Seda’nın aylık diyet mönüsü 2 bin lira!
Pazartesi günü Seda Sayan’la Astoria’daki Clementine’de öğlen yemeğindeydik. Biz mönüye bakarken Sayan çantasından içinde salata olan plastik bir kap çıkarıp masanın üstüne koymasın mı?
Dedim ki, o ne? Dedi ki, “Bu da benim yemeğim. Deliler gibi çalışıp para kazanıyorum, ama gördüğünüz gibi yiyemiyorum...”
Diyet yapanların, gittikleri yerlerde diyetisyenlerin önerdiklerini bulmaları zor olduğu için yiyeceklerini yanlarında taşıdıkları bilinen bir şey...
Diyetisyenin size sunduğu seçeneklerden taşınabilir olanları bir kaba kor, çantanıza atarsınız... Saati geldi mi de açıp yersiniz... Ancak Seda Sayan’ınki farklı...
Seda Sayan, zayıflayabilmek için beslenme uzmanlarının denetiminde “kişiye özel yemek servisi” yapan bir firmayla anlaştı. Uzmanların yazdığı reçeteye uygun olarak hazırlanan üç ara, üç ana yemek özel paketler içinde her sabah Sayan’a teslim ediliyor.
Sayan, 13 gün önce başladığı bu sistem sayesinde üç kilo zayıfladığını söyledi. Sayan, “Ama onların gönderdiklerinin dışında kesinlikle bir şey yemiyorum. Şimdi bana zayıflamak için mönü hazırlıyorlar, ileride de formumu korumam için mönü yapacaklar” dedi.
“Kişiye özel yemek servisi” için Rafinera’ya ayda 2 bin lira ödeyen Sayan’a, niye diyetisyenlerin verdiği listeye göre bir şeyler hazırlayıp yemediğini sordum, şu yanıtı verdi:
“O bana zor geliyor, ama bu kolay... Çünkü ihtiyacım olan günlük kaloriye göre her şeyi hazırlayıp gönderiyorlar. Diyet yemeğini kendin hazırladığında kalori hesabını tutturamayabiliyorsun, bunda öyle bir risk yok.”
Önce New York’a, oradan Las Vegas’a geçecek olan Sayan ve arkadaşları, gemiyle yapacakları Bahama Adaları turundan sonra 10 Temmuz’da Türkiye’ye dönecek.
Sayan, yeni yayın döneminde Kanal D’de kalırsa, şu anki yayın kuşağında program yapmayacak.
Sayan’ın hedefi şimdiye kadar Esra Ceyhan’ın program yaptığı öğleden sonra kuşağına yerleşip, daha sosyal içerikli bir program yapmak.
Bakalım Sayan, 19 Haziran’da veda edeceği Kanal D ekranına yeni yayın döneminde nasıl dönecek?
Yazmalara işlenmiş bir hayat
Ünlü ressam, şair ve yazar Bedri Rahmi Eyüboğlu ile ressam Eren Eyüboğlu’nun yazma sanatçısı oğlu Mehmet Hamdi Eyüboğlu’nu kısa bir süre önce kaybettik, ama onun mirası olan “Yazma Şenliği” ve hatıraları yaşamaya devam edecek. Çünkü oğlu Rahmi Eyüboğlu, “Yazma Şenliği”ni kaldığı yerden devam ettirecek.
“Erimek belirsizce her şeyde... Karışmak sulara, ‘yazmalara’... Sinmek, kokusuna mor menekşenin... Yaşamak, damar damar, nefes nefes... Yaşamak, tükene tükene... İşte ben de böyle, damar damar, nefes nefes eriyorum yazmalarımda. Benim yazmamı eline alan Bedri Rahmi’nin yüreğini tutuyordur elinde... Eren Hanım ağacının dalındadır, yaprak yaprak... Onları yaşatmaktı dileğim. Kalıplarımı gözyaşlarımla oyuyorum. İçlerine de canımı katıyorum. Onların ne kadar has, ne kadar özlü olduklarını bildiğim için, işlerini kendi özümle sulandırsam bile, gayet iyi biliyorum ki, değerlerinden hiç bir şey kaybetmeyecekler” diyen yazma ustasının oğlu, “59. Yazma Şenliği”ni Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Mavi Kaplumbağa Bahçesi”nde yeşertmeye devam edecek.
“59. Yazma Şenliği”, bu yıl 6- 7 Haziran tarihlerinde yine Bedri Rahmi Eyüboğlu Sokak No: 10 Kalamış’ta gerçekleşecek.
İbo, AGB’nin ‘denek’lerini ‘AGB’nin değnekleri’ yaptı
Pazartesi akşamı TRT 1’de ekrana gelen “Nasılsınız?”da yine reyting konusu masaya yatırıldı. Tayfun Talipoğlu beni de davet etmişti. Mazeret beyan ederek programa katılamadım, ama öylesine renkli bir tartışma ortamında bulunamadığım için de pişmanım! Çünkü tartışma programını Tatlıses, acayip eğlenceli hale getirdi.
Hele Tatlıses’in AGB’nin evlerine reyting cihazı yerleştirdiği “denekler” için dönüp dönüp “AGB’nin değnekleri” demesi yok mu, beni öldürdü. Stüdyodakiler de farkına varıp, Tatlıses’i uyarmadığı için o “denek”lere “değnek” demeye devam etti. Bir başka komik sahne de Sinan Çetin’in canlı yayının ortasında el sallayarak çekip gitmesiydi.