Kimseyle dalaşmadı, yıllardır sadece işini hakkıyla yaptı. Ve bu yolun başarıya ulaşmak için yeterli olduğunu kanıtladı. İyi ki varsın Candan Erçetin
Günay’da geçen cuma sahne alan Candan Erçetin’i dinlemeye biraz geç gittim. Çünkü aynı gece Cine5’te çekimim vardı.
Günlerdir, “Ne olur bizi Candan Erçetin’e götür” diye başımın etini yiyen eşim ve arkadaşımız Belgin Atilla’nın yanına oturduğumda saatler 23.45’i gösteriyordu.
Eşim, Candan Erçetin’in 15-20 dakika önce sahneye çıktığını, ondan önce ‘Eski Dostlar’ı dinlediklerini söyledi. Yıllardır Günay’a giderim, şirketlerin özel geceleri dışında bu kadar kalabalık görmedim. O gece Günay’da bana ayrılanın dışında boş sandalye yoktu.
Kanaatim o ki, mekanın sahipleri Erçetin’le her gece için anlaşsa, her gece Günay’ı doldurur.
Şov dünyasından birçok insanın Candan Erçetin’den alacağı ders var. Çünkü Erçetin, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmadan, ‘it dalaşı’na girmeden, sadece işini hakkıyla yaparak nasıl farklı ve başarılı olunacağına en iyi örnek.
23.30’da sahneye çıkan Erçetin, son 15 dakikaya kadar hep slow şarkı söyledi. Müşterilerin peçete üzerine yazıp gönderdiği slow şarkıları okumaktan sıkılan Erçetin, saatler 01.15’i gösterdiğinde, “Dertli şarkılara ara vereceğim, artık kendi peçetelerimde sıra” deyip, hareketli şarkılara geçti. Sahnenin tam karşısındaki bir grup, kendilerini maçta sanıp, tezahürat yapmaya başladı: “Candan, sen bizim, her şeyimizsin...”
O saate kadar, oldukça ‘nezih ve ağır başlı müşteri topluluğu’ havasındaki Candan Erçetin sevenler, hareketli şarkılar başlayınca da Günay’ı tavernaya çevirdi. Bir saatten fazla ‘dertli şarkılar’ dinlemekten sıkılan müşterilerin çoğu, ilk hareketli şarkı olan ‘Ah Bu Hayat Çekilmez’le ayağa kalkıp oynamaya başladı. Erçetin’in veda şarkısı da ilginçti:
‘Hoş geldin Melek’.
‘GERİ DÖNÜŞÜM’DEKİ ‘HEPSİ BİR’ RUHUGülçin’in ayrılmasıyla müzik yolculuğunu Cemre, Eren ve Yasemin’le sürdüren Grup Hepsi’nin DSM’den çıkan yeni albümü ‘Geri Dönüşüm’ü bilgisayarıma takıp dinleyeyim dedim, o da ne? Yapımcı Ahmet Çelenk’in, “Hepsi grubuna şahane bir albüm yaptık. Sadece albüm değil, albümle birlikte 100 sayfalık bir de dergi hazırladık” diye gönderdiği albümün üstünde yazan şarkılarla ekranda yazan şarkılar farklı.
Grup Hepsi’nin ‘Geri Dönüşüm’ünden ilk albümleri olan ‘Hepsi Bir’deki şarkıların listesi çıktı karşıma. Eski albüm CD’sinin üstüne yeni etiket basıp göndermiş olabilirler mi bana diye merak edip, şarkıları dinlemeye başladım. Birinci sıradaki ‘Olmaz Oğlan’ı tıkladım yeni albümün birinci parçası olan ‘Yeter’ çalmaya başladı. Ekranda yazan dokuz şarkıyla ‘Hepsi Bir’in sıralaması birebir aynı, yani eski, ama içi yeni. ‘Geri Dönüşüm’ü dinlerken ‘Hepsi Bir’in ruhunu çağırmış gibi hissettim kendimi. Öyle ki grupla yollarını ayıran Gülçin’in sesi albümde yoktu ama görüntüsüyle hala Hepsi’yle birlikteydi.
Hepsi’nin beş yıl önce çıkardığı albümün kapak fotoğrafı ve repertuvar listesi nasıl oldu da yenisinin içine girdi, hala anlamadım. Öte yandan o karmaşa içinde dinlediğim albümden ‘Taktik Ver’, ‘Canıma Değsin’ ve ‘Yeter’ adlı şarkıları beğendiğimi belirteyim.
HES DEĞİL PESRizeli avukat Remzi Kazmaz’ın, hemşehrisi Tarkan’ın gözaltına alınışıyla ilgili yorumunu, daha doğrusu Hürriyet’ten Yalçın Bayer’ın köşesinde okuduğumda gözlerime inanamadım. Eminim okuyunca siz de benim gibi “HES değil, pes artık” diyeceksiniz.
Bayer’in yazdığına göre avukat Kazmaz, CHP İl Kongresi’nde HES’lere (Hidroelektrik santralı) karşı olan Tarkan’ın bu konuyla ilgili Rize’ye geleceği sırada gözlem altına alınarak HES’lere desteğinin engellenmiş olduğunu söylemiş. Bayer’in, Kazmaz’ı kaynak gösterip yazdıklarından Tarkan’ın, hem HES karşıtı, hem HES destekçisi gibi takdim edilmesi, küçük bir anlam kargaşası yaratmış olabilir.
Belli ki takdimde küçük bir hata var, ama işin o tarafında değilim. Beni ilgilendiren, bu komplo teorisi. Tarkan’ın narkotik polisince gözaltına alınmasını, ‘demokratik açılım’a destek vermediği için Ankara’yı kızdırmasına bağlayanları bile duymuştum, ama Remzi Kazmaz’ın iddiası ya da yorumu bambaşka! Avukat hemşerim belli ki fena halde gelmiş aşka!