Bir insanın, hayranı olduğu ünlüyle karşılaştığında ona iltifatlar yağdırmasını, övgüler dizmesini anlıyorum. Ama bazen ünlülerle hayranları arasında öylesine diyaloglar yaşanıyor ki, şaşırıyorum
27 yıldır magazin gazeteciliği yapmayıp, şov dünyasının ulaşılmaz sanılan yıldızlarını dışarıdan ve de uzaktan takip ediyor olsam, belki ben de hayranı olduğum ünlülerle tanışmanın dayanılmaz cazibesine kaptırırdım kendimi.
Yıllarca ünlülerle iç içe olunca, birçok insanın gıpta ettiği şeyler sıradan geliyor size.
O nedenle de bazı insanların, hayatlarında ilk kez bir yıldıza dokunma, onunla sohbet etme olanağı yakaladığında yaşadığı coşku, şaşkınlık değil, ama o heyecanla söyledikleri haliyle tuhaf geliyor.
Setler meraklıların akınına uğruyor
Bir insanın, hayranı olduğu ünlüyle karşılaştığında ona iltifatlar yağdırmasını, ona övgüler dizmesini anlıyorum. Ancak bazen ünlülerle hayranları arasında öylesine diyaloglar yaşanıyor ki, asıl şaşıran siz oluyorsunuz.
Fanatizm, bir insanın duyu organlarını bu kadar mı etki altına alır diye düşünmeden edemiyorsunuz. Bugün sıcağı sıcağına üç olay aktaracağım. Eminim o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Yakında Kanal D’de başlayacak ‘Türkan’ dizisinin çekimleri Heybeliada’da yapılıyor.
Dizi ve film çekimi demek, ünlüleri yakından görmek demek.
O nedenle her set gibi ‘Türkan’ın çekimleri de meraklıların akınına uğruyor.
Hal böyle olunca da ortaya böylesine ‘tuhaf şeyler’ çıkıyor.
Heybeliada’daki tarihi evin önündeki kalabalığı gören orta yaşlı bir kadın, “Ne oluyor burada?” diyerek dalar insanların içine.
Kendisi gibi meraklıların arasında olanı biteni uzaktan seyretmek kesmez onu.
“Ben hepinizden daha meraklıyım” deyip, kalabalığı yarıp, geçer en öne.
Evin sokak kapısını tutan görevliye sorar, “Ne var içeride?”.
Koliba Film görevlisi genç kız, şu yanıtı verir meraklı kadına: “Yakında Kanal D’de başlayacak ‘Türkan’ adlı bir dizi var; Türkan Saylan’ın hayatını anlatan. Onun çekimi var içeride.”
Ama bu yanıt kesmez ‘En meraklı kadını’, şöyle bir soru daha yöneltir görevli kıza:
“Sıkı bir hayranıyım, Türkan Saylan da içeride mi?”
Görevli, ‘Yok’ dese, belli ki ünlü görme aşkıyla yanıp tutuşan meraklı kadın, “Ne zaman gelir?” diye sormaya devam edecek, o nedenle “Türkan Saylan’ı geçen yıl kaybettik, siz bilmiyor musunuz” deyip, arkasını dönüp gider.
PROGRAMINIZA TELEFON AÇMIŞTIM, HATIRLADINIZ MI?
Ünlülerle karşılaşınca panikleyip, akıllara zarar şeyler söyleyenlere ilişkin bir örnek de Nükhet Duru’dan.
‘5’inci Datça Sinema ve Film Festivali’nde konser veren Nükhet Duru ile konakladığı otelin havuz barında sohbet ederken, sanatçının hayranlarından biri yaklaştı yanımıza.
Önce “Merhaba” dedi, sonra Nükhet Duru’nun hatırını sordu, ardından da:
“Nükhet Hanım, tanıdınız mı beni?”
Nükhet Duru, tanıyamadığını söyleyince kadın, “tv8’de program yaptığınızda, telefonla bağlanmıştım canlı yayınınıza. O zaman da böyle hızlı hızlı konuşmuştum, hatırladınız mı?” diye devam etti.
Belli ki yine hatırlayamadı, ama Nükhet Duru kaçın kurası, “Öyle mi şekerim” deyip, konuyu kapattı.
‘HÜLYA HANIM’I ÖPMEK ASIL BENiM HAKKIM!’
Yine “5’inci Datça Sinema ve Film Festivali”nden bir anekdot. ‘Sinemanın Ustalarına Saygı’ çerçevesinde Türk sinemasının usta yönetmenlerinden Ömer Lütfi Akad için düzenlenen gecede, Datça’ya gelen Hülya Koçyiğit’le Amfitiyatro’dan ayrılmak için otomobile bindik.
Ancak Hülya Koçyiğit’i yakından görmek, elini sıkmak, fotoğrafını çekmek ya da ondan bir imza almak için otomobilin etrafını saran hayranları yüzünden şoförün gaza basıp gitmesi olanaksız.
Hülya Koçyiğit de her zamanki nezaketiyle hayranlarının isteklerini yerine getirmeye çalışıyor.
Kimi, “Hiç yaşlanmamışsınız” diye iltifat ediyor Koçyiğit’e, kimi “Sizi öpebilir miyim?” deyip, yanıtı bile beklemeden uzatıyor başını otomobilin açık camından içeriye.
60’lı yaşlarda bir adam, “Çekilin, Hülya Hanım’ı asıl benim öpmem lazım. Çünkü o benim gençlik aşkım” deyip attı kendini en öne.
Ardından da şöyle söyledi adam:
“Yıllar önce hatıra defterimi yolladım size, siz de karşılığında imzalı bir resminizi yollamıştınız bana.”
Koçyiğit de, “Öyle mi yapmışım? Aferin bana” diyerek karşılık verdi hayranına.