“Ak Parti, HDP ile anlaştı. Seçimden sonra HDP, Apo’nun serbest bırakılması karşılığında, AKP’nin anayasa değişikliğine destek verip Erdoğan’ı başkan yapacak.”
Seçimlerden önce bazı siyasetçilerin yüksek perdeden dile getirdiği bu senaryo gerçekleşti mi?
Hayır.
Bir taşla iki kuş vurmayı hedefleyen “bomba iddia” resmen “yalan” çıktı. Hem de “kuyruklu”sundan...
Peki, bu iddiayı ortaya atanlar, bırakın iki partiyi, topluma dönüp “pardon” dedi mi?
Ne gezer!
Aynı siyasetçiler şimdi diyor ki, “MHP, kritik 3 - 4 bakanlık alıp AKP ile koalisyon kuracak ve partili cumhurbaşkanı için anayasa değişikliğine evet diyecek.”
Devlet Bahçeli, MHP ve Ak Parti’yi aynı anda yıpratmak için ideal bir senaryo.
Bahçeli, beğendiğim bir lider değil, ama el insaf!
3 - 4 bakanlık için böyle bir hamle yapacağını iddia ettiğiniz siyasetçi, 7 Haziran’da genel başkanınızın, başbakanlık teklifini elinin tersiyle itmiş biri.
Ak Parti’nin iktidar ortağına ihtiyacı, Bahçeli’nin MHP’yi büyütmek, iktidara taşımak gibi bir derdi yok.
Nasıl olacak bu?
Bırakın bizi, siz inanıyor musunuz uydurduğunuz bu yalana?
TANRIKULU’NUN “KAN” TAHLİLİ!
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışma yaratan sözlerine kendince açıklık getirdi:
“Ölümle, kanla başkanlık rejimi Türkiye’ye dayatılmak istenmektedir. Önümüzdeki süreç başkanlıkla ilgili Erdoğan’ın akıtacağı kanlarla, ölümle olacaktır. Dikkat çektiği nokta budur genel başkanımızın. O nedenle Türkiye’yi hiç kimse ölümle, kanla terbiye etmeye ve başkanlık rejimine mecbur etmesin.“
Kılıçdaroğlu’nun sözleri neydi?
“Anayasa’yı değiştirelim; ne için? ‘Başkanlık sistemini getireceğiz’. Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz.”
78 milyonluk ülkede Kılıçdaroğlu’nun sözlerini Tanrıkulu gibi anlayan kaç kişi var acaba?
RUSLAR, TÜRKİYE’Yİ BÖYLE BOMBALIYOR
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsan iki kere ölür. Birincisi son nefesini verdiğinde, ikincisi de ismini bilen son insan öldüğünde.”