Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bulgaristan’dan sonra ikinci durağımız Belgrad’dı. Akşam yemeğinin ardından Belgrad Büyükelçiliği’nin tahsis ettiği minibüsle ‘Beyaz Gece’ turuna çıktık. AKP’lilerle bir daha ‘gecelere akmak mı?’ Ben almayayım, alana da mani olmayayım

TRENLE AVRUPA

İlk durağımız Bulgaristan Plovdiv’deki Dedeman Otel’den ayrıldığımızda gün daha yeni aydınlanmıştı.
Açık, ama soğuk bir hava vardı. Trenimiz Avrupa’ya doğru ilerledikçe gökyüzündeki bulutlar kayboldu.
Sararmış yapraklara düşen sonbahar güneşi, ortaya öylesine güzel manzaralar çıkardı ki, her bir ağaç hüznün resmi için yarışan ressamlara malzeme teşkil ediyordu.
TRT Türk yetkilileri, seyahate katılan Türk ve Alman basın mensuplarını tanıştırıp, Türk Alman ilişkileri konusunda fikir alışverişi için bizi toplantı odasında bir araya getirdi; bu kez hüznün yerini, fikir tartışması aldı.
Herkes iki ülke arasındaki ilişkiye kendi penceresinden bakınca, ortak bir noktada buluşmak mümkün olmadı haliyle. Konu hakkında fikir beyan etme sırası AKP Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı’ya geldi.
Cemil Çiçek, fıkra anlatma konusunda ne denli ustaysa, Kabakçı da aynı şekilde laf erbabı.
Kimi zaman bir şiirle süsledi konuşmasını, bazen bir anekdotla.
Azeri şair Ramiz Röşen’den okuduğu ‘Kara Paltolu Kadın’ şiirinden şu satırları çok beğendim:
“Bu dünyada belki sana en çok ağlayan,
En çok ağlattığın kadın olacak”

Haberin Devamı
TRENLE AVRUPA

SARIŞININ SUNDUĞU HABER, DAHA OLUMLU ALGILANIYOR

‘TRT Almanya Treni’nin davetlileri arasında bulunan Alman basın mensuplarından İran asıllı Jasmin Khatami’nin, üniversitede okurken hocasının yapılan bir araştırmaya dayanarak aktardığı bilgi de ilginçti.
Esmer Alman gazeteci, hocasının verdiği bilginin ardından kısa bir süre önce başından geçen acı gerçeği şöyle anlattı:
“Üniversitede hocamız bize, ‘Televizyon izleyicisinde şöyle bir algı var: Sarışın bir kadının sunduğu haber daha olumlu, esmerin sunduğu haberse olumsuz algılanır’ demişti. Kısa bir süre önce bir televizyon kanalına iş için başvurdum. Bana, ‘eğitimin, diksiyonun, habere hakimiyetin bu iş için uygun, ama keşke sarışın olsaydın’ dediler.”

HORMONLU DEĞİL ORGANİK TÜRKÜZ

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ilk gün akşam yemeğini Türkiye’de ‘Almancı’, Almanya’da ‘yabancı’ muamelesi gören gurbetçilerle yedi.
Yemekten sonra yanımıza gelen Çiçek, gurbetteki Türklerden aldığı slogan gibi lafı da beraberinde getirdi. İşte Çiçek’in söyledikleri: “Belki yazmak istersin. Akşam yemeğinde beraber olduğum gurbetçilerden biri bana, çok güzel bir laf etti; ‘Biz hormonlu vatansever değiliz, organik Türküz’ dedi. Gurbetçi kardeşimizin lafı benim çok hoşuma gitti.”

AK PARTİLİLERLE ‘BEYAZ GECELER’

Gezimizin ikinci duraklama yeri Belgrad’dı.
İstasyona vardığımızda çoktan akşam olmuştu.
Bizi istasyondan alıp, Continantal Otel’e götüren rehber, “Belgrad, ‘Beyaz Şehir’ demek. Belgrad’ın beyaz geceleri, eğlenceleri çok meşhurdur” dedi.
Akşam yemeğinin ardından milletvekilleri; AKP’li Mustafa Kabakçı, Safiye Seymenoğlu, Selçuk Özer, Fevai Aslan, MHP’den Halim Işık ve CHP’den Ömer Süha Aldan’dan ‘Beyaz Gece’lere akmak için Türkiye’nin Belgrad Büyükelçiliği’nin tahsis ettiği minibüsle otelden ayrıldık.
Ön koltukta oturan Kabakçı’nın şoförü yönlendirmesiyle ‘Beyaz Gece’ turumuzun ilk durağı bir Osmanlı türbesi oldu.
Sıkı durun, şimdi ikinci durağımızı açıklıyorum; Belgrad’da Osmanlı’dan ayakta kalan tek ibadet yeri Bayraklı Camii.
Belgrad ayazında bizim İstiklal Caddesi’ne benzeyen bir caddeyi boydan boya yürüdükten sonra tekrar bindik minibüse ve devam ettik ‘Beyaz Gece’ turuna.
Başbakanlık binasının önünden geçerken, elinde kılıcı olan bir heykel gördü bizimkiler. “Osmanlı, Osmanlı” diyerek bakmaya gittikleri anıt, bizim Osmanlı’nın bu topraklardan çekilmesine sebep olan Sırp komutan çıktı.
Cuma sabahı Serhat Akça’nın konuğu olarak katıldığım TRT Türk’ün canlı yayınında söylediğimi yineleyeyim:
AKP’lilerle bir daha ‘gecelere akmak mı?’ Ben almayayım, alana da mani olmayayım.
Zagreb’deki ‘Boşanma Müzesi’ ve seyahatten ilginç notlar yarına kaldı.