Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son nefesine kadar inandığı dava için mücadele veren Prof. Dr. Türkân Saylan’ın hayatı önce kitap, ardından da televizyon dizisi olacak.
Ayşe Kulin’in şu günlerde tamamlamak üzere olduğu “Tek ve Tek Başına Türkân” adlı kitap, 1 Kasım’da piyasaya çıkacak.
Ayşe Kulin’in kitaplarından şimdiye kadar “Köprü”, “Geniş Zamanlar” ve “Gece Sesleri”ni televizyon dizisi yapan yapımcı Ata Türkoğlu, Everest Yayınları’ndan çıkacak kitabı da dizi film yapmak için yazarla anlaşma yaptı.
Koliba Filmin sahibi Ata Türkoğlu ile şu günlerde cast çalışmaları süren “Türkân” adlı diziyi konuştum.
Yazar Ayşe Kulin’in eserlerinden “Köprü”yü 65, “Geniş Zamanlar”ı 23, “Gece Sesleri”ni de 26 bölüm dizi yapan Türkoğlu, “Bunun da Ayşe Kulin’in diğer eserleri gibi ses getiren bir iş olacağını düşünüyorum” dedi.
Bir bilim kadını olarak başta lepra (cüzzam) hastalığıyla savaş olmak üzere birçok çalışmaya imza atan, ardından Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kurarak okutulmayan kızların okuması için yıllarca mücadele veren, son nefesini verene kadar Atatürkçü ve laik bir neslin yetişmesi için uğraş veren Prof. Dr. Türkân Saylan’ın gençliğini kimin canlandıracağı henüz belli değil.
Nurgül Yeşilçay’ın Ayşe Kulin’den bu rolü ısrarla istediğini, Koliba Film’in sahibi Ata Türkoğlu’nun da rol için Yeşilçay’ın yanı sıra Sanem Çelik’i de düşündüğünü belirtmeliyim.

Haberin Devamı

“Ezel”i izlerken aklıma takılanlar
Kenan İmirzalıoğlu’nun oynadığı her işi merak eder izlerim.
Çünkü oyunculuğunu beğenirim.
“Deli Yürek”ten sonra oynadığı “Alacakaranlık” dizisini de aynı merakla izlemiştim.
İmirzalıoğlu’nun “Yazı Tura” ve “Son Osmanlı Yandım Ali” filmlerinde canlandırdığı karakterler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, ama bana göre “Kabadayı” da süperdi...
Bu da galiba proje ve yönetmen farkı...
Aynı merakla İmirzalıoğlu’nun “Ezel” dizisini de izledim, ama umduğumu bulamadım.
Şimdiye kadar bir bölümünde bu denli geri dönüşleri olan başka bir dizi izlemedim.
Dizi 2009 yılı ile 1997 arasında gitti geldi.
Bu “gel-git”ler sırasında da bir dizi hata yapan “Ezel”e çok istediğim halde ve içimdeki onca “Kenan İmirzalıoğlu sevgisi”ne rağmen sonuna kadar zor dayandım.
Dizinin en önemli olayı, yani senaryonun can damarı 1997’de İstanbul’daki bir kumarhanede yapılan soygun, bunu yaparken işlenen cinayet ve sonrasında yaşananlar.
Benim bildiğim böyle kumarhanelerin her yanı güvenlik kamerasıyla doludur.
Tek bir karanlık nokta bırakmadan her yeri göz hapsinde tutarlar.
Güvenlik odasından da 24 saat takip edilir ve kayıt altına alınır o kameralardan yansıyanlar.
Hal böyleyken nasıl oluyor da, başkalarının yaptığı soygun ve cinayet olayla uzak yakın alakası olmayan 12 yıl sonra estetik operasyonuyla “Ezel”e dönüşecek “Ömer”in üstüne kalıyor?
“Ezel”in senaryosunu yazanlar her-halde hayatlarında hiç kumarhanelerin güvenlik odasına girmemişler...
Girseler böyle bir komediye imza atmazlardı.
Dizide “Ezel”den ebede o kadar hata var ki, yaz yaz bitmez!
Ama televizyon izleyicisi onca hatasına rağmen yine de “Ezel”i günün en çok izlenen dizisi yaptı. Demek ki, izleyicinin süzgeci farklı!
Dilerim ki, “Ezel” hep gün birincisi çıksın, ama hatalarından da arınmış olsun.

