Sıla’nın gözyaşları
Cuma akşamı Sıla’nın Enka Açıkhava’daki konserine giderken eve sırılsıklam döneceğim, aklımın ucundan dahi geçmemişti. “Aklıma gelmeyen, başıma geldi” derler ya, aynen öyle oldu. Sadece benim için mi? O akşam Sıla’yı dinlemeye gelen herkes evine sırılsıklam döndü. Oysa konser çok güzel bir havada başlamıştı.
Sıla’nın beyaz renkli straplez abiye altına giydiği beyaz renkli spor pabuçlar, konserin renkli ve hareketli geçeceğinin habercisiydi. Konserine yeni hit şarkısı “Sevişmeden Uyumayalım”la başlayan Sıla, heyecan nedeniyle dinleyicilerle selamlaşmayı ikinci şarkısı olan “Ne Desem İnanırsın”ın sonrasına bıraktı.
Enerjik ve hareketli, ama sahnedeki duruşu biraz kabadayı gibi... Konserden sonra tebrik etmek için kulise gittiğimde sohbet ettik ayaküstü; orada öğrendim ki Sıla, yarı İzmir’li, yarı Denizli’li...
Sahnede “Denizli Horozu” gibi duruşunun acaba sebebi bu mu? “Dön Demeyi Unuttum”, “Yüzsüz Yürek”, “Masumum”, “İnşallah”, “Yoruldum”, “Arapsaçı”, “Benimle Ol”, “Değer mi Hiç”, “Sarışınım”, “Rütbeni Bileceksin”, “Bitse de Gitsek”, “Yara Bende” şarkılarını peş peşe yorumlayan Sıla, “Vur Kadehe” şarkısında ise duygulu anlar yaşadı.
Sıla, şarkıyı okumadan önce, “Söz ve müziği bana ait bu şarkıyı başka bir sanatçı arkadaşım okudu albümünde, şimdi de ben söyleyeceğim. Şayet beğenirseniz onu üçüncü albümüme koyacağım” dedi. Şarkıyı söylemeye başlayan Sıla, Enka Açıkhava’yı dolduran hayranlarının koro halinde ona eşlik ettiğini görünce gözyaşlarını tutamadı.
Dört duvar arasında yaptığı şarkıların o duvarları aşıp, insanlara ulaşmasının kendisine müthiş sevinçler yaşattığını söyleyen Sıla, “Duygusal zulmün pençesine düşmüş durumdayım. Hemen eve gidip, yeni şarkılar yapmam lazım” dedi.
Kendisini dinlemeye gelenler arasında bulunan Atiye’yi sahneye davet edip, ona “Salla” şarkısını söyleten Sıla, yine mikrofonu eline aldı. Sırasıyla “Sallasana”, “Ayva Çiçek Açmış”, “Pardon” ve “Dan Sonra” şarkılarını söyleyen Sıla, “Sevişmeden Uyumayalım” ve bis yapacağı şarkı olan “İnşallah”ı söyleyemeden sahneden inmek zorunda kaldı.
Çünkü, konserin son dakikalarında bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. Sevenlerinin ıslanmayı göze alarak kendisini dinlemeye devam ettiğini gören Sıla, son şarkısını onların yanında, onlarla birlikte ıslanarak söyledi.
Gitaristi Efe Bahadır’ın bir stand up yıldızı gibi Sıla’nın konserine ayrı bir renk kattığını da belirtmeden geçemeyeceğim.
“Bizi filmde oynattın, şimdi ver paramızı”
TV izleyicilerinin “Emret Komutanım” dizisindeki “Arıza Hamza” rolüyle tanıdığı tiyatrocu Sermiyan Midyat, şu günlerde memleketinde “Ay Lav Yu” adlı bir sinema filmi çekiyor.
Midyat’ın senaryosunu yazıp, yönetmenliğini de üstlendiği komedi filmini Mardin’de çekmesinin iki nedeni var.
Birincisi soyadından da anlaşılacağı gibi Mardin Midyat’lı olan Sermiyan Midyat’ın memleketine marjinal bir fayda sağlamak... İkincisi de filmin konusu zaten yöreye özgün.
Midyat’ın, “Polis Akademisi” filmlerinde “Çavuş Mahony” olarak kamera karşısına geçen Amerikalı aktör Steve Guttenberg ve ünlü yazar Ernest Hemingway’in torunu Mariel Hemingway’i de oynattığı “Ay Lav Yu”nun tanıtım filmini izledim Plato Film’de...
Midyat’ın Mardin’li köylüler ve çocukları oynatarak çektiği tanıtım filmi bana çok eğlenceli, komik bir sinema filminin habercisi gibi geldi. Midyat’ın çektiği tanıtım filmi kadar, onu çektikten sonra yaşadıkları da acayip eğlenceli.
Midyat’ın filmde oynattığı köylüler, çekimler biter bitmez yönetmenin yanına gider ve şöyle der:
“Bizi oynattınız, iyi güzel... Peki nerede bizim paramız... Bedavaya artistlik yapmayız.”
Midyat, köylülerin önce şaka yaptığını sanır, ama ciddi olduklarını anlayınca konuyu muhtara iletir.
Devreye muhtar girer, ama sonuç değişmez.
Köylüler, para inadından vazgeçmez.
Bunun üzerine muhtar, konuyu Mardin Valisi’ne iletip, çözüm ister. Vali de, “İnternete girip Mardin diye aradığınızda 47 kişinin katledildiği il çıkıyor karşınıza... Mardin’in hak etmediği bu imajın değişmesi için burada daha çok film ve dizi çekilmesi lazım. Gidin işinize, ne parası?” deyip muhtarı susturur.