Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

'Şike Operasyonu'ndan anlıyoruz ki, mevcut yasalara göre hareket eden savcı ve polis, sadece suçun oluşmasını değil, liglerin bile bitmesini bekledi. Mevcut yasaların olayı getirdiği nokta bu. İş bu noktaya gelmeden önlenemez miydi?


3 Temmuz’dan bu yana milyonlarca insan gibi büyük bir ilgiyle takip ediyorum 'Şike Operasyonu'yla ilgili olan biteni. Çünkü futbol, aynı ortamda bulunan, ama birbirini tanımayan insanların dahi ortak konuşma dili.
Savcı henüz iddianamesini hazırlamadı, duruşmalar başlamadı, ama bizim insanımız aceleci.
Hatta önyargılı.
O nedenle kararları şimdiden belli.
Değiştirmek de mümkün değil bunu.
Böyle gelmiş, böyle gidiyor çünkü.
Ama bu şunları sorgulamamıza engel değil ki!
'Şike Operasyonu'nun ayrıntılarından anlaşılan o ki, aylardır takip ediyor polis bu işi.
Yani polis, henüz suç oluşmadan, yani şike ve teşvik primleri yerine ulaşmadan, her konuda bilgi sahibi.

Haberin Devamı

Futbolseverin günahı ne?
Savcı Mehmet Berk’in, bilgi almak için kendisini ziyaret eden Türkiye Futbol Federasyonu yöneticilerini şaşırtan açıklaması neydi?
Berk, “Son beş maçının sonucunu, oynanmadan biliyorduk” dedi.
'Şike Operasyonu'nu başlatan savcının ve aylardır, 'futbolu kirletenleri' takip eden polislerin, mevcut yasalara göre hareket ettiği kesin.
Sonuçta, 'suçlu'ların 'en ağır cezaları' alması uğruna, takımlarını sevmekten başka günahı olmayanların da mağdur olduğu ortada.
Futbolseverin yok yere bedel ödemesi bir an önce yasalarda değişikliğe gidilmeli.
Savcı, elindeki bilgi ve belgeler ışığında polise bazı şüphelileri takip etme görevi verdi.

Kaza 'geliyorum' dedi
Polisin yaptığı teknik takipten de bazı ipuçları ele geçti. Bu noktadan sonra savcı ve polis, artık suçun işlenmesini beklememeli.
Yasa, suç oluşmadan devreye girip, 'kötü niyetli insanlar'ın, sistemi kirletip, köklü kuruluşlar ve masum insanları mağdur etmesini önlemeli. 'Şike Operasyonu'ndan anlıyoruz ki, mevcut yasalara göre hareket eden savcı ve polis, sadece suçun oluşmasını değil, liglerin bile bitmesini bekledi.
Mevcut yasaların olayı getirdiği nokta bu. İş bu noktaya gelmeden önlenemez miydi?
Tartışılması gereken bir konu değil mi bu? Oynanacak maçların sonuçlarını bilenler arasından zaaflarına yenik düşüp, 'bahis'e 1 yatırıp, 100 kazanacakların olma ihtimali konusuna girmiyorum bile.


DEFNE JOY FOSTER ÖLDÜĞÜYLE KALDI

Beş aydır Defne Joy Foster’ın ölümünü soruşturan Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Davut Dağ’dan başka daha fazla bilgisi ve belgesi olan var mıdır bu ülkede?
Yok.
Savcı, 2 Şubat 2011’den beri üzerinde çalıştığı Defne Joy Foster davasını, 'Takipsizlik' kararı verip, kapattı.
Hiçbirimizin elinde aksini kanıtlayacak bilgi ve belge yok.
Ama buna rağmen bu karar hiçbirimizi tatmin etmedi.
Niye? Çünkü 'kamu vicdanı' denen şey böyle bir şeydir.
Zira belleğinde hiçbir zaman silinmeyen 'Minareyi çalan kılıfını hazırlar', 'Sen bakma resmiyette öyle olduğuna' gibi dosyalar vardır.
Her yeni olayın sonucu, o dosyaların taramasından geçer.
O yüzdendir ki çoğu kez kanun nezdinde 'aklanmış' olanlar, 'kamu vicdanı'ndan 'temiz kağıdı' alamazlar. Savcının kararı şu:
“Defne Joy Foster’ın ölümünde Kerem Altan’ın kusuru yok.” Aksi ispat edilmediği sürece kim itiraz edebilir buna?
Ancak gelinen noktada hâlâ yanıt bekleyen sorular var ortada?
Adli Tıp Kurumu, Kerem Altan’ın evinden aldığı DNA örnekleri üzerinde yaptığı inceleme sonunda, biri kadın, biri erkek olmak üzere o gece evde iki kişinin daha olduğunu saptadı. Aynı rapor, Foster’ın vücudunda sperm buldu. Bu spermler, Defne’nin eşine ya da Kerem Altan’a ait değildi.
O iki kişi ve spermin sahibi bulunmadan böyle bir dava kapanır mı?
Allah’tan Foster’ın avukatı Ayşegül Mermer, 'Takipsizlik' kararına itiraz edeceklerini açıkladı.



'PANPiŞLER' ÜLKESi!


Hilal Cebeci demiş ki, “Gündemi şike değil, ben sarstım.”
Cebeci’nin böylesine iddialı bir söz söylemesinin sebebi belli.
Cebeci, bir akşam yatağa girmeden önce, cep telefonunun kamerasını doğrulttu göğüslerini saran mor sütyenine ve bastı denklanşörüne. Ortaya çıkan 'seksi görüntü”yü beğenince hemen yükledi o pozu Twitter’daki hesabına.
Çok geçmeden 'panpiş'leri bir fırtına kopardı Twitter’da.
Cebeci’nin ikizlerini dikizleyenler, anında haber verdi görmeyene.
Bir gecede Cebeci’nin Twitter’daki hesabı 'patladı gitti.'
Aylardır Twitter’dayım, 'eyuboglualice'nin takipçisı daha iki bini bile bulmadı, Cebeci’nin bu pozla takipçi sayısı kaça çıktı biliyor musunuz?
66 bin.
'Panpişler' ülkesi Türkiye!