TRT, Hadise’nin Eurovision klibini sansürledi mi? TRT, Hadise’yi Moskova’ya klipsiz göndermeye mi karar verdi?
2009’un Türkiye’sinde yanıt aradığımız sorulara bakar mısınız?
Yazık ki, yazık!
Aslında olayı baştan ele almak lazım.
TRT yönetiminin bu yılki Eurovision için iki adayı vardı.
Bunlardan biri Hadise, diğeri Şebnem Ferah’tı...
TRT’nin yeni Genel Müdürü İbrahim Şahin, “Adı üstünde bu bir beste yarışması... O nedenle Şebnem Ferah’ı gönderelim” dese buna kim itiraz edecekti?
Ama Şahin öyle yapmadı.
Şahin, “Bu işte müzik ve ses kadar, görsellik de önemli” deyip Hadise’yi tercih etti. Şayet TRT, iddia edildiği gibi Hadise’nin kıyafetleri ile uğraşacak olsa, baştan onu değil, Şebnem Ferah’ı seçerdi, yok yere başı derde girmezdi.
Oysa TRT Hadise’yi olduğu gibi kabul etti...
TRT, Hadise’nin kıyafetlerine takmış olsa, yılbaşı gecesi giydiği o seksi kıyafete izin vermezdi...
Özenle “gerilim klibi” çekilir!
Dün o kıyafete izin verenler, bugün Hadise’nin klipte giydiklerine niye itiraz etsin?
TRT’ciler, “Kıyafet sansürü yok” diyor, ama bu iddiayı ortaya atanlar, “Aha da kanıtım” diyemiyor... Oysa TRT yöneticilerinin söyledikleri çok açık:
“Hadise ile Eurovision için yaptığımız sözleşmede her şey açık ve net olarak yazılı. Sözleşme der ki, ‘TRT isterse klibi kendi çeker, isterse çektirir, beğenirse alır ve parasını öder’... Her konuda olduğu gibi bu konuda da sanatçımızı özgür bıraktık. Çekilen klibi, her Eurovision öncesinde olduğu gibi TRT’nin ilgili komisyonu izledi ve ‘Klip kötü değil, ama iyi de değil’ dedi. Bu yıl Eurovision’a iddialı hazırlanıyoruz. Hedefimiz ilk 5... Tüm hazırlığımızı da buna göre yapıyoruz. O nedenle, sadece ‘iyi’ değil, ‘en iyi’nin peşindeyiz. Bu yüzden de klibin yeniden çekilmesini istedik. Hadise kapalı giyinsin demedik. Çünkü Hadise’nin ne giyeceğiyle şimdiye kadar hiç ilgilenmedik. Öyle olsa Hadise’yi seçmezdik, yılbaşı gecesi o kıyafetle ekrana çıkmasına izin vermezdik.”
Klibin masrafı Hadise’ye kaldı!
Kanaatim o ki, Metin Arolat çektiği klibin TRT tarafından beğenilmemesini gurur meselesi yaptı.
Arolat’ın bu nedenle yarattığı gerilim sonunda Hadise ile TRT’nin ilişkilerini etkiledi. İpler gerilmeye başladı.
TRT klibi kabul etmediği için, bu amaçla yapılan tüm masraflar da Hadise’ye kaldı... Haliyle bu da gerilimi biraz daha tırmandırdı... Gelinen noktada TRT yönetimi üç seçeneği gündemine aldı.
TRT ilk önce Hadise’den yeni bir klip çekmesi isteyecek.
Bu olmazsa mevcut klip, çekilen ama kullanılmayan görüntülerle TRT’nin istediği gibi yenilenecek...
Şayet Arolat buna engel olursa TRT, Hadise’yi Eurovision’a “Düm Tek Tek”in yılbaşı klibiyle gönderecek.
Eurovision’a sayılı günler kala Hadise’nin gündeminde bunlar mı olmalıydı?
Hadise’nin menajeri Süheyl Atay, işinin ehli biri... Bu sorunu bu noktaya ulaşmadan çoktan halletmeliydi...
Haydi Mahsun, sıra sende!Şubat ayında hakkında 359 haber çıkan Mahsun Kırmızıgül, mart ayında rekor kırdı. Medya Takip Merkezi’nin verilerine göre Kırmızıgül, hakkında mart ayında çıkan haber ve yorum sayısı 1250. Bu da bir ayda yüzde 248.2 artış demek.
Hadise’nin 1431 haberle birinci sıraya yerleştiği mart ayının en medyatik ünlüleri listesinde ikinci sırada ise 1251 haberle “uyuşturucu kullanmak ve kullandırmak”tan tutuklu Deniz Seki var.
Kırmızıgül bir haberle ikinciliği kaçırıp, üçüncü oldu. Kırmızıgül’ün mart ayında rekor bir artışa imza atmasının tek bir nedeni var, o da yazıp, yönetip, başrolünde de oynadığı ikinci sinema filmi “Güneşi Gördüm”...
Rakamların gösterdiği şey çok açık.
Medya, “sinemacı Mahsun”a müthiş destek verdi.
Sadece medya mı?
Sinemaseverler de... Kırmızıgül’ün ilk filmi “Beyaz Melek”i 24 günde 2 milyon 64 bin kişi izlemişti.
Ülkenin içinde bulunduğu bu krize rağmen sinemaseverler Kırmızıgül’e, aradığı güneşi gösterdi.
Kırmızıgül’ün ikinci filmi “Güneşi Gördüm”ü 24 günde 2 milyon 150 bin kişi izledi.
Yani hem medya, hem seyirci görevini yaptı!
Şimdi sıra, filmi vizyona girdiğinde, kendisiyle söyleşi yapmak isteyenlere, “Kime söyleşi vereceğimi filmimiz hakkında çıkan haber ve yorumlara bakıp, öyle karar vereceğim” diyen Kırmızıgül’de...
Bakalım Kırmızıgül, “yandaş medya mensubu” olarak kimi seçecek?