Barbaros Şansal’ın, canlı yayında Hande Yener’e yönelik “Madonna ile Lady Gaga arasında çakma bir tarz” sözlerine, Sema Çelebi’nin, “Buraya Hande Yener’in kıyafetlerini mi konuşmaya geldik?” itirazıyla çıkan tartışma, Ece Erken’i sponsordan etti
Ece Erken’in Fox’taki ‘Rengarenk’ programının geçen haftaya kadar sponsoru vardı. Taraflar arasındaki sözleşme gereği, programının önüne konulan ‘Armada sunar’, sonuna ‘Armada sundu’nun karşılığında AVM yönetimi Fox’a her hafta belli bir para ödüyordu.
Armada’nın ayrıca Ece Erken’le de bir anlaşması vardı. Bu anlaşmaya göre Ece Erken, her hafta Armada’dan aldığı para karşılığında Ankara’ya gidip, alışveriş merkezinin bir etkinliğinde boy gösteriyordu.
İşler bir süre tıkırında gitti. Ne zaman ki Fox, ‘Rengarenk’ programını gündüz kuşağından alıp gece yarısına koyunca, işin rengi değişti.
Sponsor oldukları programın yayın saatiyle birlikte hedef kitlesinin de değiştiğini düşünen Armada yönetimi, gün ortasından gece yarısına kayan programın sponsorluğuna devam edip etmemeyi gündemine almışken ‘Rengarenk’te yaşanan kavga her şeyin üstüne tuz biber ekti.
‘Terzi yamağı’ Barbaros Şansal’ın, canlı yayında Hande Yener’in giyim tarzına yönelik “Madonna ile Lady Gaga arasında çakma bir tarz” sözlerine konuklardan Sema Çelebi’nin, “Buraya Hande Yener’in kıyafetlerini mi konuşmaya geldik?” itirazıyla çıkan tartışma, Ece Erken’i sponsordan etti.
Ekranlardaki bu tür tartışmalara ve polemiklere imkan veren bir programa sponsor olmak istemeyen Armada yönetimi, ‘Rengarenk’ programının sponsorluğundan çekildi.
Ankara’da aldığım bu bilgilerden sonra Ece Erken’i arayıp, Armada’nın sponsorluktan niye çekildiğini sordum.
Erken, “Armada’da yönetim değişmiş. Program çok geç saatte yayınlanıyor diye çekilmişler, ama 2011’de programı öne çekecekler. ‘Rengarenk’ artık 22.00’de ekrana gelecek. Onlar da sponsorluk konusunu yeniden değerlendi- recekler” dedi.
Ece Erken’in söyledikle- rinden sonra Armada’da yönetimin değişip değişmediğini araştırdı.
Aldığım bilgi, “Hayır. Armada’da yönetim falan değişmedi” oldu.
BİR GÜNDE DÖRT FİLM, İKİ GÖSTERİM, İKİ GALA
Türkiye’de yılda artık 60-70 film çekiliyor. Çekilen filmlerin vizyon takvimi 52 haftaya yayılacağı yerde, yerli film yapımcıları, “İnsanlar bu dönemde sinemaya gidiyor” diye düşündüğü için, kasım-mart arasına sıkışıp kalıyor.
Daha önce de yazdım. Hal böyle olunca yılın diğer sekiz ayı yabancı filmlere kalıyor.
Karşılarında güçlü yerli filmler olmayınca da, yabancı filmlerin çoğu Türkiye’de beklentinin çok üzerinde iş yapıyor.
Çekilen yerli filmlerden dördünün aynı gün içinde görücüye çıkacak olması da işte bu sıkışık vizyon takvimi yüzünden. Bugün aynı saatlerde iki filmin ‘basın gösterimi’, iki filmin de ‘galası’ var.
Yönetmenliğini Orhan Oğuz’un yaptığı ‘Hayde Bre’nin galası bu akşam saat 20.00’de Maslak TİM’de.
Serkan Ok’un çektiği ‘Kukuriku Kadın Krallığı’ filminin galası saat 20.45’te Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda.
İsa Yıldız’ın yazıp yönettiği ‘Memleket Meselesi’ filminin ‘basın gösterimi’ saat 10.00’da Maçka G-Mall Cinebonus Sinemaları’nda.
Saidi Nursi’nin hayatının Mehmet Tanrısever’in yönetmenliğinde beyazperdeye aktarıldığı ‘Hür Adam’ın ‘basın gösterimi’ ise saat 11.00’de Cevahir Megaplex Sinemaları’nda.
Yerli filmlerin birbirlerini nasıl perdelediklerini anlatmak için bundan daha net bir tablo olabilir mi?
‘ULAN’LA ‘CANIM’ ARASINDA KALDIK!
Kuruçeşme’deki Les Ottomans Oteli’nin sahibi Ahu Aysal’ın telefonda “Canım” diye hitap ettiği Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’den yediği fırçanın üstünden aylar geçti.
Ama anlaşılan o ki Aysal, bakandan işittiği azarı hâlâ unutamadı.
İşin kötüsü Aysal; tanışmadığı, samimi olmadığı birine ve üstelik bir bakana, 40 yıllık dostuyla sohbet edermiş gibi “Canım” diye seslenerek nasıl bir protokol gafı yaptığının farkına varamadı.
Ahu Aysal, Pazar Vatan’da yayınlanan söyleşisinde, “Ben insanlarla hep canım diye konuşurum. Kötü bir şey değil ki! ‘Eşek’ demiyorum ki, ‘canım’ diyorum” diyerek hâlâ haklı olduğu konusunda ısrarlı.
Tam, Türkiye’de yaşamıyor galiba Ahu Hanım, FB Başkanı Aziz Yıldırım, işkembeci açılışında karşılaştığı GS kaptanı Arda Turan’a, ‘Ulan’ dediği için ortalık ayağa kalktı, bunu da mı okumadı, duymadı diyecektim ki, söyleşinin devamını okuyunca onun sahiden ‘başka bir dünyada’ yaşadığını anladım.
Les Ottoman’ın dışında Güney’de kirada üç oteli, New York’ta, Brüksel’de evleri olduğunu vurgulayan ve ha bire dünyayı dolaştığını açıklayan Aysal, “Dün gece İtalya’dan geldim. Önceki hafta ise Dubaide’ydim” dedi.