusu Sabri’yi sürekli espri konusu yapan ‘Heberler’ ekibine, “Ne istiyorsunuz Sabri’den?” deyince yanıt Alabora’dan geldi:
“Sabri ne istiyor bizden?”
‘Heberler’e haber bültenine hazırlanır gibi hazırlandıklarını, 10 kişilik yazar kadrolarının olduğunu anlatan ekip üyelerinden Levent Kazak, “Diğer kanallarda iş yapanlara, dizilerde oynayanlara göre daha az kazanıyoruz, ama akşam rahat uyuyoruz. Sanatçı sürekli kurcalayan, didikleyen insandır. Kanalımız bize karışmadığı için biz de bunu özgürce yapıyoruz” dedi.

Herkese eşit giydiriyoruz
Öğrencilerle oyuncuların sohbetinde konu bir ara günümüzde korkmadan nasıl muhalefet yapabildiklerine geldi.
Elif Dağdeviren, “Her şeye muhalif bir programız” dedi.
Levent Kazak’sa “Doğrudan yapmıyoruz biz muhalefeti. ‘Heberler’deki tavrımız yandaş bir tavırdır aslında. Bunu ne kadar yaparsak o kadar muhalif oluyoruz” dedi.
Mahir İpek’in bu konudaki tavrı çok netti. İpek’in şu sözü herkesi güldürdü:
“Herkese eşit mesafede giydiriyoruz.”
Bilgi’li bir öğrenci Alabora’ya, “Heberler’de spikerlik yapıyorsunuz ve bayağı geliştirdiniz kendinizi. Diğer kanallardan spikerlik teklifi geldi mi size?” diye sordu.
Alabora’nın yanıtı şu oldu:
“Spikerlik teklifi önceden gelmişti ve ‘Hayır’ demiştim. Üç yıl da polisi oynamıştım. Bu rolü çok sevdim, alıştım, ‘Polis yapın beni’ diyecek halim yoktu.” “Her birimiz ayrı dünya görüşüne sahip insanlarız” diyen ‘Heberler’ ekibinde bir şey dikkatimi çekti.
Ekipteki beş kişinin dünya görüşleri çok farklıydı, ayaklarını söz birliği etmişçesine dakikalarca aynı pozisyonda tutmaları ilginçti.


BASKIRESMiN 50 YILLIK TARiHi GALERi IŞIK’TA

İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki söyleşiden sonra Işık Üniversitesi Maslak Kampüsü’ne geçtim. Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Galeri Işık İstanbul’da ‘Türkiye’de Baskıresme Bakmak’ konulu serginin açılışı vardı.
Koordinatörlüğünü Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Hayri Esmer’in yaptığı sergi, baskıresmin Türkiye’deki 50 yıllık birikiminden bir seçkiyi sanatseverlerle buluşturdu. Sergide eseri olan 131 sanatçı arasında kimler yok ki!
Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mustafa Aslıer, Mürşide İçmeli, Erol Akyavaş, Feruh Başağa, Sabri Berkel, Fahrelnisa Zeid, Muammer Bakır, Orhan Peker, Adnan Çoker, Turgut Zaim, Adnan Turani, Ali Teoman Germaner, Ercüment Kalmık, Aliye Berger, Burhan Uygur, Cihat Burak, Fethi Kayaalp, Ergin İnan, Süleyman Saim Tekcan, Devrim Erbil, Güngör İblikçi, Gündüz Gölönü, Mehmet Güler, Aydın Ayan, Atilla Atar, Hayati Misman, Fevzi Karakoç, İbrahim Çiftçioğlu, Mehmet Koyunoğlu, Ayşegül İzer ve Selma Gürbüz bu isimlerden sadece bir kısmı.
Baskıresmin ülkemizdeki gelişim sürecini kronolojik olarak ele alan sergi, 16 Mart 2012’ye kadar açık.