Haberin Devamı

O ne biçim tanıtım sanki “korku filmi”?

Haberin Devamı
Türkân Saylan’ın hayatı kitap ve dizi olacak

Acun Ilıcalı’nın Show TV’ye yapacağı yeni işlerden biri olan “Devler Ligi”nin tanıtım filmini izlediniz mi?
Tanju Çolak, Pascal Nouma, Van Hoijdonk, Sergen Yalçın gibi yeşil sahalara veda etmiş futbolcuların takımlarıyla birlikte yapacakları “gece maçları”nın bir yarışma formatı olarak yayınlanacağı bir program “Devler Ligi”...
Eski futbolcuların gücü, hırsı ve yeteneklerini sergileme adına yapılan çekimler öyle olmuş ki, sanki bir korku filminin tanıtımı...
Bilboardlar’da da kullanılan o enstantaneler bana “Freddy’nin Kabusu” gibi geldi!

Belge olsa açıklarım
Geçen hafta yazdığım “Eşini dostunu uçuran televizyon müdürü” başlıklı yazım üzerine o kadar çok arayan oldu ki...
Hepsinin de yönelttiği soru aynıydı:
“Allah aşkına kim o televizyon müdürü?”
Söylemedim tabii.
Benden isim alamayınca televizyon dünyasındaki “kirli akçalı işler”e dair duyduklarını anlatanlar da oldu.
Kimi, hangi televizyon yapımcısının, hangi televizyon yöneticisini hangi ülkede nasıl ağırladığını anlattı, kimi de film festivali için Cannes’a giden televizyon yapımcılarından hangisinin, hangi televizyon müdürünün casino harcamalarını finanse ettiğini...
Elimde somut delil olmadığı için o isimleri de açıklamam mümkün değil.
Özal döneminde boşuna mı söylemişti Selim Edes, “Rüşvetin belgesi mi olur?” diye...
Olsa, dükkan sizin...


Türkân Saylan’ın hayatı kitap ve dizi olacak

TGRT Haber’in haberciliği!
Haber kanalı TGRT Haber, alt yazı olarak defalarca şu cümleyi ekrana getirdi:
“Kanalizasyon çalışmalarında beş parça altı”...
Haber kanalı TGRT Haber’in hafta içinde “Gündem” başlığı altında ekrana getirdiği cümle aynen buydu...
Bu manasız cümle yanlışlıkla bir iki kez ekrana gelse, benim fotoğraf makinemi bulup, sayfada gördüğünüz fotoğrafını çekmem imkansız olurdu.
Ama öyle olmadı...
TGRT Haber bu başlığı dönüp dönüp ekrana getirdi.
Tek işi habercilik olan bir televizyon kanalı, saatlerce böyle bir yanlışta ısrar eder mi?
Bir editör, ekran aracılığıyla milyonlarca izleyici karşısına çıkacak cümleyi kontrol etmeden yayına verir mi?
Hadi gözden kaçtı diyelim, insan bu yanlışı fark edip hemen düzeltmez mi?

Aaa! Kadir İnanır Kürtçe konuşuyor!

Türkân Saylan’ın hayatı kitap ve dizi olacak

Çarşamba akşamı kanallar arasında zaping yaparken TRT 6’da Kadir İnanır’la Türkân Şoray’ın oynadığı bir filme rastladım.
Kürtçe’ye “Exina Dewan” olarak çevrilen “Devlerin Aşkı”nda İnanır ve Şoray’ı Kürtçe konuşurken izlemek ilginçti.
Bir o kadar ilginç olan şey de, İnanır’ın bakıp bakıp duygulandığı Türkân Şoray’ın Türkçe yazısının Kürtçeye çevrilmemesiydi.
O yazı Kürtçeye çevrilmeyince Türkçe bilmeyen Kürtler nasıl anlayacaklar orada ne yazdığını?
Ekranın altına iki, üç satır Kürtçe alt yazı yazmak o kadar zor mu?
Filme Kürtçe dublaj yapılırken o sahne kimsenin dikkatini çekmedi mi?
Bir iş “Yasak savmak için” yapılınca bu kadar oluyor demek ki!