Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı tasarıya göre şarkıcılar, dizi oyuncuları, sporcular, el sanatlarıyla uğraşan kadınlar, müzisyenler, taksi ve kamyon şoförleri 30 gün değil 17 gün üzerinden prim ödeyerek emekli olma hakkını elde edecek
Hükümetin hazırladığı 1.5 milyarlık yeni ‘istihdam paketi’nde müzisyen, şarkıcı ve dizi oyuncularının işine yarayacak maddeler de yer alacak. TBMM’ye sunulan ‘Torba Kanun Tasarısı’nın ayrıntılarından anladığım şu:
Taksi, kamyon şoförleri, el sanatlarıyla uğraşan kadınlar, müzisyenler, şarkıcılar, dizi film oyuncuları ve sporcular, mevcut Sosyal Güvenlik Kanunu’na göre 30 gün üzerinden prim ödeyerek emeklilik sistemine dahil olabiliyorlardı.
Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı tasarıya göre ise söz konusu meslek sahipleri artık 30 gün üzerinden değil 17 gün üzerinden prim ödeyerek aynı hakkı elde edebilecek.
Müzisyenler, şarkıcılar ve dizi oyuncuları için büyük bir avantaj bu.
Peki ‘Torba Kanun Tasarısı’ndaki bu ayrıntı sanatçıların sosyal güvenlik sorununu çözüyor mu?
Müzik dünyasının iki önemli meslek kuruluşu MÜZİKSEN ve MESAM, sanatçılara yeniden Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) borçlanma hakkı tanınmasını istediğine göre, TBMM gündemindeki ‘Torba Kanun Tasarısı’ halletmiyor sorunu.
Meslek birlikleri istiyor ki, hükümet sanatçılara yeniden SGK’ya borçlanma hakkı tanısın, insanlar 18 yaşından itibaren geriye dönük olarak 20 yıla kadar olan sigortasız hizmetlerini borçlanıp, primlerini ödesinler ve anında emekli olsunlar.
Hatırladığım kadarıyla daha önce de devlet, sanatçılara birçok kez prim borçlarını ödeyip, emekli olma hakkı tanıdı.
Yaşı ilerlemiş olanlar bu haktan yararlandı, genç olanlar ise “Bana ne?” deyip geçti.
Anlaşılan o ki, şimdi de sıra “Bana ne?” diyenlere geldi.

KADIN ERKEK İLİŞKİSİNİ ZİRVE SAVAŞI SANANLAR

Haberin Devamı

Habertürk’ten Gülin Yıldırımkaya, Zeynep Beşerler’in Kelebek’te yayımlanan, “Uzun süreli ilişki bence evliliğin en büyük düşmanı” sözünü ‘polemik’ konusu olarak tartışmaya açtı.
Yıldırımkaya, konu hakkında Posta yazarı Mehmet Coşkundeniz, Psikolog Ani Eryorulmaz, oyuncu Nilgün Belgün ve radyocu Funda Özkalyoncuoğlu’ndan görüş aldı.
En çarpıcı açıklama, geçen sezon NTV’de ekrana gelen ‘10 Kadın’ programından tanıyacağınız Funda Özkalyoncuoğlu’ndan geldi. İşte söyledikleri:
“Annemin memesini babam evlendiği gece görmüş. Konunun adını doğru koyalım. Uzun süreli ilişki değil, uzun süreli seks ilişkisi. Erkekler en çok, ‘Nasıl seks yapar acaba, şu kadına bir dokunsam’ heyecanı ve merakı ile bekler. Bu süreç kadını kıymetli kılar. Evlenmeden seks yapmamak lazım. Altı yıl seks yaptığın adam seninle niye evlensin? Erkekler ‘Evlensem ne olacak ki?’ hesabı kadına doyup, yan çizmeye başlıyor. Kumar oynar gibi oynamak lazım, sert duruş gerekli. Sonra ‘Ayaklarımızın üzerinde duruyoruz’, ‘aradıklarımız’ derken adam bıkmış gitmiştir.”
Özkalyoncuoğlu’nun uzmanlık alanının ne olduğunu bilmiyorum.
O yüzden de, yapılan araştırmalar yumurta ikizlerinin bile birbiriyle taban tabana zıt davranışlar sergileyebildiklerini ortaya koymuşken Özkalyoncuoğlu’nun, hangi veriyi dayanak gösterip de, “Erkekler en çok ‘Nasıl seks yapar acaba, şu kadına bir dokunsam’ heyecanı ve merakı ile bekler” dediğini merak ediyorum.
Özkalyoncuoğlu’nun, kadın erkek ilişkilerinde ‘dün’le ‘bugün’ arasındaki farkı anlatmak için verdiği örneğe bakar mısınız?
“Annemin memesini babam evlendiği gece görmüş.”
İyi de bundan bize ne?
Oldu olacak bari, o an babanın ne tepki gösterdiğini de söyle!
Kadınlarla erkekler arasındaki ilişkiyi, iki rakip arasındaki amansız zirve yarışı zannedip, hemcinslerine, erkeklerle ilişkilerinde “Kumar oynar gibi oynamak lazım” tavsiyesinde bulunan birinin söylediklerini ciddiye almamak mı lazım yoksa?
Doğrusu bu galiba.

ŞEYDA HANIM, VAR MI BAŞKA BiR ARZUNUZ?

Mehmet Ali Erbil’den olaylı bir şekilde boşanan ablası Tuğba Coşkun’un Önder Fırat’la ilişki yaşadığını sonunda itiraf eden kız kardeşi Şeyda Coşkun, kendisine soru yönelten muhabirlere şöyle bir tavsiyede bulunmuş:
“Lütfen bana bu tarz sorular sormayın. Onlar mutlu, ne olur kötü bir haber yapmayın. Ablam mutsuz oluyor. Bir çocuğu var, o da zarar görüyor.”
Baş üstüne Şeyda Hanım, başka bir arzunuz?