Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gama Holding, kuruluşunun 50’inci yılı nedeniyle güzel bir kitap çıkardı. ‘Türkiye’ye Enerji Verenler’ adlı bir eser yayınlamayı akıl edenleri ve bunun hayata geçmesine katkısı olanları kutluyorum.
‘Türkiye’ye Enerji Verenler’, ağustos ayından bu yana satışta.
Satışından elde edilecek gelirin Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanacağı kitap, Türkiye’ye en büyük enerjiyi veren Atatürk ile başlıyor. O yıllardan 1990’lara kadar sanayiden tiyatroya, edebiyattan sinemaya, müzikten modaya Türkiye’de imzasını atmış insanları tanıtıyor.
Bu tür çalışmaların şöyle riskleri var: Ne kadar özen gösterirseniz gösterin, ne kadar titizlenirseniz titizlenin, yine de kategorisinde isim yapmasına rağmen hakkını teslim etmediğiniz insanlar olur.

Haberin Devamı

TÜRK SiNEMASININ UNUTULAN YILDIZLARI
Onlar Türkiye’ye enerji vermedi mi?
‘Türkiye’ye Enerji Verenler’ kitabının diğer kategorilerde unuttukları insanlar var mı bilmiyorum.
Ama kitabın ‘Türk sinemasına ve Türkiye’ye enerji veren aktörler’ bölümünde unutulanların olduğunu söyleyebilirim.
Kitabı hazırlayanlar; Ayhan Işık, Göksel Arsoy, Ediz Hun, Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Kadir İnanır ve Kemal Sunal’ın hakkını teslim etti.
Ancak bu bölümde Yılmaz Güney ile Tarın Akan nedense es geçildi. Türk sinemasının ‘Çirkin Kralı’na dair tek satır göremedim 246 sayfalık kitapta.
Tarık Akan’ın adı ise sadece bir yerde var. O da Ediz Hun’un tanıtıldığı bölümde.
Orada da, “130 filmde oynayarak, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Gülşen Bubikoğlu, Tarık Akan, Ayhan Işık ve Belgin Doruk gibi o da Hülya Koçyiğit ile Türk sinemasının unutulmaz ikilisini oluşturdu” deniliyor.
Madem ki Gülşen Bubikoğlu ve Tarık Akan, ‘Türk sinemasının unutulmaz ikilisi’ arasına girdiğini kabul ediyorsunuz, o zaman niye onları ‘Türkiye’ye Enerji Verenler’ arasına almıyorsunuz?
‘Beyazperdenin Efsane Kadınları’ arasında Belgin Doruk, Filiz Akın, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Türkan Şoray var, ama Gülşen Bubikoğlu yok.
Olacak şey mi?
Değil, ama oldu.

LÖSEMiLi ÇOCUKLARA YARDIM ELİ UZATMAK
Show TV’de ekrana gelen ‘Canlı Para’da kızıyla yarışıp 150 TL kazanan Antalyalı Çetin Bey, canlı yayında verdiği sözü tutup, kazandığı paradan lösemili çocuklara ne kadar yardım yapacak bilmiyorum.
Zira yarışmacı, kazanacağı paranın bir kısmıyla lösemili çocuklara yardım yapacağını söyledi, ama herhangi bir oran ya da rakam telaffuz etmedi.
‘Canlı Para’dan 150 TL kazanarak ayrılan yarışmacı, o paradan lösemili çocuklara bir kuruş vermese de olur.
Çünkü Çetin Bey, son günlerde sıkça ekranlarda yayınlanan tanıtım filminde lösemili çocuklar adına, hasta yatağından uzattığı elini tutsun diye insanlara çağrı yapan lösemili çocuklar için o kadar güzel ve etkileyici sözler sarf etti ki.
Çetin Bey, etkileyici ses tonuyla, destek bekleyen lösemili çocukların elini öylesine sıkı tutacağını söyledi ki, bana çok içten ve samimi geldi.
Yarışmacının canlı yayında söylediği o sözlerin, lösemili çocuklara yapacağı maddi yardımdan daha büyük katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Çetin Bey’in yaptığı o konuşmanın, o tanıtım filminden daha etkili olduğu ve o an Show TV’yi izleyenleri bam telinden vurduğunu söylemeliyim.

Haberin Devamı

TÜRK SiNEMASININ UNUTULAN YILDIZLARI
HİÇ KİTAP OKUMAYAN ÜNLÜ REKLAMCI KİM?

Şimdilerde Show TV’de yayınlanan ‘Yetenek Sizsiniz’de jüri üyesi olarak izlediğimiz ünlü reklamcı Ali Taran’ın renkli ve farklı bir kişiliği olduğunu biliyordum.
Nereden mi?
Çektiği reklam filmlerinden, yaptığı açıklamalardan. NTV’nin kurban bayramı için hazırladığı sohbet programları sayesinde, Ali Taran’ın bilmediğim bir yönünü daha öğrenmiş oldum.
NTV’deki ‘Bayram Sohbetleri’nde Acun Ilıcalı, ‘Yetenek Sizsiniz’de birlikte çalıştıkları Ali Taran’ı konuk etti.
Acun Ilıcalı’nın sorularını içtenlikle yanıtlayan Ali Taran, sohbetin bir yerinde hiç kitap okumadığını söyledi. Taran, “Bu övünülecek bir şey değil, ama bunu söylemek cesaret işi” dedi.
Taran’ın kitap okumama gerekçesi de ilginçti.
Şimdiye kadar çektiği bir dizi reklamla Türkiye’de gündem oluşturmayı başaran Ali Taran’ın hiç kitap okumama gerekçesi de şu: “Yeni bir proje üretirken başkalarının fikirlerinden etkilenmemek için.”