‘Sultan’ın dört aşkı!

Datçalıların Türkan Şoray’a olan sevgisi görülmeye değerdi. Sultan oldum olası heyecanlı biridir, bu ilgi onu tir tir titretti. İşte izlenimlerim


Datça Sinema ve Kültür Festivali’nin yapıldığı amfitiyatro’yu tıklım tıklım dolduranların ‘Türk Sineması’nın Sultanı’na gösterdiği sevginin her zaman ürkek bir kuş gibi duran Türkan Şoray’ı nasıl heyecanlandırdığını anlatmak zor.
Yaşamak lazımdı o anları...
Bunca yıldır bu tür etkinlikleri takip ederim, böylesini ‘40 yılda bir’ gördüğümü belirtmeliyim.
Gazetemizin düzenlediği ‘Türk sinemasının en güzel kadını’ anketinden açık ara birinci çıkan Şoray, ‘onur konuğu’ olarak katıldığı gecede, duygularını dile getirmekte hayli güçlük çekti.
‘Sultan’ oldum olası heyecanlı biridir, bu ilgi onu tir tir titretti.
Ha bire derin nefes aldı, kuruyan ağzını ıslatmak için su istedi, kendisine mutluluk gözyaşları döktüren Datçalılara, “Ömrüme ömür kattınız, sağ olun. Dünyaya bir daha gelsem, yine sinemacı olurdum” diyerek teşekkür etti.
Sultan’a gecenin anısına plaketini vermek için sahneye çıkan Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan’ın Şoray’a gösterdiği sıcak ilgi, Datçalıların diline düştü.
Genel beklenti, ertesi gün, eşinin başkanı kesin boşayacağı şeklindeydi, ama tam tersi oldu.
Başkan ve eşi, ertesi gün Şoray’a eski Datça’yı gezdirdi.
‘Sultan’, ekim ayında tatil için geleceğine söz vererek Datça’dan ayrıldı.
Datça’da aşka gelen Sultan’ın ‘gönlünde yatan aslanları’ da öğrendik. İşte Sultan’ın “Aşık olabilirdim” dediği dört isim:
Yılmaz Güney, Anthony Quinn, Al Pacino ve Kevin Costner.

Maddi destek verdiği festivalde yuhalandı
Festivalin sunucusu Şebnem Gürsoy, önce ‘yoğun işleri’ nedeniyle gelemeyen, ama kutlama mesajı gönderenleri okudu. Datçalılardan en büyük alkışı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aldı... Kılıçdaroğlu kadar olmasa da CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de iyi alkış aldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın adı okunduğunda amfitiyatro “Yuh” sesleriyle inledi.
Datça’nın CHP’li Belediye Başkanı, açılış konuşması için sahneye çıktığında, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay için ayrı bir paragraf açmak zorunda hissetti kendini.
Günay’ın festivale başından beri destek verdiğini açıklayan Şener Tokcan, “Kültür Bakanlığı’nın festivalimize maddi ve manevi yardımı oldu. Bakanlık yetkililerine ve Sayın Günay’a teşekkür ediyoruz” deyince Datçalılar bu kez “Yuh” yerine cılız bir alkışla yetindi.



Bu ne yaman çelişki annem!
Yazacaklarımı okuduktan sonra, “Belli bir şeye programlanmış robot gibi, ha bire insanların yanlışlarını, çelişkileri yakalıyorsun” diye düşünecek olursanız, bilin ki günahımı alırsınız.
Çünkü hiçbir zaman böyle önyargılarla gitmem bir yere.
Ancak ne zaman bir yere gitsem tanık oluyorum böyle şeylere...
Bu yılki konsepti ‘Sinemanın Ustalarına Saygı’ olarak belirlenen festivalin ikinci gecesinde, 26 yıl önce kaybettiğimiz Yılmaz Güney anıldı.
Tarık Akan, Yılmaz Atadeniz, Erol Günaydın ve Şerif Sezer’in Yılmaz Güney’i anlattıkları gece Melike Demirağ’ın konseriyle başladı. Demirağ’ın piyano ve keman eşliğindeki konseri ‘Arkadaş’la başlayıp, ‘Arkadaş’la bitti.
Beş aydır Bodrum’da yaşadığını, hiç özlemediği için İstanbul’a gitmediğini açıklayan Demirağ, ardından da şu şarkıyı söyledi: “Şimdi İstanbul’da olmak vardı, anasını satayım.”


Fatoş Güney’li tuhaf temennisi
Fatoş Güney, Melike Demirağ’ın şarkılarına oturduğu yerden eşlik ederken 60’lı yaşlarda bir kadın geldi, Yılmaz Güney’in eşinin fotoğrafını çekmeye başladı...
Kadının, bir yandan fotoğraf çekip, bir yandan ağlaması ilginçti.
Konserin sonunda Demirağ, “Biz onunla kaderdaşız... İkimiz de varlıklı ailelerin çocuklarıydık. İkimiz de kendimizi halkın sorunlarına adadık” dediği Güney’i sahneye davet etti. Güney, Demirağ’ın söylediği şarkıya eşlik etmedi. Güney, sebebini de şöyle açıkladı:
“Bir gün şarkı söylerken Ahmet Kaya bana, ‘Fatoş sen çok güzel bir insansın, ama ne olur şarkı söyleme’ dedi. Sesim o kadar kötü yani.”
Fatoş Güney’in bana garip gelen temennisine gelince. İşte Güney’in söyledikleri:
“Hep söylüyorum Melike’ye. Yılmaz, önce beni gördü, bana evlilik teklif etti. Sonra Melike’yi gördü, ona başrol teklif etti.
Keşke Yılmaz önce Melike’yi görüp, ona evlilik teklif etseydi. Yaşadığım acıları sen çekerken ben de her şeye rağmen şarkı söyleseydim.”
Güney’in sözleri Demirağ’ı da rahatsız etmiş olacak ki, araya girip, “Arkadaşı için yaptığı temenniye bakar mısınız?” dedi.