Seray Sever’in geçen yıl TürkMax’te Oktay Kaynarca ile sundukları programda, “Atatürk hem Kurtuluş Savaşı’nı yapmış, hem de iki kadını idare etmiş” sözü nedeniyle başı hâlâ dertte!
Çünkü Emekli Muvazzaf Uzmanlar Derneği, Sever hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Sever’in söylediklerinde bir suç unsuru görmeyip takipsizlik kararı verdi ama
davacılar, Beyoğlu 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edip bu kararını kaldırttı. Savcılık, davayı yeniden inceleyecek. Savcılık şayet kararında diretmezse Sever, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret”ten 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
Olay medyaya yansıdığında, “Bize okullarda Atatürk’ün özel hayatı öğretilmedi ki” diyerek kendini savunan Sever’in yerinde olsam, “Fırsat bu fırsattır” deyip en kısa zamanda sinemaya gider “Mustafa” filmini izlerim.
Can Dündar’ın belgeselini izleyip Atatürk hakkında bilmediklerimi öğrendikten sonra da, “Mustafa”yı kanıt olarak gösteririm.
“Eski eş”ten sevgili olur mu?Şarkıcı Demet Akalın, boşandıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yeniden birlikte yaşamaya devam ettiği Oğuz Kayhan’la yollarını bir kez daha ayırdı. Sebep; ihanet.
Ayrılan sevgililerin barışıp, yollarına kaldıkları yerden devam etmesini anlarım... Ama ayrıldıkları eşlerle yeniden nikâh tazeleyen ya da boşanmalarına rağmen “Biz böyle daha mutluyuz” deyip bu kez yolculuklarını iki sevgili olarak sürdürenleri oldum olası anlayamadım.
Boşandığınıza göre aranızda ciddi sorun ya da sorunlar olmalı... Siz bunu yok sayarak bir araya gelebilirsiniz, ama insanoğlunun huyu değişmez.
“Beşikte giren, mezarda çıkar” derler...
Er ya da geç aynı akıbet sizi bekler.
Demet Akalın - Oğuz Kayhan ikilisinde de olan bu.
Boşandılar, ama iki sevgili olarak aynı evde yaşamaya devam ettiler.
Ne zaman ki Oğuz Kayhan, “Eskinin eskisi daha kıymetli” deyip rotayı eski sevgilisi Selim İmer’e kırdı, Demet Akalın da gerçeği gördü. Dün konuştuğum Akalın, “Oğuz’la ilişkimi kafamda bitirmeye karar vermiştim, bu da üstüne geldi. Ama benim en çok ağrıma giden şey, Oğuz’un benim evimde kalıp bir yandan delikanlılık taslarken, bunu yapması oldu” dedi.
Fatih Karaca her öğlen Papermoon’daPapermoon, iş adamlarının ve üst düzey yöneticilerin buluşup yemek yediği gözde bir İtalyan restoranı olmanın ötesinde bir yer.
Papermoon, sınıf atlamışlar kadar sınıf atlamaya çalışanların da uğrak mekânı... Dönem dönem yeni müdavimlerin boy gösterdiği Papermoon’un şu sıralar yeni müşterilerinden biri de Koza - İpek Medya Grubu’nun Başkanı Fatih Karaca...
RTÜK’ün eski başkanını hemen hemen her öğle yemeğinde görmek mümkün Papermoon’da...
Hani neredeyse garsonlar izin yapıyor, o sektirmeden her öğlen geliyor. Papermoon’un yeni gediklisinin diğer müşterilerden önemli bir farkı var.
Karaca, Papermoon’a her gün bir başka insanla öğlen iş yemeğine geliyor ama bir alışkanlığı hiç mi hiç değişmiyor.
Mayalı ekmekle arası olmayan Karaca, Papermoon’a gelirken özel ekmeğini de getiriyor. Karaca, içinde ekmek olan paketi garsonlara verip masaya servis ettiriyor.
LÖSEV, 10. yılını İstanbul’da Fahir Atakoğlu ile kutlayacakMerkezi Ankara’da bulunan Lösemili Çocuklar Vakfı, 10. yılını İstanbul’da kutlayacak.
Vakfın şimdiye kadar yaptığı çalışmalar kadar, 8 Kasım Cumartesi günü Levent’teki T. İş Bankası’nın İş Sanat Merkezi Konser Salonu’nda gerçekleştireceği gecenin davetiyesinden yazılanlarda anlamlı...
Dr. Üstün Ezer’in Başkanlığı’nı yaptığı LÖSEV’in davetiyesinde şunlar yazılı: “Mutsuzlar ülkesinde son durum.
Kanlı terör... Ekonomik kriz... Siyasette çıkmaz sokaklar...
Halbuki bu ülkede güzel şeyler de oluyor.
Gelin bunu paylaşıp bu topluma moral verelim.
LÖSEV, binlerce lösemili çocuğun tevdilerine yardımcı oluyor, maddi ve sosyal destekler veriyor, onları hayata bağlıyor ve bu sene LÖSEV 10. yılını kutluyor...”
T. İş Bankası’nın salonunu ücret almadan tahsis ettiği, Fahir Atakoğlu’nun para almadan sahneye çıkacağı LÖSEV’in 10. yıl davetiyeleri 50, 100 ve 200 YTL’dan satışa sunuldu.
Lösemili Çocuklar Korosu’nun da sahne alacağı geceden elde edilecek tüm gelir, Ankara’da inşaatı süren Lösemili Çocuklar Köyü’ne bağışlanacak.
“Bu köyde benim de bir tuğlam olsun istiyorum” diyenler davetiye için, 0 212 268 68 68’den Füsun Emecen’i veya 0 312 447 06 60 numaralı telefondan Gülnur Bir’i arayabilir.