TARTIŞILACAK BiR CEZA BU!
Kanaatim o ki, İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Volkan Konak arasındaki kavganın faturası, o gece bin 200 kişiye bir kuruş almadan yemek veren Fevzi Hoca’ya kesildi
Volkan Konak’ın Ümraniye Çırçır Ormanı’nda Fevzi Hoca’da düzenlenen TİAB gecesindeki konserinde ses düzeyi 90 desibele çıkınca İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri, mekana 18 bin lira ceza kesti. Bu uygulamayı ilk günden beri takip edip, özel haberlerle kamuoyuna duyuran biri olarak dikkat çekmek istediğim bazı hususlar var. Birincisi İstanbul İl Çevre Müdürü ile Volkan Konak davalık.
Kuruçeşme Arena’daki konserinde, “Denizden gelip ses ölçenleri denize atıp, aletlerini de bir yerlere yerleştirirdim” dediği için İstanbul İl Çevre Müdürü Mehmet Emin Birpınar, şarkıcı hakkında 50 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. O nedenle, konser sesinin çevrede oturanları rahatsız
Birincisi; Konak’ın sahne aldığı Fevzi Hoca ile en yakın ev arasındaki mesafe en az bir kilometre.
Konserden o evlere ses gitmez mi?
Gider, ama cezayı gerektirecek bir desibele ulaşması olanaksız.
Konserden o evlere gidecek ses, olsun olsun da Çekmeköy yolunun yarattığı asfalt gürültüsünün iki katı olsun. Şayet görevliler, sahnenin dibine kadar girip desibel ölçümü yapıp da “Sınırı aştınız” diye ceza kesmişse o başka. Benim tanıdığım Mehmet Emin Birpınar, “Volkan Konak hakkında dava açtım. Oraya ekip gönderip de ceza yazdırırsam yanlış anlaşılır bu” diye düşünüp ve ekibine, “Sakın ha intikam hırsıyla hareket etmeyin” demeliydi.
Oranın açılışını Eroğlu yaptı
Kanaatim o ki, İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Volkan Konak arasındaki kavganın faturası, o gece bin 200 kişiye bir kuruş almadan yemek veren Fevzi Hoca’ya kesildi.
Ekipler, bu denetimi Noter huzurunda yapsa hiçbir itirazım olmazdı, ama şimdi var. Bir itirazım da Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na olacak. Eroğlu bu ceza için demiş ki, “Eğlenen insanların başkalarını rahatsız etme hakkı yok. Vatandaşlar rahatsız; hastası var, çocuğu var, ertesi gün işe gidecek olanı var. Yönetmenliğe uymayanları kapatırız.” Eroğlu, “Bu konuda şakamız yok” diyor, ama galiba yaptığı gerçekten de “şaka gibi” Bir kere söyledikleri o geceye özgün bir açıklama değil.
İkincisi Fevzi Hoca’nın açılışını kim yaptı?
24 Temmuz’da açılış kurdelesini kesenler arasında Eroğlu da vardı.
“Tavşana kaç, tazıya tut” demekten başka bir şey değil bu.
Ayrıca o konser, ses yasağının başladığı 23.59’dan önce bitti. Cezayı, “Ormanda gürültü yapıp, hayvanların huzurunu kaçırdınız” diye kesseler, eyvallah, ama durum öyle de değil ki.
SÖYLEDiKLERiNDEN HANGiSi DOĞRU ECE?
Ece Erken’in, basın yüzünden Erdinç Acar’la ilişkisinin başlamadan bittiğini anlatan mesajı hâlâ telefonumun hafızasında.
22 Temmuz’da gönderdiği mesajda özetle şöyle diyordu Ece:
“Değerli basın mensupları. Fiziksel özelliklerimizi yakıştırmayıp, insanların sadece parası var diye dış görünüşüne göre yapılan yorumlar beni gerçekten çok üzdü. Ben inatla size daha karar vermedim derken siz beni aşk yaşıyor gösterdiniz. Bu işlerde önce tanışırın, sonra başlarsın. Karar aşamam, özellikle twitter’dan gelen yorumlar sayesinde hız kazandı. Anlaşılan o ki hayatıma birini sokmaya çalışırsam ailemden önce sizden izin alacağım.”
Aynı Ece Erken’in 15 gün sonra aynı konuda yaptığı son açıklamaya ne demeli?
İşte Ece Erken’in dünkü Kelebek’te yayınlanan söyleşisinde Erdinç Acar’la ilişkisinin başlamadan bitmesinin nedeni:
“Biz, birbirimizden elektrik alamadık, birbirimizin tipi değildik. O beni beğenmedi, ben de onu.”
Hani Erdinç Acar’la aşkına tek engel ‘magazinciler’di, nereden çıktı şimdi bu ‘tip’ meselesi?