İbrahim Tatlıses TRT’nin “Hicran Yarası” dizisinde oynadı.Sahip değiştirdikten sonra nedense hiç yolum düşmemişti İstanbul’da gazino kültürünü yaşatan son kale olan Günay’a... Cuma akşamı Stelyo Pipis ve dört gazeteci arkadaşımla akşam yemeği için Nevizade’de buluştuğumuzda da Günay’a gitmek yoktu aklımda... Günay’ın kadrosunu yapan Stelyo Pipis, “Yemekten sonra gelin hep birlikte Günay’a gidelim, hem Günay’ın yeni halini görün, hem de İbrahim Tatlıses’i dinleyin” deyince biz de öyle yaptık.
Günay’a gittiğimizde Tatlıses henüz sahneye çıkmamıştı, kulisteydi. İyi sahneler demek için kulise gittik ve Tatlıses’le 5-10 dakika ayaküstü sohbet ettik.
Günay’la dört haftalığına anlaşan, işler iyi gidince de programı 16 haftaya çıkaran Tatlıses, ekonomik krizin kendisini de fena halde etkilediğini söyledi.
450 çalışanı olduğunu anlatan Tatlıses, “Allah’a şükür 10 - 15 günlük gecikmeyle de olsa çalışanlarımızın parasını ödeyebiliyoruz, ama ileride ne olacak bilmiyorum. Cevahir Alışveriş Merkezi’nde üç dükkânımız vardı, kriz nedeniyle birini kapatmak zorunda kaldım. Bugün gittim kalan iki dükkânın cirolarına baktım, kazanılan para kiraları bile karşılayacak gibi değildi” dedi.
“Hicran Yarası”, yarasını deşti!Geride bıraktığımız hafta Osman Yağmurdereli’nin eşi Esin Yağmurdereli’nin TRT’ye çektiği “Hicran Yarası” adlı dizide arkadaşına bir vefa borcu olarak “konuk oyuncu” sıfatıyla kamera karşısına geçen Tatlıses, “Vallahi setleri özlemişim. Küçük bir rolüm vardı, bari bir faydam olsun diye bir şeyler yazıp, rolü uzattım” dedikten sonra konuyu yeni albümüne getirdi.
Tatlıses’in “Yağmurla Gelen Kadın” adlı yeni albümü 10 güne kadar çıkacak.
Tatlıses, kendisi yazdığı “Yağmurla Gelen Kadın”ın sözlerini mırıldandı.
Sırılsıklam bir aşkı anlatan şarkının sözleri derin manâlar içeriyordu. Bu yüzden Tatlıses’e, “Yusuf Hayaloğlu gibi döktürmüşsün” dedim, ama cevap vermeyeceğini bildiğim için “Yağmurla Gelen Kadın”ın kim olduğunu sormadım.
Tatlıses’in “Kolbastı” üzerine yazdığı şarkı da bana eğlenceli geldi.
Mustafa Çağlar kapıdan döndüTatlıses’e iyi sahneler dileyip salona geçtik.
Saat 23.30’da sahneye çıkan Tatlıses ilk sürprizini yaptı.
Tatlıses’in sahnede söylediği ilk iki şarkı Yusuf Hayaloğlu’nun eserleriydi ki, bunlardan ilki olan “Şu Dağlarda Kar Olsaydım” benim en sevdiğim şarkıydı... Tatlıses, programına kısa bir süre önce kaybettiğimiz Hayaloğlu’nun şarkılarıyla başlamasının sebebini anlatırken, kuliste yaptığımız muhabbete gönderme yapmayı da ihmal etmedi.
Günay, o gece tıklım tıklımdı.
Öyle ki 24.00 sularında Mustafa Çağlar, önce telefon açıp en önden 4 kişilik bir masa istedi. Yetkililer, “Hiç yer yok” demesine rağmen Çağlar inanmamış olacak ki yarım saat sonra kapıya kadar geldi. Eşi ve arkadaşlarıyla Günay’ın kapısına kadar gelen Mustafa Çağlar, en önden bir masa ayarlanmayınca kızıp, gitti.
Tatlıses, 2 saat 10 dakika hiç ara vermeden şarkı söyledi.
Tatlıses’i dinlemeye gelen 15-20 civarında Irak’lı bile vardı.
Stelyo Pipis, çarşamba günleri başlattıkları “Kadınlar Matinesi”ne de büyük ilgi olduğunu, gelen kadınların üçte birinin türbanlı olduğunu söyledi. Pipis, “Önümüzdeki çarşamba için şimdiden 400 kişilik rezervasyon aldık, hiç boş yer kalmadı” dedi.
Erdal Acar’ın dansı ‘Dolar bastı’ olmasın?Son günlerin gözde dansı “Kolbastı”nın Trabzon’a mı, Giresun’a mı, yoksa Ordu’ya mı ait olduğu tartışılıyor.
Konu günlerdir Petek Dinçöz’ün Star TV’deki “Arım Balım Peteğim” programında da masaya yatırılıyor.
Herkes kendi iddiasında haklı olduğunu iddia ediyor.
ucankus.com’un haberine göre tartışmaya son olarak ünlü playboy Erdal Acar da katılmış! Acar, “Ben 10 yıldır kolbastı yapıyorum. Bu dansı da çıkaran benim” demiş.
Allah, Allah... Bu işte bir yanlışlık olmasın?
Acar, “Kolbastı” ile “dolar bastı”yı karıştırmasın!
Çünkü yıllardır Acar’ı, garsonlara ve valelere dolar dağıtmaktan başka bir hareket yaparken görmedik.
Trabzon’da doğdum, çocukluğum, gençliğim o topraklarda geçti.
Farozlular “Kolbastı”yı icat ettiklerinde Acar daha dünyaya bile gelmemişti.
Acar, galiba bu kez, “Kolbastı” oynayayım derken biraz “yan bastı”!