Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yeteneği ve müzik eğitimiyle genç yaşta klarnet virtüözü olmayı başaran Serkan Çağrı, keşfettiği Zeki Müren’e klarnet çalarken son nefesini veren Türk müziğinin ölümsüz ustalarından Şükrü Tunar anısına özel bir albüm hazırladı.
‘Şükrü Tunar Eserleri ile Serkan Çağrı’ adlı albümün tanıtım konseri önceki akşam Beyoğlu’ndaki Ghetto’da yapıldı. Albümde Tunar’ın eserlerini yorumlayan Ata Demirer, Sıla, Ayşe Taş, Gökhan Tepe, Ziynet Sali, Hazal gibi ünlüler sırayla sahneye çıkıp, Serkan Çağrı ve arkadaşlarının müziği eşliğinde ustanın şarkılarını söyledi.
Çağrı, ‘Adanın Yeşil Çamları’nı okuyan Demirer’e torpil yapıp, iki şarkı okuttu.
Şükrü Tunar, 1962’de klarnetiyle Zeki Müren’e eşlik ederken sahnede kalp krizi geçirip vefat etti. Tunar’ın ailesi 47 yıldır sakladıkları o klarneti, o gece ortaya çıkardı ve sanatçıya saygı albümü yapan Çağrı’ya hediye etti.
Genç klarnet virtüözünün, 47 yıldır nefessiz kalan Tunar’ın klarnetiyle yaptığı taksimini keşke dinleyebilseydiniz. Türkiye’de hesapta altı ‘müzik kanalı’, pardon ‘klip kanalı’ var. Kral TV, Number One, MTV Türkiye, Dream TV ve PowerTürk’ü yönetenler, klip yayınlatmaktan başka şey düşünmedikleri için böyle bir geceyi ekrana getirmek, akılların ucundan dahi geçmemiştir.
TRT Müzik, ‘klip değil, müzik kanalı olma’ iddiasıyla yola çıktı. Ama onlar da, o güzel geceyi yayınlamayı akıl edemedi!
Bu nedenle, genç yaşta adına üretilen klarnetler tüm dünyada satılan Serkan Çağrı’nın işi zor. Çünkü o, Hüsnü Şenlendirici gibi popüler bir klarnetçi değil!
Gerçi birkaç yıl öncesine kadar Şenlendirici de böyleydi. Serkan Çağrı gibi klarnetini konuşturuyordu, ama bir türlü ülke çapında tanınan bir müzisyen olamıyordu. Deniz Seki’yle yaşadığı ‘yasak aşk’ onu bir anda Türkiye’nin en popüler müzisyeni yaptı. Sonrası malum. Yaşadığı fırtınalı hayat, Seki’yi cezaevine sürükledi. Ve Seki, ‘Deniz’ olarak girdiği cezaevinden ‘Okyanus’ olarak çıktı. Çağrı da, meslektaşı Şenlendirici gibi evli. Görünen o ki Çağrı’nın ülke çapında popüler bir müzisyen olması için meslektaşı gibi ‘yasak bir aşk’ yaşaması şart. Hatta Çağrı’nın, Şenlendirici’den bir adım öteye geçebilmesi için ‘Deniz’leri aşıp ‘Okyanus’lara ulaşması lazım!

SERKAN ÇAĞRI’YA ‘OKYANUS’ LAZIM



Deniz Seki’nin ‘prestij’ konseri
Kurban Bayramı’nda Antalya’da sahneye çıkan şarkıcıların maliyecilere beyan ettikleri gelirlere ilişkin bir yazı yazmıştım dün. Bir menajer beni aradı ve Deniz Seki’nin bayram ekstrası hakkında ilginç şeyler anlattı. Deniz Seki, cezaevinden çıktıktan sonra ilk konserini Kurban Bayramı’nda Antalya Kemer’deki Le Cheteau De Prestige Hotel’de verdi. Seki, bayramda denetime çıkan maliyecilere konser için otelden 24 bin lira aldığını beyan etti. “Deniz Seki için bu para çok az değil mi?” diye sorduğum menajer, “O beyan doğru” dedi, arkasından “Ama” diye ekledi. İşin ‘ama’sı da şu:
Kurban Bayramı için Deniz Seki’yle anlaşan otel, tanıtımlara başladı. Bayram yaklaştıkça otel yönetimi telaşlandı. Çünkü Sekili ‘bayram paketi’ beklenen ilgiyi görmedi. Bunun üzerine otel yönetimi, konseri iptal etmeye karar verdi. Otel, bunu Seki’nin menajerine, o da patronuna iletti. Konser için 24 bin lira avans alan ve orada program yapacağını bizzat duyuran Seki, otel yönetiminin aldığı karara şu gerekçeyle itiraz etti: “Bu saatten sonra konser iptal olursa basın beni tefe koyar, mahveder.”
Çözüm olarak, konserin balo havasından çıkarılıp, kulüp ortamına dönüştürülmesini öneren Seki, otel yöneticilerine ne yapıp, edip mekanı doldurmaları gerektiğini söyledi. Ve sonunda Seki’nin dediği oldu.

SERKAN ÇAĞRI’YA ‘OKYANUS’ LAZIM


“Çocuğumu kurtarırdım”
Yeni Zelandalı bir babanın, suya düşen eşi ile oğlu arasında tercih yapıp, eşini kurtardığını, oğlunu ölüme mahkum ettiğini hatırlatmıştım ve “Siz olsaydınız ne yapardınız?” diye sormuştum. Bu soru üzerine sizlerden görüşlerini beyan eden yüzlerce e-posta geldi. Okurlarımızın çoğu, “Ben olsam çocuğumu kurtarırdım” dedi. Her okur, bu tercih için kendine özgü bir gerekçe beyan etti. Kimi, “Çocuğu kurtarır, yeni bir eş bulurdum” dedi. Kimi, “Önünde uzun bir hayat olduğu için çocuğu kurtarırdım” dedi. Kimi de, “Anneyi kurtarsam, çocuğumu niye kurtarmadın diye, kahrından ölürdü, o yüzden çocuğu tercih ederdim” dedi. Okurlarımız arasında sayıları az da olsa, “Ben olsam eşimi kurtarırdım” diyenler çıktı. Onların şöyle bir gerekçesi vardı: “Eşimi kurtarır, sonra yeni bir çocuk yapardım.”