SİYASETİN MAGAZİNİ

Michelle Obama haberi de ‘siyasetin magazini’, Angela Merkel hakkında yapılanlar da. Ama dünya kadar fark var arada. Demek ki neymiş? Sorun haberde değil, habere bakışta!

Gelişmiş ülkelerde siyasi magazinin nasıl yapıldığına dair iki çarpıcı örnek; Almanya Başbakanı Angela Merkel ve ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama hakkında çıkan haberler.

Merkel, Hıristiyan aleminin önemli bayramlarından olan Paskalya’yı fırsat bilip tatile çıktı.

Eşi Joachim Sauer’le İtalya’nın bir adasındaki termal otelin havuzunda stres atan Merkel’i AFP fotoğrafçısı mayolu çekti.

Genelde bu tür fotoğraflara bayılan Alman medyasının çoğu mayolu Merkel’i görmezden geldi.

Onlar görmedi ama yaşadıkları ekonomik krizin sorumlusu olarak Merkel’i gören ülkelerin basını bu fotoğrafı manşetten verdi.

Aynı dönemde bir Merkel fotoğrafı daha internet üzerinden medyaya servis edildi.

Almanya’nın dayattığı acı reçete yüzünden Rusların Güney Kıbrıs’ta 15 milyar euro zarara uğramasına kızan KGB’nin intikam hırsıyla arşivinden çıkardığı söylenen Merkel’in 18 yaşındayken çıplaklar kampındaki siyah beyaz fotoğrafına da Almanlar yüz vermedi.

Ama bu fotoğrafı, başta Yunanistan olmak üzere Almanya’ya ve Merkel’e gıcık olan ülkelerin medyası manşetten kullandı.

Demokrasi, çağdaşlık ve insan hakları konusunda örnek gösterilen ülkelerden bir kısmı aynı fotoğrafları görmezden geliyor, diğerleri manşetten veriyorsa, demek ki burada belirleyici olan tek şey ‘siyasi çıkar’.

Allah’tan siyasetin magazininin şöyle güzel örnekleri de var:

ABD Başkanı Barack Obama ve ailesinin Paskalya ayininden çekilmiş bir fotoğrafından ‘moda polisleri’ şahane bir ayrıntı yakaladı.

First Lady Michelle Obama’nın kıyafeti.

ABD medyası, Michelle Obama’nın dört yılda üç defa giydiği beyaz çiçekli kıyafetin fotoğraflarını yan yana bastı.

ABD basınında, First Lady’nin 9 Mart 2010, 31 Mayıs 2012 ve 31 Mart 2013’te giydiği kıyafet aynı ama detayları farklı. İlkinde sade giydiği kıyafete ikincide gümüş renkli bir kemerle, üçüncü de ise ceketle farklı bir hava kazandırmaya çalıştığını gözler önüne serdi.

Michelle Obama haberi de ‘siyasetin magazini’, Merkel hakkında yapılanlar da.

Ama gördüğünüz gibi dünya kadar fark var arada.

Demek ki neymiş?

Sorun haberde değil, habere bakışta!

Cep telefonum çaldı, baktım arayan Metin Şentürk.

Şarkıcılardan gelen telefonlar ya çıkardıkları yeni bir albüme destek ya da verecekleri konsere davet içindir.

Metin Şentürk’ün de beni aynı sebeple aradığını düşündüğümden şöyle dedim ona:

“Buyur Metin’im. Ne yapabilirim senin için?”

Şentürk, heyecanla başladı anlatmaya:

“Dünya’da bir ilke imza atmanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz. 6-7 Nisan’da Dünya Engelliler Birliği’nin ilk genel kurulunu yapacağız İstanbul’da. Onun için aradım. Bu hafta sonu Futbol Federasyonu’yla anlaştık. Futbol takımları bu hafta, bizim sloganımız ‘Engellere Kırmızı Kart’ pankartlarıyla çıkacaklar maçlara. Allah’ın izniyle yapılacak ilk genel kurulda Dünya Engelliler Birliği’nin Başkanı da olacağım. Genel kurula dair bilgiler yollayacağım, destek verirsen sevinirim.”

Dünyanın 65 ülkesinde engellilere yönelik kurulmuş örgüt temsilcisinin oy kullanacağı Dünya Engelliler Birliği’nin ilk genel kurulu İstanbul’da yapılacak ve Metin Şentürk’ün başkan seçilecek olmasına destek ne demek?

Alkışın en büyüğü Metin Şentürk’e.

KEŞKE O HABER ‘YALAN’ OLSAYDI!

Demirhan Hararlı’nın Özkan Uğur’un lenf kanserine yakalandığına dair haberi Hürriyet’te çıkar çıkmaz, Mazhar Alanson’un eşi Biricik Suden, Twitter’dan anında yalanladı haberi.

Suden, “Özkan Uğur’la ilgili çıkan haber doğru değildir. Bağışıklık sistemi problemi olduğundan üç ay işlerine ara vermiştir” diye tweet atınca ve internet siteleri de bunu ‘Hürriyet’in haberine jet yalanlama’ başlığıyla manşet yapınca Hararlı, haberinin devamını getirdi.

MFÖ’den Fuat Güner, “Hastalık ilk evrede fark edildi ve tedaviye başlandı. Korkacak bir şey yok” dedi.

Özkan Uğur’a acil şifalar diliyorum.

Keşke o haber Biricik Suden’in yazdığı gibi ‘yalan’ ya da kötü bir 1 Nisan şakası olsaydı.


GÜNÜN SÖZÜ

Dünyada menfaati için sevgi gösterisinde bulunan insanlar kadar alçağı yoktur. (Şeyh Şamil)